Derbi öncesinde iki taraftan da
"Sonuçta bir hazırlık maçı" sesleri duyulsa da başlama düdüğüyle birlikte
"klasik derbi havası" anında sahaya yansıyıverdi. İlk 15 dakikada çıkan 2 sarı ve 1 kırmızı kartın yanı sıra gurbetçilerin yarattığı ortam tribünlerdeki medya mensuplarına da, herhalde ekranları başındakilere de puan mücadelesi ortamı yaşatıyordu. Fenerbahçe'nin sahaya sürdüğü kadro ve ilerleyen dakikalarda yaptığı değişiklikler Aykut Kocaman'ın risk almak istemediğini gösteriyordu. Rijkaard ise daha çok takımını denemek ve görmek amacındaydı.
AYKUT KOCAMANVARİ GOL
Galatasaray'ın hızlı başladığı maçın4. dakikasında Arda'nın vuruşunu Volkan direğin de yardımıyla kornere çeldi. 15'te Serdar boş pozisyonda dışarı attı. Fenerbahçe ise günlerdir kampta uyguladığı çalışmaları başarıyla sahaya yansıtıyordu. Oyunu alanında kontrol edip ani çıkışlarda hızlı isimlerini kullanmaya çalışıyordu. 30'daki gol de böyle geldi.
Hızlı çıkan Cristian, Galatasaray'ın orta alan bloğundan bir anda kurtuldu. Pasında Santos bir ara ayağı kayıp düşmesine karşın Ali Turan toparlanana kadar öyle şık vurdu ki zamanında Aykut Kocaman'ın gollerini hatırladık. Bu gol Galatasaray'ın moralini bozdu. İkinci yarı değişikliklerle birlikte Galatasaray oyuna ağırlığını koysa da 15'ten beri 10 kişi oynayan Fenerbahçe soğukkanlılığını yitirmedi. 62'de Volkan'ın hatası sonrası Mehmet Batdal'ın vuramadığı an ve 70'de Arda'nın üst direkten dışarı giden vuruşları Galatasaray'ın kritik anlarıydı. Kader anı ise son saniyede Arda'nın savunma oyuncularının bile yanlışlıkla gole yol açacağı pozisyonda topu boş kale yerine dışarı atmayı başarmasıydı.
Stoch hareketli oyunu ile ön plana çıkarken Bilica'nın geçen yılki bireysel hata ve sahayı germe özelliklerini koruması Fenerbahçe açısından düşündürücüydü. Gurbetteki derbide F.Bahçe moral bulurken G.Saray maçın neredeyse % 80'ini bir kişi eksik oynayan ezeli rakibini yine yenemedi. Bu yüzden sezona ciddi bir psikolojik dezavantajla girmeleri kaçınılmaz.