İbn Müyesser kimdir?

628 (1231) yılında Kahire'de doğdu. Hayatı hakkında yeterli bilgi yoktur. Nesebi, Fâtımî Halifesi Hâfız-Lidînillâh döneminin (1132-1149) önemli şahsiyetlerinden el-Emîrü'l-Muazzam Celâleddin Muhammed Celeb Râgıb tarafından Tunus'tan Mısır'a getirilen bir şahsa dayanır. İbn Müyesser adını yine Fâtımî emîrlerinden olduğu sanılan büyük dedesinden alır. Eyyûbîler'in yıkılışı ve Memlük Devleti'nin kuruluşu sırasında yaşanan buhrana ve I. Baybars'ın parlak devrine (1260-1277) şahit olduktan sonra 18 Muharrem 677 (11 Haziran 1278) tarihinde Kahire'de vefat etti ve Mukattam'da toprağa verildi.

Eserleri. İbn Müyesser'in günümüze kadar geldiği bilinen tek eseri Aḫbâru Mıṣr (Târîḫu Mıṣr) olup Muhammed b. Ubeydullah el-Müsebbihî'nin (ö. 420/1029) tarihine zeyil olarak yazılmıştır; bu sebeple Tekmiletü Târîḫi'l-Müsebbiḥî ve Târîḫu'l-kebîr ʿale's-sinîn ẕeyyele bihî ʿalâ Kitâbi'l-Müsebbiḥî adlarıyla da bilinir (Safedî, IV, 188). Tolunoğulları'ndan başlayarak müellifin zamanına kadar gelen eser, Nûreddin Mahmud Zengî dönemi ve Haçlı seferleri hakkında önemli bilgiler ihtiva eder. Eserin, Makrîzî tarafından 814 (1411) yılında el-Münteḳā min aḫbâri Mıṣr li'bn Müyesser adıyla kaleme alınmış 439-553 (1047-1158) yılları arasını içeren bir muhtasarı günümüze ulaşmıştır (Bibliothèque Nationale, nr. 1688). Ancak Âmir-Biahkâmillâh döneminin (1101-1130) 502-514 (1108-1120) yılları arası kayıptır. Bu eksiklik, Fâtımîler'in son asrıyla ilgili bilgileri -İzzeddin İbnü'l-Esîr'den yaptığı iktibaslar hariç- tamamen İbn Müyesser'den aldığı anlaşılan Nüveyrî'nin Nihâyetü'l-ereb'inden tamamlanabilmektedir. Aḫbâru Mıṣr'ın esasını teşkil eden Fâtımîler'in XI ve XII. yüzyıllar arası dönemi daha çok Ebû Abdullah el-Murtazâ Muhammed b. Hasan et-Trablusî, Reşîd b. Zübeyr, Ebû Zekeriyyâ Zekiyyüddin Yahyâ b. Ali ed-Dımaşkī, İzzeddin İbnü'l-Esîr, Habbâl, Ebü'l-Fevâris Hamdân b. Abdürrahîm el-Esâribî, İbnü'l-Me'mûn el-Batâihî ve Cevvânî gibi tarihçilerin bir kısmı bugün mevcut olmayan kitaplarından faydalanılarak yazılmıştır ve eser bu yönüyle özel bir önem taşımaktadır. Makrîzî, İbn Tağrîberdî, İbn Hacer el-Askalânî ve Nüveyrî ise ondan faydalanmışlardır. Öte yandan İbn Müyesser ile Ali b. Zâfir el-Ezdî'nin verdikleri bilgiler arasında da büyük benzerlikler bulunması dikkat çekmektedir. Ancak bunun sebebi genelde aynı kaynakları, özellikle İbnü'l-Esîr'in el-Kâmil'ini kullanmış olmalarıdır. el-Münteḳā'nın Haçlı seferleriyle ilgili kısmı Baron Mac-Guckin de Slane tarafından Fransızca tercümesiyle birlikte ayrı bir bölüm halinde yayımlandığı gibi (RHC Or., III [1884], s. 457-473) gibi Fransızca özetiyle birlikte Henri Massé (Kahire 1919), William Mylord (Kahire 1980), bir mukaddime ve bir fihrist ilâvesiyle Eymen Fuâd Seyyid (Kahire 1981) tarafından neşredilmiştir. Müellifin Kitâbü Târîḫi'l-ḳuḍât adlı eseri ise (Safedî, IV, 188) günümüze intikal etmemiştir. İbn Hacer'in Refʿu'l-iṣr'i yazarken ondan faydalandığı bilinmektedir.

Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA