Geçtiğimiz günlerde yeni nesil bir tanışma hikayesine tanık oldum. Öyle bir tanışma ki saniyelik. İnanılır gibi değil, merhaba nasılsın telefon numaranı alabilir miyim? Instagram'dan ekleyeyim, kullanıcı adın ne gibi bir diyalogdan bahsetmiyorum. QR kodunu görebilir miyim diye sordu çocuk, kız anlamadı haliyle. Hayat eve sığar kodunu sorduğunu sandı. Çocuk kızın telefonunu eline aldı, WhatsApp'ı açıp QR kodunu okuttu ve gitti. HES kodunu bileklik yapanı gördüğümdeki şaşkınlığım nasılsa bu da öyleydi. Telefonunuza bir kişi eklemek çok kolay yeni nesil artık, numarayı ezberlemek, çaldırmak gibi şeylerle uğraşmıyor QR kodunu okutuyor ve geçiyor.
WhatsApp size kişiyi kaydetme seçeneği sunuyor, kodu okutup kaydettikten sonra sohbet penceresi otomatik olarak açılıyor. Yeni nesil flört nasıl edilir? Gözlemlerime dayanarak şöyle, göz teması kur. Flört etmeye başlamak için yapabileceğin en iyi ve kolay şey göz teması kurmak. Gülümse ve sonra QR kodunu okut. Alemsiniz çocuklar, yıllar önce Bodrum beachlerinde telefon numaralarını güneş kremiyle vücutlarına yazan gençleri yazmıştım, umarım ilerleyen günlerde WhatsApp QR kodunu tişörtüne, gömleğine, bilekliğine baskı yaptıran çapkınlar görmeyiz. Daha neler göreceğiz ve duyacağız acaba insan zaman zaman haklı olarak teknolojiden korkmaya başlıyor.
HES KODU BİLEKLİKLERİ
En fazla HES kodunu telefonuna duvar kağıdı yapanı görmüştük. Şimdi daha pratik yaratıcı bir tasarım görüyoruz. 925K gümüş hes kodlu QR bileklikler; AVM ve restoranlara bilekliğinizi okutarak giriş yapıyorsunuz. İçeride birini beğenirseniz yine QR kodunu okutarak iletişime geçebiliyorsunuz. Yeni dünya bu olmasa gerek, bir yanlışlık var sanki acil normal yaşamlarımıza QR'sız dünyalarımıza geri dönelim.
'SÖYLENECEK ÇOK ŞEY VAR'
Söylenecek çok şey var, şu anki ruh halimi en iyi anlatan cümle. Neden mi? Hayat, birçoğumuzun karşısına bu cümleyi kurmamıza neden olacak anlar çıkartabiliyor. O an söylenecek çok şey var ama söylemiyorum diyorsunuz. Aktivist resim sanatının yeni akım dışa vurumcu temsilcilerinden biri olan ve sıra dışı eserleriyle dikkat çeken Ulaş Bakır'ın heyecanla beklenen ilk solo sergisinin adı da "Söylenecek Çok Şey Var / So Much Things To Say."
Görülmemiş, bilmediğimiz, hayal ürünü karakterleri tuval, ahşap gibi farklı materyaller üzerine resmeden Yugoslav kökenli soyut resim sanatçı, eserlerinde genellikle bebeğin dünyaya geliş anını ve ana rahminden hayata kafadan giriş yapmasını betimliyor. Sonrasında da bu özgün anime karakterler, kimlik arayışlarına devam ediyorlar. Bakır'ın eserlerinin en çarpıcı ortak noktası oyunsu bir sanatsal ifade olarak karakterlerin ağızlarının oldukça büyük olması. Bu da bir başka açıdan "Söylenecek Çok Şey Var" demek… Sergide bütün karakterler başka bir şey anlatıyor. Belki de birkaçı benim gibi söyleyecek çok şey var ama söylemiyorum diyordur, kim bilir
Aykırı tarzı ile dikkat çeken Ulaş Bakır, tabloların yanı sıra moda tasarımcısı Aslı Jackson'dan aldığı ilhamla bir ileri dönüşüm ve sıfır atık destekleyicisi olarak her biri "tek"/ "biricik" olan giyilebilir sanat ürünleri de tasarlıyor. Ünlü isimlerin sahne ve klip kostümlerini hazırlıyor. Gözden çıkarılmış giysiler gibi, mobilyalar ya da bazen bir duvar da sanatçının tuvaline dönüşebiliyor. "Söylenecek Çok Şey Var / So Much Things To Say" 9 Ekim'e kadar Gama Art Gallery'de mutlaka uğrayın.
KAZAN TATARI KADIN GİRİŞİMCİNİN HAYALİ
Kadın girişimci hikayeleri her zaman ilgimi çekiyor. Şu an bulundukları yere hangi inançlı adımla geldiler? Hepimizin hayalleri başardıkça şekilleniyor, çoğalıyor, güzelleşiyor. O yüzden kadın girişimciler her zaman desteklenmeli.
Kazan Tatarı olan ve Sovyet bölgesinden Türkiye'ye gelen iş insanı, girişimci İlvira Donskaya'nın hikayesi de bir hayalle yola çıkmasıyla başlamış. Ayakkabı tasarımlarını bir kişiyle iki kişiyle derken şimdi yüzlerce insanla buluşturuyor. İLVİ'nin kurucusu İlvira'nın yurt dışı projeleri de devam ediyor.