Tarih öncesi çağlardan itibaren iskân gören Potwar platosunun kuzey kesiminde, zengin tabii güzelliğe sahip Murree tepelerinin eteğine kurulmuştur; şehrin merkezi 65 km2'lik bir alanı kaplar. Deniz seviyesinden yüksekliği 503-610 m. arasında değişen engebeli bir arazi üzerindedir. Kurulduğu 1960'ların başlarında büyüme hızı sıfır olan nüfusu bugün bir milyona yaklaşmış durumdadır; nüfusun çoğunluğunu ülkenin her kesiminden gelip buraya yerleşenler oluşturur. Şehrin 1998'deki nüfusu 901.137'dir.
Yeni bir başşehir kurma fikri, Hindistan alt kıtasının bölünüp Pakistan'ın doğmasını bekleyen Muhammed Ali Cinnah ve diğer müslüman liderler tarafından Haziran 1947'de tasarlanmıştı. Ancak devletin başlangıçta çeşitli problemlerle karşılaşması dolayısıyla tasarı gerçekleştirilemedi ve yönetim Karaçi'den yürütüldü. 1950'li yıllarda Karaçi'nin bu görevi daha fazla taşıyamayacağı anlaşılınca hükümet yeni başşehrin savunma özellikleri, iklimi, kaynakları ve tabii güzellikleri bakımından uygun olduğu görülen Potwar platosunda kurulması konusunu gündeme getirdi. Bu düşünce zamanın devlet başkanı Eyyûb Han tarafından da olumlu karşılandı ve Eylül 1959'da bu işin planlanması için bir komisyon oluşturuldu; yeni merkezin inşası tamamlanıncaya kadar 15 km. mesafede bulunan Ravalpindi geçici başşehir ilân edildi. 1960'ta topografik incelemeler tamamlanarak ikametgâh bölgelerinin gelişmesine öncelik veren ve şehir merkezinin dinamik büyümesini göz önünde tutan bir plan benimsendi. Birbirine paralel şeritler halinde düzenlenen bu planda yönetim birimleri, diplomatik temsilcilikler, kamu binaları, ikametgâh mahalleri, ticarî bölge ve endüstriyel alanlar bulunuyordu; parklar, yeşil alan ve kırsal bölgeler ayrıca planlanmıştı. Bu tasarım kısa zamanda gerçekleşti ve 1963'te şehir yerleşime açıldı; Kasım 1966'da buranın başşehir olduğu resmen ilân edildi.
Bugün İslâmâbâd geniş yolları, sağlık kuruluşları, alışveriş merkezleri, okulları, eğlence yerleri, parkları, oyun alanları yanında Şekerpâriyân ve Dâmenikûh'taki mesire yerleriyle modern bir şehir görünümündedir. Atletizm sahası ve stadyum iç ve dış spor karşılaşmaları ihtiyacını karşılar. Şehirde üç yüksek öğrenim kurumu vardır; bunlar Kāid-i Âzam Üniversitesi, Allâme İkbal Açık Öğretim Üniversitesi ve Milletlerarası İslâm Üniversitesi'dir. Bunların yanında Pakistan Atom Enerjisi Komisyonu dahil birkaç araştırma enstitüsü bulunmakta, Millî Arşiv ve Millî Kütüphane birer araştırma kurumu olarak hizmet vermektedir.
İslâmâbâd'ın mimarisi hem modern hem de İslâmî geleneği yansıtır. Birinci kategoriyi temsil eden yapılar başbakanlığın, bakanlıkların ve meclisin yer aldığı merkezî alanda toplanmıştır. İkinci kategoriye dünyanın en büyük camilerinden biri olan Faysal Camii örnek teşkil eder. Planı Türk mimarı Vedat Dalokay tarafından çizilen cami, heybetli görünüşünün yanı sıra zarafet ve ihtişamı ile çevrenin bir tamamlayıcısıdır ve kilometrelerce uzaktan görülebilen silüetiyle İslâmâbâd'ın sembolü olmuştur. İslâmâbâd milletlerarası hava limanı ülkede Karaçi'den sonra dış dünya ile irtibatı sağlayan tek hava limanıdır.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi