20 veya 25 Şâban 520'de (10 veya 15 Eylül 1126) Bağdat'ta doğdu. Babası onu küçük yaşta meşhur kıraat âlimi Sıbtu'l-Hayyât'ın yanına verdi. Yedi yaşında iken Kur'an'ı ezberledi; on yaşında da kırâat-i aşereyi tamamladı. Sıbtu'l-Hayyât ona kıraatle ilgili olarak hocalarından öğrendiği her şeyi, bu arada Ebü'l-İz el-Kalânisî'nin kitaplarını, Hüzelî'nin el-Kâmil'ini, Ebû Ali el-Ahvâzî'nin el-İttizâh, el-Îżâḥ, el-Vecîz ve el-İknâʿ adlı eserlerini okuttu. İbnü'l-Cezerî, Ebü'l-Yümn'ün yedi yaşında hıfzını tamamlamasını önemli bir başarı olarak değerlendirdikten sonra on yaşında aşereyi bitirmesini o güne kadar benzerine rastlanmayan şaşılacak bir olay diye kaydetmiş, aşereyi bitirdikten sonra ise seksen üç yıl daha yaşayarak kıraat ve hadiste âlî* isnada sahip tek kişi olmasının da İslâm tarihinde ilk örneği oluşturduğuna dikkat çekmiştir. Ebü'l-Yümn el-Kindî daha sonra Hibetullah b. Ahmed b. Taber'den Sıbtu'l-Hayyât'ın el-Kifâye fi'l-kırâʾâti's-sit adlı kitabını okudu. Muhammed b. Hayrûn ve diğer bazı âlimlerden aşereyi tekrarlayarak bu alanda uzmanlaştı. Bu arada Ebü'l-Hasan b. Tevbe'den de İbn Mücâhid'in Kitâbü's-Sebʿa'sını dinledi. Ebû Mansûr el-Cevâlîkī'den dil, Ebü's-Saâdât İbnü'ş-Şecerî, Sıbtu'l-Hayyât ve İbnü'l-Haşşâb'dan nahiv, Hibetullah b. Ahmed, Ebü'l-Hasan b. Tevbe, Talha b. Abdüsselâm, Ebû Mansûr el-Kazzâz gibi âlimlerden hadis öğrendi. 543'te (1148) Hemedan'a giderek orada Sultan Tuğrul Medresesi'nde Sa'd er-Râzî'den Hanefî fıkhı okudu. Babasının 544 (1150) yılında hac dönüşü yolda vefatı üzerine Bağdat'a döndü.
Ebü'l-Yümn, 563'te (1168) Bağdat'tan tekrar ayrılarak birkaç yıl Halep'te yaşadı. Buradan Bizans şehirlerine (Anadolu) yaptığı seyahatlerde eski elbise alım satımıyla uğraştı. Ardından Dımaşk'a gitti ve Emîr İzzeddin Ferruhşah'la münasebet kurdu. Onunla birlikte gerçekleştirdiği Mısır seyahati sırasında, o tarihlerde satışa çıkarılan Fâtımîler'e ait kütüphanelerden nâdide kitaplar satın aldı. Ebû Şâme'nin verdiği bilgiye göre ise Mısır'a Ferruhşah'la gitmemiş, onunla Kahire'de Kādî el-Fâzıl diye bilinen Abdürrahim b. Ali el-Beysânî'nin evinde tanışmıştır. Bizzat Ebü'l-Yümn el-Kindî'den nakledilen bir habere göre, kendisi Kādî el-Fâzıl'ın evinde bulunduğu bir sırada Ferruhşah da oraya gelmiş ve sohbete katılmıştır. Ebü't-Tayyib el-Mütenebbî'ye ait bir beytin müzakeresi sırasında Ebü'l-Yümn'ün yaptığı açıklamalar Ferruhşah'ın dikkatini çekmiş ve Kādî el-Fâzıl'dan onun kim olduğunu öğrenince kendi ikametgâhına götürmüştür. Kahire'de başlayan bu dostluk Dımaşk'ta da devam etmiştir. Başta Ferruhşah olmak üzere Eyyûbî melikleri Dımaşk'ta Ebü'l-Yümn'den ders okudular. el-Melikü'l-Muazzam Îsâ b. Melikü'l-Âdil ondan Sîbeveyhi'nin el-Kitâb'ını, Ebû Ali el-Fârisî'nin el-Îżâḥ'ını, Zemahşerî'nin el-Mufassal'ını ve diğer bazı eserleri okudu. Böylece bir taraftan meliklere yakınlığı sebebiyle makam ve servet sahibi olan Ebü'l-Yümn, diğer taraftan ilmî kişiliğiyle kısa zamanda tanınarak çevresinde pek çok talebenin toplanmasını sağladı. Ali b. Muhammed es-Sehâvî, İbrâhim b. Ahmed b. Fâris, Abdülazîz el-Hamevî gibi âlimler kendisinden kıraat tahsil ettiler. İbn Nukta, Abdüllatîf b. Yûsuf el-Muvaffak, Zekiyyüddin el-Birzâlî, Münzirî gibi tanınmış kişiler de ondan rivayette bulundular.
Ebü'l-Yümn el-Kindî 6 Şevval 613'te (16 Ocak 1217) Dımaşk'ta vefat etti ve Cebelikāsiyûn'a defnedildi. Ölümüyle ilgili olarak Yâkūt'un zikrettiği 597 (1201) yılı müstensih veya baskı hatası olarak değerlendirilmelidir.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi