20 top karşılığı başlayan futbol hayatında Avrupa devi Manchester United'ı Şampiyonlar Liginin dışına iten golü attı, UEFA Kupasını kaldırdı, Dünya üçüncülüğü yaşadı. İşte Galatasaray'ın en önemli yıldızlarından biri olan Büyükşehir Belediyespor antrenörü, Arif Erdem'in anıları.
TRANSFER ÜCRETİ 20 TOP ÖDEDİLER
-1986 yılında bizim mahallenin semt takımı olan Yeşilılgazspor'dan 20 top karşılığında Zeytinburnuspor'a transfer oldum. 1991'de Galatasaray'a geldim.
EN ÖNEMLİ MAÇ MANCHESTER UNİTED
"Galatasaray'da o kadar çok başarımız var ki ama en önemlisi Arsenal maçıdır, takım olarak UEFA Kupasını aldığımız maçtır ama benim şahsım için soracak olursanız, 1993 yılındaki Manchester United maçı derim. Galatasaray'ın Avrupa'ya açılan kapısıydı o maç, eğer o gün Manchester'ı eleyemeseydik sonraki başarılar belki gelmeyecekti bu anlamda çok önemliydi bence. "
YİNE 8 YİYECEĞİZ DİYE KORKTUK
-Biz 1993'te oynadık Manchester United ile o güne kadar İngilizlere golümüz bile yoktu, İngiltere'ye karşı 8-0'lık hezimetler alıyorduk. Böyle bir psikolojiyle çıktık o maça. Nitekim Manchester United ilk yarıda durumu 2-0 yaptı, biz sahada aramızda konuşmaya başladık, aklımızda zaten 8-0'lık mağlubiyetler vardı, 'herhalde biz de 7-8 yiyeceğiz' dedik aramızda. Daha sonra 'yersek yiyelim, korkunun ecele faydası yok, kaybedecek bir şeyimiz de yok' diyerek maça asılmaya başladık.
O GÜNKÜ MANCHESTER UNİTED BUGÜNKÜNDEN DAHA GÜÇLÜYDÜ
-Sonra benim golüm geldi, o gol bizi kendimize getirdi, daha sonra atak oynamaya başladık ve 2. golü attık, artık coşmuştuk bir kere İngilizler tutamadı bizi ve 3-2 öne geçtik. O günkü Manchester United takımı bugünkünden bile daha güçlü bir ekiptik ve biz onları kendi sahalarında mağlup ediyorduk ki son dakika bir gol yedik maç 3-3 berabere sonuçlandı.
DEVLER LİGİNİN İLKİNDE BİZ VARDIK
-Manchester United maçı Şampiyonlar Ligi ön eleme maçıydı ve ilkini 3-3 berabere bitirmiştik, rövanşa bu skorun avantajıyla çıktık ve Ali Sami Yen'de 0-0 berabere kalarak, turu geçtik. Şampiyonlar Liginin kurulduğu ilk yılda bir Türk takımı olarak biz oraya gittik ama Manchester United girememişti.
EZBERE TAKIMDIK
-1996-2000 yılları arasındaki Galatasaray takımı Türkiye'ye bir daha gelmez. Biz öylesine birbirimize alışmış bir takımdık ki gözümüz kapalı bile futbol oynuyorduk, Hagi nerede, Hakan Şükür nereye kaçar, Okan nereye çıkarır, Emre ne tarafa kayarak müdahele eder, hepsini ezbere biliyorduk. Zaten böyle bir takım olamazsak 4 sene üst üste şampiyon olup, üstüne bir de UEFA Kupasını kazanamazdık."
ARSENAL'DE BİR KAÇ FUTBOLCU BİZİM TAKIMA BEDELDİ
-UEFA Finalinde Arsenal'a karşı oynadığımız maç ise Galatasaray ve Türk futbol tarihinin en önemli maçıdır. Arsenal takımının o kadar çok yıldızı vardı ki, birkaç futbolcusunun değeri bizim takım kadardı.
KUPAYI ALAMASAK KENDİMİ AFFETMEZDİM
-Benim Arsenal maçıyla unutamadığım an ilk yarının 44. dakikasıydı, o dakikada karşı karşıya pozisyonda çok net bir gol kaçırmıştım. Eğer o gün kupayı alamasaydık kaçırdığım o gol için kendimi ömür boyu affetmezdim. Sonrasında Henry'nin kafa vuruşunu Taffarel'in kurtardığı an var. Bu iki pozisyon hala hatıramdadır, bunları anlatmak için kelimeler yetersiz kalır. Taffarel o pozisyonun sonrasında kurtardığı gol için 'tanrının eli' yardım etti demişti.
HAGİ ATILINCA ÇOK KORKTUM
-Final maçında Hagi atıldıktan sonra çok korktum. Hagi çıkınca Fatih hoca beni oyundan aldı, yerime orta saha için Suat'ı oyuna sürdü. Aslında ben değil bütün takım 'artık buraya kadarmış' demeye başlamıştık fakat Allah nasip etti maç penaltılara kaldı. Penaltılara kalınca rahatladım çünkü kalemizde Taffarel vardı, en azından 1-2 tane kurtaracağını tahmin ediyordum nitekim öyle oldu, Arsenal'den Viera ve Suker kaçırdı.
POPESCU'NUN PEŞİNDEN KOŞMAYA BAŞLADIK
-Son penaltı atışında topun başına Popescu geçti, en heyecanlı an buydu, Popescu'nun penaltısını neredeyse hatırlamıyorum bile çok heyecan verici bir andı, sadece topun ağlarla buluştuğu anı gördüm ve sonrasında hep beraber sahaya girip, Popescu'nun peşinden koşmaya başladık.
OKAN'IN TERLİKLERİ AYAĞINDAN ÇIKTI
-UEFA Finalinin en komik anı kupa sevinci sırasında Okan'ın koşuşuydu, ayağında terlikler vardı, Popescu penaltıyı atınca hep beraber sahaya girip koşmaya başladık ama Okan ayağında terliklerle rahat koşamıyordu, terlikler çıkıyordu, bir yandan terlikleri kontrol edip, bir yandan hızla koşmaya çalışması çok komikti.
DİKKAT ET KUPA SENİN KADAR EZİLME
-Kupa töreninde de ilginç bir olay yaşandı. Biz hepimiz kupanın bizim lig kupaları kadar olduğunu sanıyorduk nereden bilelim o kadar ağır olduğunu, kupayı kaldıranın kolu yoruldu, sıra bana geldi kaldırdım fakat fazla tutamadım çok ağırdı, benden sonra Suat aldı, 'dikkat et, kupa senin kadar, altında kalma' dedim, gülüştük."
BUGÜNKÜ KUŞAK BİZİM KADAR BAŞARILI DEĞİL
-Bizim kuşak çok şeyi başardı, UEFA Kupası, Süper Kupa, Dünya üçüncülüğü, EURO 96, EURO 2000'de çeyrek final, bunların hepsini başardık, ama şu anki kuşak bizim kadar başarılı değil bence inşallah bugünkü arkadaşlar da bizim elde ettiğimiz başarıları görürler.
İSPANYA'YA GİTTİĞİM İÇİN PİŞMAN OLDUM
-Real Sociedad'a transfer oldum orada 6 ay kaldım ama benim için başarısız bir dönemdi. UEFA Finalinin ardından tek hedefim Avrupa'ya gitmekti, takım gözetmedim, hangisi olursa olsun gidecektim, nitekim menacerler Real Sociedad'ı önerdi ben de hiç düşünmeden kabul edip İspanya'ya gittim. Ama gittiğime çok pişman oldum, sırf Avrupa olsun diye yaptığım bir transferdi, 6 ay kaldım, bir sakatlık geçirdim ve başarılı olamadım, sonra Türkiye'ye dönüp Galatasaray'la gol kralı olup, bir şampiyonluk daha yaşadım.