İBB Şehir Tiyatroları, Duşan Kovaçeviç'in 'Ocak'ta Bahar' adlı oyununu, 21 Kasım'dan beri seyirciyle buluşturuyor. Oyun, 1995 yılında Emir Kusturica tarafından 'Yeraltı' ismiyle filme çekilmişti. Goran Bregoviç'in şahane müzikleriyle hatırlanan film, 48. Cannes Film Festivali'nde Altın Palmiye ödülünü kazanmıştı. Bu bilgiye sahip kişilerin büyük ilgi gösterdiği ve farklı bir bakış açısıyla takip ettikleri oyun; 2. Dünya Savaşı'yla beraber büyük değişim yaşayan Yugoslavya'daki açlık ve yokluk içindeki insanların umut ve sevgiyle hayata tutunma hikayesini anlatıyor.
Nurullah Tuncer'in yönettiği oyunda, yine Tuncer'in yaptığı sahne tasarımı ve Gamze Kuş imzalı kostüm tasarımı da öne çıkıyor. Daha salona girer girmez seyirciye görsel bir şölen yaşatacağını vâdeden oyun, sözünü tutuyor. Ancak soluksuz izlenen oyun, ilk 10 dakika sonrası ritmini kaybederek derdini seyirciye geçirmekte zorlanıyor. O anlamda filmi izleyenlerin daha iyi anlayabileceği söylemek yanlış olmaz. Oyun, savaşın yarattığı acımasızlığı, zengin-fakir çatışmasını, alttakilerle üsttekilerin mücadelesini; yer altındaki banyo, sahnenin önünde duran at iskeleti gibi çeşitli metaforlarla anlatıyor. Yer altı tasvirinin gerçekçi bir biçimde işlendiği oyunda, Gürol Güngör ve Aslı Altaylar'ın öne çıktığı 20 kişilik bir oyuncu kadrosu yer alıyor. Koreografisini Olga Pango'nun üstlendiği, danslarla zaman zaman hareketlenen oyun, kaybettiği ritmini sona doğru yeniden toparlıyor ve 'Çav Bella' ile final yapıyor. 'Çav Bella' şarkısı eşliğinde 'Kardeş kardeşi öldürmeden savaş başlamaz' repliği üzerine düşünerek oyundan ayrılıyorsunuz. Bazı işlerde neyin anlatıldığı değil nasıl anlatıldığı öne çıkar ya, burada da aynı şey geçerli. Belki oyunun içine girmekte zorlanıyorsunuz ama hareketli dekor, kostümler, özellikle arka plandaki oyuncuların ritmik hareketleri gözünüzü ayırmanıza imkan vermiyor.
'SALİH' VE 'ZEYNEP' AYNI SAHNEDE
'Asmalı Konak' dizisinde 'Salih' ve Zeynep' karakterlerini canlandıran Burak Altay ve Eylem Yıldız'ın oynadığı; Tilla Lingenberg'in kaleme aldığı ve Yücel Erten'in Türkçe'ye çevirdiği 'İsimsiz' adlı oyun, önceki akşam perdelerini açtı. Yapımcılığını Kavim Tiyatro'nun üstlendiği oyunda; ikili ilişkiler, hayattan ve içinde yaşadığımız toplumdan beklentilerimiz, kaybettiğimiz cesaretimiz gibi konular ele alınıyor.