Abbâsî Halifesi Mu'tazıd-Billâh zamanında (892-902) Askerimükrem'de doğdu. İlk öğrenimini burada yaptı ve Ebû Hilâl el-Askerî ile birlikte onun dayısı Ebû Ahmed Hasan b. Abdullah el-Askerî'den ders aldı. Daha sonra Bağdat'a gitti. Ebû Ali el-Kālî ve İbn Hâleveyh ile beraber Gulâmu Sa'leb diye tanınan Ebû Ömer ez-Zâhid'in ve ayrıca Ebû Bekir es-Sûlî'nin derslerine devam etti. Bu iki hocanın yanında uzun süre kalarak dil, edebiyat ve özellikle lugat konularında kendini yetiştirdi.
Bir müddet sonra Seyfüddevle el-Hamdânî'nin himayesinde Fârâbî, Ebû Ali el-Fârisî, İbn Cinnî, Küşâcim, İbn Nübâte el-Hatîb, Ebü't-Tayyib el-Mütenebbî, Serî er-Reffâ gibi kendi alanlarında tanınmış şahsiyetlerin bir araya geldiği önemli bir ilim merkezi olan Halep'e yerleşti. Burada lugat ilmi alanındaki bilgisiyle temayüz etti ve "Lugavî" nisbesiyle tanındı. Bağdat'taki ders arkadaşı İbn Hâleveyh ile aralarında rekabet bulunan Ebü't-Tayyib, dostu Mütenebbî ile İbn Hâleveyh arasındaki tartışmalarda İbn Cinnî ile birlikte Mütenebbî'yi destekledi. Ebü'l-Alâ el-Maarrî'nin Risâletü'l-gufrân'ının yazılmasına vesile olan İbnü'l-Kārih'ten başka herhangi bir talebesi bilinmemektedir.
Ebü't-Tayyib, Halep'in Bizanslılar tarafından zaptedildiği 22 Zilkade 351 (22 Aralık 962) tarihinde babası ile birlikte şehid edilmiş ve bu sırada eserlerinin çoğu kaybolmuştur.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi