Kitâbü’l-Kebâir büyük günahları anlatan eser
Tam adı Kitâbü'l-Kebâʾir ve tebyînü'l-meḥârim'dir. Zehebî'den söz eden kaynaklar Kitâbü'l-Kebâʾir'in ona ait olduğunu kaydetmekle birlikte güvenilir yazma nüshalarına dayanmaksızın gerçekleştirilen baskılarda göze çarpan zayıf ve mevzû bazı hadislerin Zehebî gibi titiz bir âlimin eserinde bulunamayacağı kanaatini uyandırmış, fakat daha sonra yapılan sıhhatli baskılarda bu tür rivayetlerin bir kısmına yer vermemek ve bazı hadislerin rivayet zincirinde yer alan aksaklıklar gösterilmek suretiyle bu şüphe bertaraf edilmiştir.
Zehebî, risâle hacmindeki eserinin mukaddimesinde büyük günahlardan sakınmayı konu edinen birkaç âyetle hadisi zikrederek bunlardan sakınabilmek için nelerden ibaret olduklarını bilmenin gereğini vurgulamış ve sayılarının yedi ile yetmiş arasında değiştiği yolundaki bazı rivayetleri kaydetmiştir. Eserde, Muhyiddin Müstû tarafından yapılan neşre göre yetmiş altı fiil ve davranış müstakil başlıklar altında ele alınmıştır. Konular genelde bir veya birkaç âyete, ardından hadis rivayetlerine dayanılarak büyük günah sınırları içinde mütalaa edilmekte, zaman zaman kısa açıklamalar da yapılmaktadır. Kitabın sonunda, büyük çoğunluğu ahlâka dair olan otuz sekiz konudaki hadis "kebâirden olma ihtimali bulunan davranışlar" anlamındaki bir başlık altında toplanmıştır.
Eserde büyük günah diye üzerinde durulan konuların pek azı akaide dairdir. Hukuk ve daha çok ahlâk alanını ilgilendiren çeşitli davranışların kebâir statüsünde mütalaa edilmesi, muhafazakâr Selef telakkisini bile aşan katı ve sert bir anlayışı ortaya koymaktadır. Meselâ kebâir diye zikredilen hususlar içinde idrar sıçrantılarından sakınmama (s. 104-105), ölüm münasebetiyle ağlayıp dövünme (s. 131-132), bazı nesne ve olayları uğursuzluk alâmeti olarak sayma (s. 156) gibi eylemler de vardır. Eserde çokça yer alan hadis rivayetleri içinde isnadı zayıf olanlar mevcuttur.
Kitâbü'l-Kebâʾir'in Mısır, Dımaşk ve Medine'deki kütüphanelerde çeşitli yazma nüshaları bulunmaktadır (neşredenin girişi, s. 15-16; Brockelmann, II, 59; Beşşâr Avvâd Ma'rûf, s. 149). Defalarca basılmış olan eser (Kahire 1378; Riyad 1380, 1391, 1400; Beyrut 1400, 1405, 1407; Bağdat 1982; Tunus 1986) Muhammed Abdürrâzık Hamza (Kahire 1356), Abdurrahman Fâhûrî (Halep 1398), Mustafa Âşûr (Kahire 1986), Muhammed Ali Kutb (Beyrut 1407), Hasan Mahmûd Selmân (Zerkā 1408) ve Muhammed Mahmûd Hamdân (Kahire 1992) tarafından yayımlanmıştır. Kitabın en ciddi neşrini Muhyiddin Müstû Şam'da bulunan iki yazmasıyla Medine'deki nüshasına dayanarak gerçekleştirmiş (Dımaşk-Beyrut 1404/1984), bu neşrin birçok baskısı yapılmıştır (Dımaşk-Beyrut 1405/1985, 1407/1987, 1409/1989).
Eseri Abdullah b. Cârullah b. İbrâhim Cârullah el-Beyânü'l-maṭlûb li-kebâʾiri'ẕ-ẕünûb adıyla ihtisar etmiş (Mekke 1408), Üsâme Muhammed es-Seyyid kitap üzerinde İtḥâfü'l-ekâbir fî tehẕîbi Kitâbi'l-Kebâʾir adlı yeni bir düzenleme çalışması yapmıştır (Beyrut 1990). Kitâbü'l-Kebâʾir'in Büyük Günahlar adıyla yayımlanmış olan iki ayrı tercümesi bulunmaktadır (trc. M. Enis Kamer, İstanbul 1981, 1982, 1985, 1987; İstanbul, ts., Hak Yayınları; trc. Sıtkı Gülle, İstanbul 1986).
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi