600 yılı Receb ayında (Mart 1204) Kazvin'de doğdu. Bazı müellifler doğduğu yere nisbetle Debîrân diye tanındığını belirtirse de kelimenin mânası göz önünde bulundurularak kâtiplik veya müderrislik yapması sebebiyle bu isimle anılmış olması kuvvetle muhtemeldir. Bir süre Kazvin'de öğrenim gördükten sonra ilim tahsili için belli başlı merkezlere seyahat etti. Kelâm, felsefe, astronomi ve mantık gibi ilimleri Nasîrüddîn-i Tûsî'den öğrendi. Kazvin ve Nizâmiye medreselerinde müderrislik yaptı, pek çok öğrenci yetiştirdi. İbnü'l-Mutahhar el-Hillî ve Kutbüddîn-i Şîrâzî bunların en tanınmışlarıdır. 675'te (1276-77) Hülâgû'nun emriyle Merâga'ya gitti ve kurulmakta olan rasathâne çalışmalarına katılıp Nasîrüddîn-i Tûsî'ye yardım etti. 675 yılı Ramazan ayında (Şubat 1277) vefat etti. Bazı kaynaklara göre ise ölüm yılı 693'tür (1294).
Kâtibî astronomi, matematik, kelâm ve felsefe alanında ders veren bir müderris olmakla birlikte daha çok er-Risâletü'ş-şemsiyye adlı mantık kitabıyla üne kavuşmuştur. Kazvin'de verdiği dersler çok sayıda âlimin orada buluşmasına vesile olacak derecede önemli görülmüştür. Hocası Nasîrüddîn-i Tûsî'nin çeşitli kelâm meselelerine getirdiği çözümlerin etkisiyle Şîa'ya olan aşırı bağlılığını terketmiş, fıkıhta ise Şâfiî çizgisine yaklaşmıştır.
Eserleri. 1. er-Risâletü'ş-şemsiyye fi'l-ḳavâʿidi'l-manṭıḳıyye. Çeşitli yazma nüshaları bulunan eser basılmıştır (Kalküta 1815; İstanbul 1263; Taşkent 1894; ayrıca bk. eş-ŞEMSİYYE). 2. Câmiʿu'd-deḳāʾiḳ fî keşfi'l-ḥaḳāʾiḳ. Mantık ve metafiziğe dair olup mantıkla ilgili bölümü eş-Şemsiyye'den daha hacimlidir (Süleymaniye Ktp., Cârullah Efendi, nr. 1351). 3. ʿAynü'l-ḳavâʿid fi'l-manṭıḳ ve'l-ḥikme. Müellifi tarafından Baḥrü'l-fevâʾid şerḥu ʿAyni'l-ḳavâʿid adıyla şerhedilmiştir (İÜ Ktp., AY, nr. 4182). 4. Ḥikmetü'l-ʿayn. Kâtibî'nin, ʿAynü'l-ḳavâʿid adlı eserine ilâhiyyât ve tabîiyyât konularını ilâve etmek suretiyle kaleme aldığı kitabıdır (Süleymaniye Ktp., Ayasofya, nr. 2522). İbnü'l-Mutahhar el-Hillî'nin şerhi (nşr. A. Münzevî, Tahran 1378/1959) ve Muhammed b. Mübârek Şah'ın şerhine Seyyid Şerîf el-Cürcânî'nin hâşiyesi yanında (Kalküta 1845; Kazan 1319, 1324) esere birçok şerh ve hâşiye yazılmıştır (DMT, VI, 440). 5. Şerḥu Keşfi'l-esrâr ʿan ġavâmiżi'l-efkâr. Efdalüddin el-Hûnecî'ye ait mantıkla ilgili esere yapılmış hacimli bir şerhtir (Süleymaniye Ktp., Lâleli, nr. 2664). 6. el-Mufaṣṣal fî şerḥi'l-Muḥaṣṣal. Fahreddin er-Râzî'nin kelâma dair eserinin şerhidir (Süleymaniye Ktp., Damad İbrâhim Paşa, nr. 821). 7. el-Münaṣṣaṣ fî şerḥi'l-Mülaḫḫaṣ. Yine Fahreddin er-Râzî'ye ait mantık ve felsefeyle ilgili esere yapılmış bir şerhtir (Köprülü Ktp., Fâzıl Ahmed Paşa, nr. 887, 888, 889 [müellif hattı]). 8. Risâle fî burhâni is̱bâti'l-vâcib (Süleymaniye Ktp., Cârullah Efendi, nr. 2117). 9. Risâle fî cevâbi'l-iʿtirâż li-Naṣîriddîn eṭ-Ṭûsî. İsbât-ı vâcib konusunda Nasîrüddîn-i Tûsî'nin itirazına müellifin verdiği cevabı ihtiva eder (Süleymaniye Ktp., Cârullah Efendi, nr. 2117). 10. Risâle fî reddi cevâbi Naṣîriddîn fî is̱bâti'l-vâcib. Müellifin aynı konuda kaleme aldığı diğer bir risâlesidir (Süleymaniye Ktp., Pertev Paşa, nr. 617).
Kâtibî'nin isbât-ı vâcib hakkında Nasîrüddîn-i Tûsî ile yaptığı tartışmalara ilişkin risâleleri Muhammed Hasan Âl-i Yâsîn Muṭâraḥât felsefiyye (Bağdat 1956), mantıkla ilgili tartışmaları da Abdullah Nûrânî Muṭâraḥât manṭîḳıyye (Tahran 1370) adıyla yayımlamıştır. Kâtibî'nin tıp konusunda Tûsî'ye sorduğu sorular ve bunlara verilen cevaplar da Muṭâraḥât ṭıbbiyye ismiyle bir araya getirilmiştir (Çaldak, sy. 3 [1999], s. 497).
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi