Aslen Reyli olup 371'de (981) Mekke'de doğdu. Büyük dedesine nisbetle İbn Bündâr diye de anılmaktadır. Öğrenimine Mekke'de başlayarak babasından ve Ahmed b. Firâs el-Abbâsî, Ali b. Ca'fer es-Sîrevânî gibi âlimlerden hadis dinledi. On üç yaşında iken tahsilini ilerletmek üzere hayatı boyunca sürdüreceği ilmî seyahatlerine başladı. Rey'de Ca'fer b. Fennâkî, Nîşâbur'da Ebû Abdurrahman es-Sülemî, Bağdat'ta Ebü'l-Hasan er-Rifâ', Dımaşk'ta Abdülvehhâb el-Kilâbî, İsfahan'da Ebû Abdullah İbn Mende'den hadis dersleri aldı. Mısır'da tanıdığı Ebû Müslim el-Kâtib'den hadis rivayet etti. Basra, Kûfe, Harran, Tüster, Ruha, Fesâ, Humus, Remle, Tûs, Nesâ ve Cürcân'ı dolaştı. Meşhur yedi imamdan İbn Âmir'in kıraatini Dımaşk'ta Ali b. Dâvûd ed-Dârânî'den, Ebû Amr b. Alâ'nın kıraatini İbn Mücâhid'in talebesi Ebû Abdullah el-Mücâhidî'den öğrendi (Zehebî, Maʿrifetü'l-ḳurrâʾ, vr. 146a). Ebü'l-Hasan el-Hammâmî, Ebü'l-Ferec en-Nehrevânî, Ebû Ahmed el-Farazî ve Tâhir b. Galbûn gibi âlimlerden de bu ilimde faydalandı. Kendisinden Muhammed b. Abdülvehhâb ed-Dekkāk, Hüseyin b. Abdülmelik el-Hallâl ve Ebû Sehl b. Sa'dûye gibi şahsiyetler hadis rivayet ettiler; Ebü'l-Kāsım el-Hüzelî, Ebû Ali el-Haddâd, Ebû Ma'şer et-Taberî ve başkaları çeşitli rivayetleriyle kıraat okudular. Ebû Saîd Nasr b. Muhammed eş-Şîrâzî de Kalûn'un rivayeti için ondan bir hatim indirdi (a.g.e., vr. 146a).
Hadis ilminde ve diğer bütün rivayetlerinde sika* kabul edilen, nahiv ilminde de kendini iyi yetiştiren Ebü'l-Fazl er-Râzî zühd ve takvâ sahibi, kanaat ehli, mütevazi bir âlimdi. Seyahatlerini tek başına yapar, zamanının çoğunu Kur'an okutmak ve hadis rivayet etmekle geçirirdi. Gittiği yerlerde mâmur semtler yerine sıradan bir mescidde barınmayı tercih eder, bilinip tanınmak istemezdi; bulunduğu yer öğrenilince de merasimden hiç hoşlanmadığı için oradan uzaklaşırdı. Kimseden hediye kabul etmeyen, gönderilenleri de dağıtan Ebü'l-Fazl, Kirman'a gittiğinde casusluk suçlamasıyla melikin huzuruna çıkarıldıysa da sorulanlara verdiği cevaplar melikin hoşuna gittiği için ona ikramda bulundu ve bazı hediyelerle onu taltif etmek istedi, fakat Ebü'l-Fazl kabul etmedi.
Ebü'l-Fazl Cemâziyelevvel 454'te (Mayıs 1062) Nîşâbur'un Evşir beldesinde vefat etti.
Eserleri. Pek çok eseri olduğu kaydedilen Ebü'l-Fazl er-Râzî'nin Hurûfü ʿAbdillâh b. ʿÂmir el-Yahsubî eş-Şâmî ve'l-ihtilâfü beyne ashâbih adlı kitabının yazma nüshaları Berlin Devlet (nr. 631, vr. 65-82) ve Vatikan (nr. 582/3, vr. 116-119) kütüphanelerinde bulunmaktadır. Kaynaklarda adları zikredilen diğer eserleri ise şunlardır: Câmiʿu'l-vukūf, el-Levâmih, Fezâʾilü'l-Kurʾân, Kitâb fi't-tecvîd.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi