Asil bir ailenin oğlu olarak 21 Ekim 1790'da Mâcon'da doğdu. Çocukluğunu Mâcon ve yakınlarındaki Milly'de geçirdi. Öğrenimini mahallî kilise okulunda, Lyon'da Institution Puppier ve Belley'de Collège des Pères de la Foi'da tamamladı. 1808-1819 yılları arasında avare bir aristokrat hayatı yaşayan Lamartine'in edebî kişiliğinin gelişmesinde okuduğu klasikler, XVIII. yüzyıl filozofları ve Kitâb-ı Mukaddes'in önemli rolü vardır. 1811-1812'deki İtalya seyahati, hayatında önemli bir dönüm noktası oldu. Napoli'de işçi bir kızla yaşadığı aşk birçok eserine, özellikle Graziella adlı romanında idealize ederek işlediği kadın kahramanına ilham kaynağı olmuştur. 1820'de duygusal ve samimi tonu ile çok beğenilen, Fransız şiirine yeni bir âhenk getiren Méditations poétiques'i yayımladı. Daha sonra Nouvelles méditations poétiques ve Mort de Socrate'ta metafiziğe yer verdi. Bazı Avrupa şehirlerinde elçilik kâtibi ve ateşe olarak görev yaptığı bu yıllarda yayımladığı Le dernier chant du pèlerinage d'Harold romantik akımın önemli eserleri arasına girdi. 1830'da dinî duyguları işleyen ve panteizme geniş yer veren Harmonies poétiques et religieuses adlı iki ciltlik eserini neşretti. 1832-1833'te Lübnan, Suriye, Filistin ve İstanbul'u kapsayan uzun bir yolculuğa çıktı. Seyahati gerçeklere ulaşmanın tek yolu olarak gören şair Doğu'ya, kutsal topraklara yaptığı yolculuklardan din anlayışı, duygu ve düşünceleri bakımından büyük bir değişim geçirerek döndü. Bu yolculuk sırasında kızı Julia'nın ölümü şairi derinden sarstı. Voyages en orient hemen tamamı Osmanlı sınırları içinde geçen bu yolculuğun kitabıdır. 1833'te milletvekili seçilen Lamartine 1851'e kadar devam eden siyasî hayatında liberal, insaniyetperver ve barışçı bir politika izledi. Güçlü bir hatip olarak parlamentoda çok defa "Şark meselesi" üzerine yaptığı konuşmalarda Batı'nın Doğu'yu, özellikle Osmanlılar'ı iyi tanıyamamış olmaktan kaynaklanan yanlış hükümler verdiğini, böylece bütün dünyayı yanılttığını sık sık dile getirdi. 1847'de yayımlanan L'histoire des girondins, siyasî açıdan çalkantılar içinde olan Fransız toplumuna itidalli ve meziyetli davranış dersi veren, genç nesillerin zihinlerinde devrim ateşini körükleyen bir eserdir. 1848 olaylarında gösteri yapan sosyalistlerin kızıl bayraklı gösterilerine karşı üç renkli Fransız bayrağını savunması, Lamartine'i o yıl kurulan geçici hükümette kısa bir süre dışişleri bakanlığına getirdi, ancak 2 Aralık 1848'deki hükümet darbesiyle bu görevinden uzaklaştırıldı.
Bu hayal kırıklığıyla 24 Nisan 1849'da Sultan Abdülmecid ve Sadrazam Reşid Paşa'ya birer mektup yazarak Türkler'e olan sevgisini ve derin dostluğunu dile getirdi. İstanbul'a yakın bir yerde, İzmit veya İzmir yakınlarında bir çiftliğin kendisine tahsis edilmesini istedi. Bu topraklarda modern yöntemlerle tarım yapmayı planlayan Lamartine'e Aydın yakınlarında bir arazinin verilmesi uygun görülerek devletçe satın alınan çiftlikler yirmi beş yıl süreyle kendisine verildi. 21 Haziran - 6 Ağustos 1850 tarihleri arasında ikinci defa Türkiye'ye gelen Lamartine, Ihlamur Kasrı'nda Sultan Abdülmecid tarafından kabul edildi. Daha sonra İzmir ve Aydın'a giderek çiftlik arazisini gezdiyse de işletecek sermayeyi bulamadığından Türkiye'ye yerleşmekten vazgeçti. Louis Napoléon'un cumhurbaşkanı seçilmesiyle politik hayatı sona erdi (1851). Fransız halkının Napolyon serabına kapılarak hürriyet yolundan dönmesi şairin bütün hayallerini yıktı. Ardından Les nouvelles confidences (1851), Geneviève histoire d'une servante (1851), Le tailleur de pierres de Saint-Point (1851), L'histoire de la restauration (1851), Les visions (1853), Histoire des constituants (1854), Histoire de la Turquie (1854-1855), Histoire de la Russie (1855), Cours familier de littérature (1856-1869) adlı eserlerini yayımladı. Politik hayatını vatanına ve insanlığın mutluluğuna adayan şair ömrünün son yıllarını maddî sıkıntı içinde geçirdi; Milly'deki evini satmak zorunda kaldı (1860). 1867'de III. Napolyon hükümeti tarafından kendisine 25.000 frank maaş bağlanan Lamartine 28 Şubat 1869'da Paris'te öldü. Ölümünden sonra Mémoires inédits (1870), Le manuscrit de ma mère (1871), Des poésies inédites (1873) ve altı ciltlik Correspondance (1873-1875) adlı eserleri neşredildi. Lamartine zengin imajları, güçlü ritmi, âhenkli mısraları ile XVIII. yüzyılın şiirine karşı bir tepki ve yeni bir soluktur. Şiirlerindeki lirizm içinde ruh bulan metafizik boyut, güçlü mistisizm ve panteizm şairin sanatının özgün yönleridir. Varlığın esrarı, ruhun ölümsüzlüğü, tabiat, hatıraların tabiata emanet edilmesi gibi temaları eserlerinde ölümsüzleştirir.
Türkçe'de ilk defa Sahak'ın (Ebru) Avrupa'da Meşhur Ministoraların Tercüme-i Hallerine Dair Risâle'sinde (1271/1855) adı geçen Lamartine, edebiyatçı kimliğinin yanı sıra politik yönüyle de Türk edebiyatında uzun süre güncelliğini korumuş ve romantik akımın gelişmesinde etkili olmuştur (Lamartine'den Türkçe'ye yapılan çeviriler ve Türk edebiyatına tesirleri hakkında bk. bibl. Kefeli; Kolcu). Türkler'le ilgili olumlu düşünceleriyle minnet duygusunun ifadesi olarak Türkiye Tarihi (Histoire de la Turquie) adlı sekiz ciltlik bir eser yazması onun Türk dostu olarak anılmasında önemli bir faktördür. 1854-1925 yılları arasında Türkçe'de Méditations poétiques, Nouvelles méditations poétiques ve Recueillements poétiques'ten tercüme edilen şiirleri, ünlü "Le Lac" (göl) şiirinin tercümesi ve Graziella, Raphaël gibi romanları ile tanınır. 1925 sonrasında hayatı, şahsiyeti ve Osmanlılar ile olan ilişkileriyle ön plana çıkar. 1940'lı yıllardan sonra yapılan incelemelerde Lamartine'in Türkler'in olumlu bazı niteliklerinden söz etmesine rağmen Anadolu topraklarında Avrupa'nın bayraktarlığını yapmak istediği ve bir tür sömürgeci siyaset ile Doğu'ya yaklaştığı da vurgulanmıştır.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi