Dizinin adı Fear the Walking Dead. Dünyayı ele geçirmeye çalışan zombiler yani yaşayan ölüler fantezisinin diziye dönüştürülmüş son hali. Nedense Amerikalılar bu zombi meselesine bayılıyor. Tabii bizdeki gibi 1300 liraya beş çocuklu aile olarak bir ay geçinmeye çalışmadıkları ya da patlama korkusu olmadan metroya, alışveriş merkezine girebildikleri için 'yaşayan ölüler'e pek yabancılar! İkinci sezonuna geçen hafta başlayan dizi, bu kez pazartesi geceleri yani ABD yayınıyla aynı gün 22.25'te yeni eğlence kanalı TLC'de yayınlanıyor. Yapım, gelmiş geçmiş en görkemli dizi galası olarak nitelenen yeni sezon lansmanını geçen ay gerçekleştirdi. Öyle ki, galaya katılmak için ciddi bir piyango düzenlendi ve sadece biletine talih kuşu konanlar içeri girebildi. Fear the Walking Dead, Türkiye'deki duyurusu için de ilginç bir basın kiti hazırlamış. Perşembe günü masamda, üzerinde 'Zombie Survivor Kit' (Zombi Hayatta Kalma Ekipmanı) yazan bir kutu buldum. İçinden, dizinin tanıtım broşürü ile birlikte kafaya takılabilen bir adet fener, bir olay yeri belirleme şeridi, bir enerji içeceği, bir şişe su, bir kibrit kutusu, altı adet aydınlatma fişeği, bir adet hidrofil gazlı bez ve bir adet de ıslak mendil çıktı. Peki sade bir vatandaş olarak zombilerden kurtulma şansınız nedir? Yardım kitinin içinde bununla ilgili bir broşür de var. Örneğin; liderlik ruhuna sahip yakışıklı bir gençseniz, yüzde 94 oranında kurtulabiliyorsunuz. Yok eğer böyle bir gencin sevgilisiyseniz, şansınız yüzde 91. Panik yapmaya meyilli kalabalığın bir üyesiyseniz, hayatta kalma şansınız yüzde 15. Amaaa... Eğer kötülük yapmaktan zevk alan bir kadınsanız, şansınız yüzde 5'ten fazla değil. Haydi o zaman, dahil olduğunuz kategoriyi bulun ve -haşa- kendinize ömür biçin! Ben İstanbul'da henüz bir zombi ile karşılaşmadım. Ama bizim memlekette yaşayan ölülerden değil, adına canlı bomba denilen 'ölü yaşayanlardan' dertliyiz. Hayatta Kalma Ekipmanı'nı attım arabanın bagajına. Ne olur, ne olmaz...