Dımaşk'ta doğdu. Aslen Merakeşli olup Delâʾilü'l-hayrât müellifi Şeyh el-Cezûlî'nin soyundandır. Ezher âlimlerinden olan babası Yûsuf el-Mağribî fıkıh ve hadis ilimlerindeki otoritesi yanında şiir ve edebiyatla da meşguldü. Eserleri arasında et-Tahdîs ʿan nâzileti dâri'l-hadîs̱ adlı 400 beyitten meydana gelen bir kasidesi bulunmaktadır. Bedreddin on iki yaşında babasını kaybetti. Eşrefiyye Dârülhadisi'nde tahsilini tamamladı. Bu arada Kur'ân-ı Kerîm'i ve Sahîh-i Buhârî ile Sahîh-i Müslim'i ezberledi. Ayrıca akaid, usûl-i hadîs, usûl-i fıkıh, sarf, nahiv, edebiyat ve mantık gibi ilimlerin ana metinlerini özetleyen 20.000 beyit hıfzetti. Hocaları arasında en çok Ebü'l-Hayr el-Hatîb b. Abdülkādir'den faydalandı. Hadis ve ibadetle meşgul olmak için Eşrefiyye'deki odasına kapanır, yatsıdan sonra evine dönerdi. Hastalığı sebebiyle evinden çıkamadığı son birkaç yıl müstesna bütün ömrünü böyle geçirdi. Ancak başarısının kıskanıldığını görünce derslerini bıraktı. Yedi (veya on yedi) yıl boyunca Eşrefiyye Dârülhadisi'ndeki odasında münzevi bir hayat yaşadı. Günaha girme endişesiyle insanlardan uzak durmaya çalışır, kendine sorulan sorulara kısaca cevap vermekle yetinirdi. I. Dünya Savaşı sırasında İttihatçılar'dan şikâyet eden bir kısım halk Bedreddin el-Hasenî'ye başvurarak halife olmasını, Osmanlı idaresine karşı yapılacak ihtilâli yönetmesini istediler. Böyle bir harekete karşı olduğunu açıkça söyleyen Hasenî halkla olan ilgisini daha da azalttı; fakat Suriye'de Fransızlar'a karşı başlatılan ayaklanmada kasaba kasaba dolaşarak verdiği vaazlarla mücahidleri destekledi.
Cuma günleri Emeviyye Camii'nde verdiği dersler, eski devirlerdeki meşhur âlimlerin ders halkalarını andıracak şekilde kalabalık olurdu. Kesintisiz üç saat süren bu derslerde yeni meselelere çözümler getirmeye çalışırdı. Onun bu dersleri eş-Şarḳ adlı gazetede yazı işleri müdürü olan talebesi Abdülkādir el-Mağribî tarafından özetlenerek neşredilirdi. Umuma açık bu cuma derslerinden başka haftada iki veya üç gün, ramazan aylarında ise her gün talebelerine hadis dersleri verir, bilhassa Kütüb-i Sitte'yi okuturdu.
Bedreddin el-Hasenî 13 Ağustos 1935'te Şam'da vefat etti.
Muhammed Riyâz el-Mâlih, Bedreddin el-Hasenî ile ilgili olarak ʿÂlimü'l-ümme ve zâhidü'l-ʿasr el-ʿallâme elmuhaddisü'l-ekber Bedrüddîn el-Hasenî (Dımaşk 1977), talebelerinden Muhammed Sâlih el-Ferfûr da el-Muḥaddis̱ü'l-ekber ve imâmü'l-ʿaṣr kemâ ʿareftüh (Dımaşk 1406/1986) adlarıyla birer eser kaleme almışlardır.
Eserleri. 1. Şerḥu ḳaṣîdeti Ġarâmî ṣaḥîḥ. Hadis usulüne dair olan bu eseri Kahire'de basılmıştır (1286). 2. ed-Dürerü'l-behiyye fî şerḥi'l-manẓûmeti'l-Beyḳūniyye. Rabat Kütüphanesi'nde bulunmaktadır (Kettânî, nr. 1295). Ayrıca Sahîh-i Buhârî'nin senedlerine dair yayımlanmış bir eserinin daha bulunduğu kaydedilmektedir.
Bedreddin el-Hasenî'nin biyografisini veren kaynaklarda, onun daha otuz yaşına varmadan kırk kadar kitap yazdığı, bu kitapların çoğunun oturduğu mahallede çıkan büyük bir yangında telef olduğu belirtilmektedir. Bu bilgilerden müellifin Sahîh-i Buhârî, eş-Şemâʾil, eş-Şifâʾ adlı eserlere, ayrıca nahve dair Şüzûrü'z-zeheb, Katrü'n-nedâ ve Mugni'l-lebîb'e birer şerh; Nuhbetü'l-fiker, Muhtasaru İbn Hâcib, ʿAkāʾidü'n-Nesefî, el-ʿAkāʾidü'l-ʿAdudiyye ve Tefsîrü'l-Celâleyn gibi eserlere de hâşiye yazdığı anlaşılmaktadır.
Kaynak: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi