Emlakçılık sektöründe kayıt dışılığı önleyecek düzenlemeler devreye girdi. Bundan sonra yetki belgesi almadan emlakçılık faaliyeti yapılamayacak ve bu işletmeler ilan sitelerine üye olamayacak. Tüketiciyi yanıltan bilgiler verilmesinin önüne geçilecek.
Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, düzenlemede 2018 yılında alım satıma aracılıkta hizmet bedeli üst sınırının yüzde 4, kiralamaya aracılıkta ise bir aylık kira bedeli olarak belirlendiğini, bu sınırların üzerinde hizmet bedeli tahsil edilmesine kesinlikle müsaade edilmeyeceğini açıkladı.
Düzenlemede vatandaşın yararına birçok madde var ama bence emlakçıların satıştan aldıkları hizmet bedeli hâlâ yüksek. Vatandaş bu durumdan şikayetçi!
Emlakçı gayrimenkul satışlarında yüzde 4 hizmet bedelini hem satandan, hem de alandan alıyor. Toplamda yüzde 8 komisyon alınıyor!
Satıcılar genelde "Ben yüzde 4 vermem, fiyatım bu kadar, sen ona göre fiyat belirle" diyor. Emlakçı da bu sefer satıcıdan alması gereken yüzde 4'ü de evin fiyatına ekliyor ve satıcının komisyonunu da alıcıya yüklüyor!
Emlakçılar "Yüzde 4 veren yok ki, yüzde 3'e zor ikna ediyoruz" diyebilirler. Pazarlık sürecini emlakçılar yönettiği için ne yapıp edip toplamda yüzde 8, bilemedin yüzde 6 komisyonunu alıyor! Bence yüzde 3, toplamda da yüzde 6 hizmet bedeli de yüksek!
Daha önce de bu konuyu gündeme getirdim: İnternet çağında yaşıyoruz; satın alacağınız ya da kiralayacağınız evi, dükkanı, araziyi zaten internetten buluyorsunuz. Evrak işleriyle uğraşmak ise eskisi gibi zor değil, çoğunu zaten internetten hallediyorsunuz.
Tüm bu aşamalarda emlakçı, konutun fotoğrafını ve bilgilerini internete yüklemek, konutu müşteriye göstermek ve satış işlemlerinde bir günü tapuda geçirmek dışında ne yapıyor?
Bazen bunları bile yapmıyorlar, sahibinden satışa çıkarılan konut ve iş yerlerinin bilgilerini kopyalayıp, aynı ilanı emlak sitelerine koyup müşteriyi bulunca konut sahibini arıyorlar. Müşterisine "Fotoğraf çek yolla" diyen bile var.
BEDEL DÜŞÜRÜLMELİ
Genelde yaptıkları iş müşterinin internetteki ilanı görüp telefonla aramasını beklemek. Elbette işini dürüst ve makul fiyata yapan emlakçılar da var ama az emek harcayıp büyük paralar kazananlar da var. Neden adım başı emlakçı var sanıyorsunuz!
Bir emlakçı bazen bir-iki satışla bir memurun bir senelik maaşını kazanıyor. Emlakçıların kazandıkları büyük komisyon ücretlerinin emlak piyasasında fiyatları yükseltmesini de unutmayalım. Emlakçıların aldığı hizmet bedeli düşürülmeli.
Alıştık artık!
İstanbul Trafik Otoritmi'nin son raporuna göre; İstanbul'da bir sürücü trafikte günde 70 dakika kayıp yaşıyor. 15 dakikada gidilecek mesafeler 50 dakika sürüyor. Özel aracıyla işine gidip gelenler, her ay neredeyse 6 gününü trafikte harcıyor. Pandemi sürecinde özel araç kullanımının artması, belediyenin toplu taşımayı iyi yönetememesi de trafiği artırdı. En kötüsü de trafikte beklemeye alışmamız!
Sigara reçeteyle satılacak!
Avustralya hükümeti, ülke genelinde yüzde 15 olan sigara kullanım oranını 2025 yılına kadar yüzde 10'a düşürmek istiyor. Gelecek 5 yıl boyunca sigaranın doktor reçetesiyle sadece eczanelerden temin edilir hale getirilmesi hedefleniyor.
2030'da da sigara içenleri ağla yakalayıp kafese koyarlar herhalde! Bu çılgın proje bizde uygulansa, reçete yazmayan doktoru linç ederler.
Şaka bir yana sadece ağır nikotin bağımlılarına reçete ile sigara satılması sigara kullanımını büyük oranda düşürür. Avustralya'nın asıl hedefi sigarayı yasadışı ürün kategorisine sokmak.
Keşke kimse bu illete bulaşmasa. Peki, bireyin kendi hür iradesiyle sigara içme özgürlüğü ne olacak?