Sinemaseverler, bir süredir Cinemaximum'daki sinema bileti alana kola mısır satışının zorunlu yapılmasından dolayı isyanda. Sinemaseverler, "Mısır yemeye, kola içmeye mecbur muyuz?"diyor. Değilsiniz tabii ki ve çok haklısınız. Film izlemeye mi geliyoruz, yemek yemeye mi? Bilet satışlarında, normal veya kampanyalı olarak seçenekli bilet satılması gerekmez mi? Talep etmediğimiz halde sinema bilet fiyatına mısır, kola ve dondurmayı eklemek nasıl bir haksız kazançtır? Bir okurum mailinde şöyle diyor: 'Geçen gün arkadaşımla sinemaya gittik, iki bilete 60 lira verdik. Meğer mısır ve kola parasını da eklemişler ama bize 'Hediye mısır ve kolanız var' diyorlar. Biz de hediye sandık, ne safız.' Bir diğer mailde de şöyle yazıyordu: 'Bilet alırken iki adet de mısır menüsü almak zorunda olduğumuzu söylediler, sistemleri böyleymiş. Mısır menüsü olmadan bilet kesemiyorlarmış. Benim mısıra alerjim var, başka şey de alamıyormuşum.' Buna acil çözüm bulmak gerekir. Mesele sadece kola ve mısır değil, zaten yapımcılar da bu durumdan muzdarip. Yapımcı, bir sinema biletinin 5 TL'sini alıyormuş. Düşünsenize 30 TL'den aşağı bir bilet alamıyoruz; bu sistemde sinema 25 TL, yapımcı 5 TL kazanıyor, büyük haksızlık. Sadece mısıra, kolaya değil, bu duruma da bir denge şart. Özetle sinemasever okurlarım diyor ki: 'Mısırınız, kolanız, kampanya dayatmalarınız yüzünden insanda sinema keyfi bırakmadınız.'
Psikolojinizi korumak için egonuza hakim olmalısınız
Haftanın iddialı komedi filmi 'Hedefim Sensin'i Erkan Can ile konuştuk...
Filmde canlandırdığınız 'Cavit' karakteri nasıl bir mafya babası? 'Hedefim Sensin'deki karakterim biraz gizemli. Bu sebeple karakterimle ilgili bilgi vermem heyecanını kaçırabilir.
Çekimlerde başınıza gelen ilginç bir olayı anlatır mısınız? Bunu anlatmak zor. Filmin başından sonuna kadar olmak bir olaydır zaten.
İzleyici 'Hedefim Sensin'i neden izlesin? İzleyici bu filmi seyretmeli çünkü bu filmde izleyicinin istediği her şey var; dram, komedi, müzik, olayların örgüsü... Olayların birbirini sıkmadan takip etmesinden dolayı seyirci keyifle bu filmi seyredecektir. Bu filmde seyircinin aradığı her şey var. Sadece komedi değil, ağlatıyor da.
Bir yılda tam sekiz sinema filminde rol aldınız, Yeşilçam zamanı gibi. O dönem ruhunu mu özlediniz? O ruh hep içimizde var ama bu sene sekiz film çekmem biraz da denk geldi, bu sene de böyle oldu. Bu her zaman olan bir şey değil ama bu durumdan smutluyum.
Bu sektöre girdiğinizden beri neler öğrendiniz? Yıllardır tiyatro yapıyordum. Sektöre girdikten sonra sinemanın nasıl yapıldığını, kameranın ve kamera önü oyunculuğunun nasıl bir şey olduğunu öğrendim. Ama ne yapıp ne yapmamak gerektiği ile ilgili böyle bir bilgiyi insanlara vermek doğru gelmiyor bana, herkes bu yolu kendi bulacak, kendi keşfedecek, yaşayarak öğrenecek.
Oyunculukta psikolojiyi korumak kolay mı? Zor, kolay değil. Egoya hakim olursanız psikolojinizi de korumuş oluyorsunuz.