--> İbtidâîden sonra Tophane'de bulunan Feyziye Rüşdiyesi'nde hattat Çukurcumalı Kadri Efendi'den aklâm-ı sitteyi meşke başladı. 1896'da idâdîyi bitirdi. 1898'de Sultan Ahmed Camii'nde Kazasker Mehmed Esad Efendi'nin cami derslerine devam ederek 1904'te icâzetnâme aldı. Bu arada Rifâî Aziz Efendi'den nesta'lik ve sülüs, Kâmil Efendi'den (Akdik) sülüs ve divanî yazılarını öğrendi. Sâmi Efendi'den nesta'lik ve celîsini, sülüs celîsini tekrar meşkederek nesta'lik yazıdan 1907'de icâzet aldı. 1899'da babasının ölümü üzerine Hırka-i Şerif Camii hatipliğine getirildi ve ölümüne kadar bu görevi sürdürdü. Camideki vazifesi dolayısıyla kendisine "Hatip Ömer" de denilirdi. Mevlevî tarikatına mensup olan Ömer Vasfi Efendi çalıştığı Eytâm Şubesi'ndeki görevinden ayrıldıktan sonra çeşitli okullarda Kur'an, hat, tarih ve coğrafya dersleri verdi. Celî sahasında Sâmi Efendi seviyesinde eserler ortaya koydu. Üsküdar'da Ayazma Camii'ndeki yazısı ile Kısıklı Camii ve çeşmesinin yazıları, Mekteb-i Nüvvâb'ın (halen İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi'nin bulunduğu bina) kitâbesi, Edirne'de Meriç nehri (Yeniköprü) başında Hacı Âdil Bey Çeşmesi'ndeki besmele ile dört tarafındaki sülüs kitâbeler, İstanbul'da Hırka-ı Şerif Camii'nde zerendûd levha, Eyüp'te Sultan Reşad Türbesi'nin kapısı üstüne konmuş müsennâ celî sülüs âyetle türbenin içinde paftalı kuşak yazısı günümüze ulaşan eserleri arasındadır. Ömer Vasfi Efendi 26 Kasım 1928'de vefat etti ve Eyüp'te Gümüşsuyu Kabristanı'na defnedildi.
Kaynak: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ