Dijital kameralarının yaygınlaşmasıyla birlikte artık 35 mm sinema filmi çeken neredeyse yok gibi.
Dijital çekilen filmlerin üstün görsel kalitesinin yanı sıra maliyeti de çok ucuz.
Ayrıca 35 mm gibi laboratuvar masrafı da yok.
Beş yıl önce, başta Amerika ve Avrupa olmak üzere birçok ülke, sinema salonlarında da dijital gösterime geçti.
Bu geçiş sırasında yapımcılar ve film dağıtımcıları, sinema salonlarına şu öneride bulundu: '35 mm'nin kopya başına laboratuvar masrafı 1000-
1200 dolar arası. Biz 35 mm çekmeyelim, laboratuvar masrafının yarısını da size verelim. Siz de salonlarınızda dijital film oynatacak altyapıyı kurun.' Sonuçta bu öneri kabul gördü; yapımcılar ve film dağıtımcıları, sinema salonlarına destek olmak için oynatılan filmlerde salon başına 650 dolar VPF (Virtual Print Fee) sanal kopya parası ödediler.
YABANCIYA YOK
Her şeyde olduğu gibi Türkiye'de, sinemada dijitale geçişte de geç kalındı… Sinema salonları başta dijitale geçmek istemedi. Şimdi ise Türkiye'de en fazla sinema salonuna sahip olan Mars Cinema Group, yapımcı ve dağıtımcılarla beş yıllık anlaşma yapıp film başına 650 dolar VPF ücreti alıyor. Bu parayı vermeyenin ise filmini vizyona sokmuyor. 'Ne var bunda, ne güzel dijitale geçiyorlar işte' demeyin.
Dünyada 35 mm için ham madde zaten çok az üretiliyor.
Artık dijital film tek alternatif.
Dolayısıyla Türkiye'de 35 mm'den dijitale bir geçiş süreci yaşanmadı.
Yerli yapımcı ve dağıtımcılar, dünya dijitale geçerken Türkiye'de film başına 1000-1200 dolar kopya masrafı ödüyordu.
Sinema salonları dijitale geçişte geç kaldı diye yapımcının, dağıtımcının suçu ne?
Asıl adaletsizlik ise Mars Cinema Group'un; Warner Bros, Universal ve Disney gibi dev film stüdyolarından VPF parası istemeyip Türk yapımcı ve dağıtımcılardan, her filmden salon başına 650 doları çatır çatır alması!
Mars Cinema Group; Warner'dan, Disney'den tabii ki bu parayı alamaz çünkü isterse 'Banane, kardeşim dijitale geçseydin!' yanıtını alacak. Şimdi Mars, VPF parası aldığı için, Avşar gibi diğer sinema salonu sahipleri de yapımcı ve dağıtımcıya 'Eğer Mars'a VPF parası veriyorsan, bize de ver' diyor. Öte yandan sinema salonlarına en çok gişe ve reklam geliri kazandıran da yerli komediler. Ortada büyük bir adaletsizlik var.