Transfer sezonu 8 Haziran'da başladı. İç ve dış transferde oyuncularla imzalar atılmaya başladı. Süper Lig'de mücadele edecek takımlardan Bursa, Eskişehir, G.Antep, Belediye, Sivas, Kayseri ve Antalya teknik direktör değiştirmedi. Beşiktaş da Mustafa Denizli ile yola devam edeceğini açıkladı. Fenerbahçe Daum ile anlaştı ama Aragones'in gönderilişi tamamlanamadığı için Alman hoca henüz resmen imzayı atmadı. İşin ilginç yönü alacağı ücretin 3 milyon Euro'ya çıkarıldığı söylenen Mustafa Denizli de yeni sezon için imza atmadı. Beni en çok şaşırtan Beşiktaş'ın transfer politikası oldu. Beşiktaş'ta başkan Yıldırım Demirören'in tüm transfer çalışmalarının içinde olmasını garipsedim. Mustafa Denizli'nin olduğu yerde alınacak isimleri hep bizzat Denizli belirler. Oyuncularla önce Denizli konuşur ve ikna eder. Para konusunu de yönetim çözer. Denizli bu konuda hassas ve tutucudur. Nasıl mı? Anlatayım: Mustafa Denizli, Fenerbahçe'yi şampiyon yaptıktan sonra SABAH'ta bana şampiyonluğun öyküsünü anlatırken transferlerle ilgili şöyle demişti: "Önce transferleri belirledim. Lazetiç, Rapajç, Baliç, Revivo, Serhat, Ali Güneş, Yusuf ve Celil transferlerini ben yaptım. Maddi konulara karışmadım, karışmam da. Bu tamamen yönetimin sorumluluğudur." Denizli, Lazetiç transferi ile ilgili olarak şunları anlatmıştı: "Barcelona'da Yugoslavya-İngiltere ümit milli maçı vardı. Lazetiç'i beğendim ve 'Araştırın' dedim. Sonra, Yugoslavya ile ilişkileri iyi olan Saffet Sancaklı'ya, 'Lazetiç'i İstanbul'a getir' dedim ve 'Hiç kimse bilmeyecek' diye sıkı sıkı tembih ettim. Lazetiç üç gün gözlerden uzak İstanbul'da kaldı. Yaşayacağı, futbol oynayacağı şehri gezsin, tanısın istedim. Stada ve Samandıra'ya yolladım. Kendisine, 'İstanbul'da yaşayacağına ve başarılı olacağına inanıyorsan, gel konuşalım' dedim. Bu yaptıklarımdan kimsenin haberi yoktu. Üç günün sonunda Lazetiç bana geldi, İstanbul'u beğendiğini ve Fenerbahçe'de oynamak istediğini söyledi. Lazetiç'in kararından sonra konuyu Başkan Aziz Yıldırım'a açtım. Transferin duyulmaması gerekiyordu. Çünkü transfer medyaya yansıdığında rahat çalışma ve görüşme imkanı olmuyordu. Dördüncü gün anlaşılan Lazetiç imzayı atan ilk yabancı oldu." Transferde aklındaki ilk futbolcunun Haim Revivo olduğunu anlatan Denizli o transferi de şöyle aktarmıştı:
HALA İMZA YOK "
O'nu buldurttum. İsrail'e dönmüştü. Not bırakıp bana telefon etmesini istedim. Yarım saat sonra Revivo telefondaydı. Fenerbahçe ile anlaştığımı ve kendisini takımımda görmek istediğimi söyledim. Revivo'nun transferi çok önemliydi. Ülkesi ülkemize yakındı. O bir Ortadoğu insanıydı. Üstelik İsrail'de bir sürü Türk yaşıyordu. Ve Revivo'yi ikna ettim." Transferde bu kadar titiz davranan, ince eleyip sık dokuyan, en ince ayrıntıyı bile gözeten Mustafa Denizli'nin bu kadar sessiz kalmasına şaşırdım. Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan girecek. Kadronun güçlenmesi adına ciddi yerli ve yabancı oyunculara ihtiyacı var. Avrupa zaferleriyle adını tarihe yazdıran Mustafa Denizli transferin tam içinde olması gerekirken Çeşme'de uzun uzun dinleniyor ve yeni İstanbul'a dönüyor. Transferi Başkan Yıldırım Demirören yönetiyor. Liste verip oyuncu istemek Denizli'nin hiç tarzı değil. Üstüne basa basa söylüyorum. Hala imza atmayan Mustafa Denizli'nin sergilediği alışık olmadığımız bu tablo, kafamdaki "Acaba Beşiktaş'ta devam etmeyecek mi?" soru işaretini giderek büyütüyor.