Sabah Gazetesi'nin usta kalemlerinden Haşmet Babaoğlu, hafta sonu oynanan Beşiktaş - Fenerbahçe maçını sabahspor.com okuyucularına değerlendirdi.
Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında oynanan derbi ilginç anlara sahne aldı. Fenerbahçe öne geçti, Beşiktaş sazı eline aldı ancak son söz Ferrari'nin de katkısıyla yine Fenerbahçe'den geldi. Maçın analizi ile ilgili neler söyleyeceksiniz?
Ferrari suçlu. Ama bütün maç boyunca skor tabelasında yazan skorun günah keçisi Ferrari değil. Bu kadar çok Ferrari'nin üstüne yüklenenler asıl gerçeği gözden kaçırmak istiyorlar. Derbide kırmızı kart görüp atılan bir futbolcuyu ilk defa mı gördük? İtalyan futbolcuya hain ve şikeci gibi yaklaşmak, Schuster'in suçunu gözden kaçırmak demektir. Asıl soru şu; Ferrari'nin o maçta ne işi vardı? Ya da Sivok neden dışarıdaydı? Bu soruyu sormadan sürekli İtalyan futbolcuya yüklenerek kendilerini de kandırıyorlar. Birtakım kişiler de var ki Fenerbahçe'nin Ferrari'yi satın aldığını iddia ediyorlar. Yok böyle bir şey. Bu maçta Schuster'i ve de yönetimden başlayıp Ferrari'ye kadar uzanan yanlışları konuşmalıyız.
Ben ve Mehmet Demirkol Ferrari'nin iyi bir stoper olmadığını söylediğimiz zaman kötü adam olduk. Ferrari'nin maçlardaki performansına baktığın zaman ya hata yapıyor ya da hata yapma korkusuyla sinirleri bozuluyor. Lugano bunu gayet iyi biliyordu. Bunun üstüne oynadı.
Bu maçı 4-2 Beşiktaş kazanabilirdi. Ferrari yerine Sivok oynasaydı. Ekrem'in yerine Hilbert oynasaydı. Almeida'nın sahada durmasının hiçbir anlamı yoktu. Bir soru daha soruyorum; Bobo nerede? Almeida'nın haline bakıp insan demez mi "Bunca zaman Bobo'nun kalbini neden kırdık?" Fernandez'i getirdik de Ernst'in neden kalbini kırdık? İşte bütün bunlardan sonra Beşiktaş 4-2 kazanabilecek iken Fenerbahçe kazandı.
Lugano'nun sürekli Ferrari üzerine oynayışı profesyonellik olarak yorumlandı.
Bence biz profesyonelliğin ne olduğunu bilmiyoruz.Sözcüğün gerçek anlamıyla iş güç sahipleri insani disiplene uymadan mı çalışıyorlar? Nereden geldi bizim futbolumuza İtalyanvari model. "Bu futbolun içinde var. Bunun adı profesyonellik. Lugano'nun yaptığı profesyonellik falan değil. Futbolun içinde var ama bu profesyonellik değil. Profesyonellik oyun bozacak kadar rakibin siniri bozmak değil.
Lugano bunu hep yapıyor ama kart görmüyor. Aslında hakemler Lugano'nun bu yaptığını da görüp bir biçimde onu uyarmaları, eğer uyarılarını ciddiye almıyorsa kart göstermeleri gerekiyor. Bunları hep atlıyoruz.