Babasının Mısır'daki bir İngiliz şirketinde görevli olmasından dolayı İskenderiye'de doğdu. İskoçya'da eğitim gördü ve yüksek öğrenimini Edinburg Üniversitesi'nde Sâmî diller (İbrânîce, Ârâmîce, Arapça) okuyarak tamamladı. I. Dünya Savaşı'nda topçu subayı olarak Fransa ve İtalya'da savaştı. 1922'de Londra Üniversitesi'nde doktora yaptı ve burada Sir Thomas Arnold'un yanında Arapça okutmaya başladı. 1926-1929 yıllarında uzun sürelerle Ortadoğu ve Kuzey Afrika ülkelerinde dolaşarak çağdaş Arap edebiyatını inceledi. 1930'da Arnold'un ölümü üzerine Arapça kürsüsünün başına getirildi ve yine onun yerine The Encyclopaedia of Islam'ın yayın kurulu üyesi oldu. 1937-1955 yılları arasında Oxford, 1955-1964 yıllarında Harvard Üniversitesi'nde Arapça profesörlüğü yaptı. 1964'te emekliye ayrıldı; ancak 1957'de başına getirildiği Harvard Üniversitesi'ne bağlı Center for Middle Eastern Studies'in müdürlüğünü ölümünden önceki ağır hastalık günlerine kadar sürdürdü. İngiltere kraliçesi tarafından şövalyelik (sir), Fransa ve Hollanda hükümetleri tarafından Légion d'Honneur, Orange-Nassau nişanları, Edinburg ve Cezayir üniversiteleri tarafından da şeref doktorluğu pâyesiyle taltif edilen Gibb milletlerarası birçok ilmî kuruluşun faal veya şeref üyesiydi. Emekliye ayrılışının ertesi yılı, öğrencileri ve meslektaşları onun hâtırasına Arabic and Islamic Studies in Honor of Hamilton A. R. Gibb adlı kitabı yayımladılar (ed. G. Makdisi, Leiden 1965).
Klasik ve modern İslâm tarihi ve kültürüne dair eserleriyle kendi zamanındaki şarkiyatçılar arasında seçkin bir yeri bulunan Gibb'in daha sonra gelen araştırmacılar üzerinde de büyük etkisi olmuştur. Gibb'e göre günümüz Müslümanlığını anlayabilmek için klasik İslâm'ı iyi bilmek gerekir. Onun İslâm tarihini ve kültürünü yorumlaması genel olarak ekonomik ve materyalist bir yaklaşım sergiler. Özellikle İslâm'ın ilk yayılış dönemine ait ifadelerinde, İslâm inancını moral ve sosyal öğretilerinin tarihî önemine değinmeksizin ele alır ve İslâm'ın gelişmesini, daha çok müslüman olma durumundaki Arap kabilelerinin elde etmeyi bekledikleri maddî ve dünyevî çıkarlara dayandırır. Gibb'in Kur'an ve hadisler hakkındaki görüşleri ise hıristiyan inancının tesiri altındadır.
Eserleri. 1923 yılında başladığı yayın hayatı boyunca 200'ün üzerinde kitap, makale, ansiklopedi maddesi ve tenkitli neşir, 250 civarında kitap kritiği ve on kadar nekroloji yazısı kaleme alan Gibb'in kitap ve makalelerini üç grupta toplamak mümkündür (1965'e kadar olan yayınlarının tamamı için bk. Arabic and Islamic Studies in Honor of Hamilton A. R. Gibb, s. 2-20). A) Arap Dili ve Edebiyatı. Arap edebiyatı hakkındaki ilk ve önemli çalışması, kısa fakat özlü bir eser olan Arabic Literature: An Introduction'dır (London 1926). 1963'te gözden geçirilmiş yeni baskısı yapılan eser Urduca'ya ve Rusça'ya, ayrıca bazı ilâvelerle Almanca ve İbrânîce'ye tercüme edildi. 1928 ve 1933 yılları arasında çıkan "Studies in Contemporary Arabic Literature" başlıklı dört uzun makale (BSOS, IV, 745-760; V, 311-322, 445-466; VII, 1-22) modern Arap literatürünün Arap âlemindeki ve özellikle Mısır'daki entelektüel hareketlere olan etkisini ortaya koyması bakımından ilgiyle karşılandı ve bu alanda daha sonra yapılan çalışmalar için âdeta bir model oldu. 1943 ve 1945'te Londra'da klasik Arap edebiyatı üzerine aynı isim altında iki Arapça makale kaleme aldı ("Ḫavâṭır fi'l-edebi'l-ʿArabî, Bedʾü't-teʾlîfi'n-neşrî", el-Edeb ve'l-fen, I/2, s. 2-18; "Neşʾetü'l-inşâʾi'l-edebî", a.e., III/1, s. 21-23). Bunların birincisi nesir yazımının başlangıcı, ikincisi de ilk edebî eserlerle ilgilidir. Daha sonra İbn Battûta'nın seyahatnâmesini çeşitli açıklamalar ve notlarla birlikte İngilizce'ye tercüme etti (The Travels of Ibn Battuta, I, Cambridge 1958; II, 1962; III, 1971).
B) İslâm Tarihi ve Müesseseleri. Bu alandaki ilk eseri The Arab Conquests in Central Asia'dır (London 1923). Türkçe'ye (trc. M. Hakkı, Orta Asyada Arap Fütuhatı, İstanbul 1930) ve Farsça'ya (trc. Hüseyin Ahmedî Pûr, Fütûḥât-ı ʿArab der Âsiyâ Merkezî, Tebriz 1960) çevrilen bu eserden sonra 1932'de İbnü'l-Kalânisî'den tercüme ettiği The Damascus Chronicle of the Crusades (London) gelir. 1933'te İbn Haldûn'un siyasî teorileri üzerine bir makale yayımladı ("The Islamic Background of Ibn Khaldūn's Political Theory", BSOS, VII, 23-31). 1937'de Mâverdî'nin hilâfet anlayışını, 1939'da Sünnî hilâfet teorilerini inceleyen çalışmalarını yayımladı ("Al-Māwardī's Theory of the Caliphate", Islamic Culture, XI, 291-302; "Some Considerations on the Sunni Theory of the Caliphate", Archives d'histoire du duroit oriental, III, 401-410). 1948'de İslâmiyet ve Kur'an üzerine birbirini takip eden dört makale yazdı ve bunları Mohammedanism: An Historical Survey adıyla kitap halinde neşretti (Oxford 1949). Çeşitli baskıları yapılan bu eser, Batı üniversitelerinde bir müracaat kitabı olarak bugün dahi önemini korumaktadır. Gibb'in 1953'te yazdığı "An Interpretation of Islamic History" (Journal of World History, I, 39-62) adlı makale, özellikle Sünnî kurumlarının tarih içindeki rolünü belirtmesi açısından önemli bir çalışmadır. Aynı yıl çıkan "The Social Significance of the Shuʿubiyya" (Studia Orientalia loanni Pedersen [Copenhagen], s. 105-114) başlıklı makalesinde İslâmî ahlâk ve Sâsânî geleneği arasındaki farklılıkları ele almıştır. Gibb 1955'te iki önemli makale daha yayımladı. Bunların ilki olan "The Evolution of Government in Early Islam" (Studia Islamica, IV, 5-17) İslâm'ın getirdiği yeni tip sosyal düzeni inceler. "The Fiscal Rescript of Umar II" (Arabica, II, 1-16) adını taşıyan ikinci makale İslâm'ın idarî ve ekonomik tarihine ait bir çalışmadır. Gibb, 1958'de yayımlanan "Arab-Byzantine Relations under the Umayyad Caliphate" (Dumbarton Oaks Papers, XII, 219-233) başlıklı makalesiyle de benzer konuları incelemiş ve Araplar'ın idarî ve malî yapı itibariyle Sâsânîler'in mirasçısı olduklarını ileri sürmüştür. Gibb'in ölümünden sonra yayımlanan The Life of Saladin (London 1973) adlı kitabı da orijinal Arap kaynaklarına dayalı ciddi bir eserdir.
C) Modern İslâm Çalışmaları. Gibb'in 1947'de Chicago'da yayımlanan Modern Trends in Islam adlı eseri büyük ilgi uyandırdı ve birçok dile tercüme edildi. İslâm dünyasında XX. yüzyılda görülen düşünce akımlarını ve siyasî hareketleri akademik bir üslûpla tahlil eden eser günümüzde de okunmakta ve kaynak olarak kullanılmaktadır. Gibb bu kitabındaki bazı görüşlerini, 1951'de yazdığı "La réaction contre la culture occidentale dans le proche orient" (Cahiers de l'orient contemporain, XXXIII, 1-10) adlı makalesinde tekrar ele alarak müslümanların tepkilerinin daha çok ahlâkî ve dinî alanlarda yoğunlaştığını savundu. II. Dünya Savaşı sonrasında Harold Bowen'la birlikte yayımladıkları Islamic Society and the West (I-II, Oxford 1950-1957), birkaç cilt devam edecek bir projenin ilk bölümü idi; ancak proje tamamlanamadı. Kitapta yer alan müstakil makaleler, XVIII. yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti'nin Anadolu ve Arap vilâyetlerindeki sosyal kurumlarının ve bunlar üzerindeki Batı tesirlerinin bir değerlendirmesidir.
Gibb'in makalelerinin birçoğu, S. J. Shaw ve W. R. Polk tarafından bir cilt halinde tekrar yayımlanmış (Studies on the Civilization of Islam, Boston-London 1962), daha sonra da Arapça'ya tercüme edilmiştir (Dirâsât fî ḥaḍâreti'l-İslâm, Beyrut 1964).
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi