Kamuoyu, camia ve medya baskısı Adnan Sezgin'i istifa ettirdi. Galatasaray Başkanı Adnan Polat, yıllarca arkasında durduğu Adnan Sezgin'in daha önce beş kez reddettiği istifasını altıncıda kabul etti. Sezgin, istifasıyla kendisi üzerinden başkana boca edilen eleştiri oklarına hedef oldu. Başkan Polat'ın bu istifayı isteyerek değil, zorunluluktan kabul ettiğini düşünüyorum. Yunanlı filozof Epiktetos şöyle der: "İnsan, verdiği bütün kararları uygulamamalıdır. Sadece doğru, geleceği gören ve akıllıca kararları uygulamalıdır." Adnan Sezgin, yüzü gülmeyen, bilgi sızdırmayan, ketum bir kişilik. Bu tür insanlar özellikle medya dünyasında ve camialarda sevilmez. Sezgin için belki "eski model" nitelemesi yapılabilir ama ben Sezgin'in futbol bilgisine, kurallara, yönetmeliklere hakimiyetine ve kulübün parasını kendi parasından önde tutmaya özen göstermesine saygı duyuyorum. Ama öncelikle gitmesi gereken kişi Sezgin değil, Hagi idi. Hatta ikisi birden görevi bıraksaydı daha doğru olurdu. Sayın Polat, 1 Aralık'ta LigTV'de "Futbolda da tüm yetkiyi Sezgin ve Hagi'ye verdik. Hagi'ye transfer konusunda tam yetki verdik. Uygulayıcısı Adnan Sezgin'dir. Başarı gelmezse ne Hagi kalır, ne Sezgin kalır" demişti. Ortada bir başarısızlık var. Kupa gitti, ligde hedefler bitti, Avrupa hayal oldu. Sezgin'i yollayıp Hagi'yi tutmak, tüm başarısızlıkları Sezgin'in üzerine yıkmaktır.
HAGİ Mİ, SEZGİN Mİ?
Misimoviç'i oynatmayan Sezgin mi? Yekta'yı kulübede tutan Sezgin mi? Stancu'yu forvet olarak aldırtıp sol çizgiye mahkum eden Sezgin mi? Stoper Neill'i ön libero oynatıp, Sunderland'den ön libero olarak alınan Cana'yı stoperde oynatan Sezgin mi? Yapılan transferlere tek başına karar veren Sezgin mi? Transferlerde başkanın ve yönetimin oluru yok mu? Yönetim Iniesta'yı, Ronaldo'yu alacak bütçeyi sundu da, Sezgin mi almadı? Adnan Sezgin yaşanan başarısızlıklara günah keçisi olarak kurban edilmiştir. Başkan Adnan Polat da, Sezgin'in istifasını tüm bu gerçekleri bilmesine rağmen kamuoyu ve taraftar baskısı yüzünden yüreği kanayarak kabul etmek zorunda kalmıştır. Ben, başkanın çok üzüldüğünü ve çevresine "Sezgin'in kellesini isteyenler amaçlarına ulaştı. Adnan'ı müthiş yıprattılar. Çok üstüne gittiler. O standartta ve bilgide bir adam zor bulunur. Şimdi kına yaksınlar. Florya'da benim gözüm, kulağımdı. Aklım hiç Florya'da kalmıyordu. Orayı iyi organize etmişti. Galatasaray ciddi bir elemanını, ben de bir dostumu kaybettim" dediğini biliyorum.