Üç hafta önce 'Avrupa bizden daha yerli" başlıklı yazımda İrlanda ve Litvanya'da marketlerde alıcıların kolayca fark etmesi için yerli ürünlerin üzerine bu ülkelerin bayrağı olan etiketlerin yerleştirildiğini ve aynı sisteminin Türkiye'de de uygulanmasın faydalı olacağını yazmıştım.
Başka Avrupa ülkelerinde de bu uygulama var. 'Benim üreticim kazansın' diyen duyarlı Avrupalı, ülkesinin bayrağını yer aldığı etiketli ürünleri tercih ediyor.
Sosyal medyada da 'yerli malı etiket' sistemine geçilmesi için epeyce bir paylaşım yapılmıştı. Çünkü bizde yerli malını tüketmeyi teşvik etmek yerine yabancı ürünler yerli malı diye satılıyor. Marketlerde aldığımız ürünlerin üzerinde kocaman yerli marka isimleri yazıyor ama paketin içindeki mercimek, sarımsak, pirinç, nohut vs.
Uruguay'dan, Meksika'dan Arjantin'den, Çin'den ithal! Ürünün menşei paketin arkasında görülmeyecek şekilde küçük yazılıyordu.
Bu durum hem milli ekonomiye zarar veriyor, hem de tüketici aldatılıyor.
Ve beklenen haber geldi: Ticaret Bakanlığı'nın Fiyat Etiketi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik'i Resmi Gazete'de yayımlandı.
Düzenlemeyle Türkiye'de üretilen malların etiketlerinde Bakanlıkça tespit ve ilan edilen şekil, logo veya işaretleri kullanma zorunluluğu getirildi.
Eskiden Yerli Malı Haftası büyük coşkuyla kutlanırdı. Okullara evde yapılmış kekler, börekler, meyveler, kuruyemişler götürülürdü. Elbette yerli malı sadece yemek, meyve, sebze anlamına gelmezdi. Okul kıyafetleri, babaların meşhur çizgili pijaması, ayakkabı Sümerbank'tan alınırdı. Şimdi defter, kalem bile Çin malı!
Elbette ülke olarak serbest piyasa ekonomisine sahibiz, isteyen her ürünü yurt dışından ithal ediyor ama halkta eskisi gibi 'Yerli malı' kullanma bilinci kalmadı! Çok kültürlü olmakla övünen Avrupa ülkelerinde bile yerli mal tüketme bilinci üst seviyede. Türkiye'de ise büyük bir yabancı marka hayranlığı var.
Bugün buzdolabından televizyona, cep telefonuna, helikoptere birçok gelişmiş teknoloji ürününü yurt dışına satıyoruz ama iç pazarda yabancı markalar tercih ediliyor.
Yerli ürünlere özel etiket sisteminin getirilmesi önemli bir hamle ama toplumda yerli malı almayı, tüketmeyi teşvik edecek ciddi kampanyalara ihtiyaç var. Ne kadar çok yerli malı tüketirsek o kadar çok yerli şirket ayakta kalır, işsiz sayısı azalır, ekonomimiz gelişir.
Bu kadar yerli malından bahsettik, yazıyı da Hakkı Sunat'ın, Yerli Malı Haftası'nda okunan şiiriyle kapatalım:
"Üstüm, başım, iİçim, dışım, ayakkabım yerli malı...
Vatanını seven insan, yerli malı kullanmalı.
Neden param avuç avuç yabancıya gitsin bütün?
O paralar diken olur, canımızı yakar bir gün.
Yerli malı duruyorken yabancıya bakar mıyım?
İşçimizin emeğini bile bile yıkar mıyım?
Çeşidi az olsa bile, yerli malı, vatan malı Başka türlü düşünenler varlığından utanmalı."