Hızır Ağa Kimdir? Hızır Ağa Hayatı

Halep’te doğdu

Şam asıllı bir aileye mensuptur. Genç yaşta İstanbul'a gelen ve saraya alınan Hızır Ağa I. Mahmud (1730-1754) ve III. Osman (1754-1757) devirlerini idrak etti. Keman çalmadaki ustalığı sebebiyle Kemânî Hızır Ağa diye tanındı. En meşhur olduğu dönem musâhibi olduğu I. Mahmud zamanıdır. İsmail Hakkı Uzunçarşılı'nın onu Vardakosta Ahmed Ağa, Abdülhalim Ağa, Tanbûrî İsak gibi III. Selim'in ilk dönemlerinde yetişmiş mûsikişinaslar arasında zikretmesi yanlıştır.

O devirde günümüzdeki rebaba benzeyen kemanda ve tanburda iyi bir icracı olarak tanınan Hızır Ağa, ayrıca bestekârlığı ve mûsiki nazariyatı üzerindeki çalışmaları ile bu alandaki gücünü de ortaya koymuştur. Bestelediği saz eserleri arasında özellikle mehterhâne peşrevleri meşhurdur. Bunlardan zirgüleli hicaz ve segâh karabatak peşrevleriyle bayatî saat peşrevi günümüze kadar gelmiştir. Yılmaz Öztuna, Hızır Ağa'nın on beş peşrev ve saz semâisiyle bir şarkısının zamanımıza ulaştığını kaydeder (BTMA, I, 342).

Müsebba' adlı yedi vuruşlu ve yirmi altı zamanlı bir usulle vech-i arazbâr makamının da mürettibi olan Hızır Ağa, ayrıca "Hızır Ağa edvârı" adıyla tanınan bir nazariyat kitabı kaleme almıştır. Klasik bir edvâr kitabı düzeninde olan eserin asıl adı Tefhîmü'l-makāmât fî tevlîdi'n-nagamât'tır. İki bölümden meydana gelen eserin birinci bölümünde perdeler, makamlar ve usullere dair bilgiler yer alır. İkinci bölümde ise on dokuz mûsiki aletinin resimlerine yer verilmiştir. Burada ayrıca her enstrümanla ilgili olarak ya kısa bilgiler verilmiş veya enstrümanın adının geçtiği bir beyit yazılmıştır. I. Mahmud adına yazılan Tefhîmü'l-makāmât'ın İstanbul kütüphanelerinde üç yazma nüshası mevcuttur (Süleymaniye Ktp., Hafîd Efendi, nr. 291; TSMK, Hazine, nr. 1793; İstanbul Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet, nr. 177/4). İkinci bölümün sadece Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'ndeki nüshada yer alması ve birinci bölümden farklı bir hatla yazılmış olması dikkat çekmektedir. Eserin birinci bölümü üzerinde Süleymaniye Kütüphanesi ve Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi'ndeki nüshalara dayanılarak bir mezuniyet çalışması yapılmıştır (bk. bibl.). Kitabın yazılış tarihi hakkında kesin bilgi bulunmamaktadır. Ancak ikinci bölümde Sadrazam Yirmisekizçelebizâde Mehmed Said Paşa'dan (ö. 1761) "merhum" diye söz edilmesi göz önüne alınarak eserin 1761'den sonra yazılmış olduğu söylenebilir.

Hızır Ağa birçok talebe yetiştirmiştir. Bunlar arasında oğlu Küçük Ârif Mehmed Ağa, Vardakosta Ahmed Ağa ve Ahmed Kâmil Efendi özellikle zikredilmesi gereken önemli mûsikişinaslardır.

Kaynak: TÜRKİYE DİYANET VAKFI İSLAM ANSİKLOPEDİSİ

BİZE ULAŞIN
SON DAKİKA