el-Fetava'l-Velvaliciyye kim tarafından yazılmıştır?

Ebü'l-Feth Abdürreşîd Cemâziyelevvel 467'de (Ocak 1075) Tohâristan'a bağlı Velvâlic'de doğdu. Buhara'da Ebû Bekir Muhammed b. Hüseyin, Ahmed b. Ebû Sehl el-Attâbî, Ali b. Hasan el-Burhân; Belh'te Ebü'l-Kāsım Ahmed b. Muhammed el-Halîlî, Ebû Ca'fer Muhammed b. Hüseyin es-Simnicânî, Muhammed b. Ahmed b. Ali el-Kazzâz ve Semerkant'ta Ebû Muhammed Muhammed el-Katâvânî'den ders aldı. Bir süre Keş'te kalan ve daha sonra bir müddet Semerkant'ta yaşayan Ebü'l-Feth Velvâlic'de vefat etti.

Kaynaklarda el-Fetâva'l-Velvâliciyye'nin müellifiyle ilgili iki farklı görüş mevcuttur. Eserin Süleymaniye Kütüphanesi'ndeki bazı nüshalarında (meselâ bk. Süleymaniye, nr. 676-677; Fâtih, nr. 2415; Yenicami, nr. 664; Şehzade Mehmed, nr. 49; Beşir Ağa, nr. 328) müellif olarak Ebü'l-Mekârim Zahîrüddin İshak b. Ebû Bekir el-Velvâlicî'nin adı geçmektedir. Kâtib Çelebi, muhtemelen bu nüshaları esas alarak eserin yazarının adı geçen kişi olduğunu ve 710 (1310) yılında vefat ettiğini söylemiş (Keşfü'ẓ-ẓunûn, II, 1230-1231), onu kaynak olarak kullanan birçok müellif de (Hediyyetü'l-ʿârifîn, I, 568; Kehhâle, V, 231; Brockelmann, GAL, II, 94; Suppl., II, 86) el-Fetâva'l-Velvâliciyye'nin yazarını aynı şahıs olarak göstermişlerdir. Ancak Keşfü'ẓ-ẓunûn'dan önceki biyografik kaynaklarda bu kişi hakkında bilgi bulunmamaktadır. Sadece Kureşî, eserinin kenarına İshak el-Velvâlicî adını kaydederek onun el-Fetâvâ adlı bir eseri olduğunu belirtmekte (el-Cevâhirü'l-muḍıyye, I, 375), İbn Kutluboğa da muhtemelen, en önemli kaynağı olan bu eserden nakille aynı bilgiyi eserinin bir nüshasında zikretmektedir (Tâcü't-terâcim, s. 59; eserin Bağdat 1962 baskısında bu bilgi yoktur). Sonraki dönem tabakat müelliflerinden Takıyyüddîn et-Temîmî de eserin müellifinin İshak el-Velvâlicî olduğu görüşünü tekrarlamaktadır.

Abdülhay el-Leknevî, eserin İshak el-Velvâlicî'ye nisbetinin yanlış olduğu ve asıl müellifin Ebü'l-Feth Abdürreşîd olması gerektiği görüşündedir. Ancak Abdürreşîd el-Velvâlicî'nin doğum tarihi ve hocaları, çağdaşı olan Ebû Sa'd Abdülkerîm b. Muhammed es-Sem'ânî tarafından belirtildiği halde (et-Taḫbîr, I, 445-446) onun el-Fetâvâ adlı bir eserinden söz edilmemektedir. Fakat müellifin eserinin mukaddimesinde, Sadrüşşehîd Hüsâmeddin Ömer b. Abdülazîz'in (ö. 536/1141) fıkhî hükümleri kaleme alma konusuna en çok itina gösteren kişilerden biri olduğunu belirtmesi, kitabında bilhassa onun el-Câmiʿ adlı eserinde özetle verdiği bilgileri açıkladığını ve İmam Muhammed'in eserinden bazı faydalı bilgilerle daha sonra ortaya çıkan bazı önemli hükümleri de ilâve ettiğini söylemesi (bk. Süleymaniye Ktp., Süleymaniye, nr. 676, vr. 1a), ayrıca Sadrüşşehîd'in hayır ve iyiliği içinde yetiştiğini ifade etmesi, el-Fetâva'l-Velvâliciyye'nin yazarının onun çağdaşı olan Velvâlicî olduğu ihtimalini kuvvetlendirmektedir. Eserin Yenicami nüshasında da (nr. 664, istinsah tarihi 996/1588) müellif olarak İshak b. Ebû Bekir adı verilmekle birlikte baş tarafa eklenen notta onun 467'de (1075) doğup 540 (1146) yılından sonra vefat ettiği belirtilmektedir. Bu durumda, mevcut nüshalarda görülen Ebü'l-Mekârim İshak b. Ebû Bekir el-Velvâlicî adının müstensihler tarafından yanlışlıkla yazılmış olabileceği akla gelmektedir. Velvâlicî'nin kitabını yazarken esas aldığını belirttiği el-Câmiʿ, Sadrüşşehîd'in el-Câmiʿu'ṣ-ṣaġīr veya Câmiʿu'ṣ-Ṣadrişşehîd diye bilinen eseri olup bu kitap, Muhammed b. Hasan eş-Şeybânî'nin el-Câmiʿu'ṣ-ṣaġīr adlı eserinden bazı rivayet ve hadislerin çıkarılması ve bazı ilâvelerde bulunulması suretiyle telif edilmiştir (Sadrüşşehîd, el-Câmiʿu'ṣ-ṣaġīr, vr. 1b; a.mlf., Şerḥu Edebi'l-ḳāḍî, nâşirin mukaddimesi, I, 41).

el-Fetâva'l-Velvâliciyye klasik fıkıh kitaplarının sistematiğine göre yazılmış olup kütüphanelerde birçok yazma nüshası mevcuttur (bibliyografyada gösterilenler dışında bazıları için bk. Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 719; Fâtih, nr. 1210/4; Lâleli, nr. 1279; Hamidiye, nr. 611; Şehid Ali Paşa, nr. 1053, 1054; Yenicami, nr. 664-665). Oldukça hacimli sayılabilecek olan eserin Süleymaniye Kütüphanesi'nde bulunan bir nüshasında I. cilt (Süleymaniye, nr. 676) tahâret ile büyû', II. cilt ise (Süleymaniye, nr. 677) şüf'a ile hiyel arasında kalan bölümlerden (kitab) meydana gelmektedir. Her bölümün başında o bölümde geçen fasılların isim ve sıra numaraları verilmiş, daha sonra da bunların anlatımına geçilmiştir. Hükümler açıklanırken bunların alındığı kaynaklar zikredilmemiş, fakat söz konusu görüşün sahibi belirtilmiştir. el-Fetâvâ adıyla anılmakla birlikte Osmanlı dönemi fetva kitapları gibi soru-cevap tarzında olmayan eser bir hukukî meseleler koleksiyonu ve klasik bir fürû kitabı mahiyetindedir. Hanefî mezhebinin ilk temel metinlerinde yer almayıp daha sonra ortaya çıkan çeşitli meselelerle ilgili fıkhî görüş ve çözümlere yer verilmesi bakımından da eser ayrı bir önem taşır.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA