Pizzacılar, hamburgerciler hayatımıza girdiğinden beri yeme-içme alışkanlıklarımız da değişmeye yüz tuttu. Geleneksel lezzetlerimize sahip çıkan dizilerin başında ise Çocuklar Duymasın geliyor.
Seyyar Tayyar'ın kadroya katılmasından sonra özellikle sokak lezzetleri (nohutlu pilav, kokoreç vs.) izleyenlerin ağzının suyunu akıtıyor.
Dizideki yeni çatışma konusu ise pizzapide rekabeti. Dominant Teyze Gönül yeni işyeri açılırken 'İlle de pizza' diye diretirken, bizim Taşfırın Haluk 'doğası gereği' pideci diyor da başka bir şey demiyor.
İzlediğim son bölümde; Haluk, Dominant'a baskın geldi ve pideci fikrini yeni iş ortağına kabul ettirdi. Bu başarısında, Pizza Perfecto'dan franchising (ticari isim hakkı) görüşmesi için gelen adamla yaptığı tartışmanın rolü büyüktü. Pizza firmasının temsilcisi 'Ayın en iyi elemanı' uygulamasının personeli motive edeceğini söyledi.
Haluk şiddetle karşı çıktı: "Hayır, olmaz öyle şey. Bir kişiyi motive edip, geriye kalan 10 elemanı başarısız ilan edemezsiniz. Biri mutlu olacak, diğerleri damgalı eşek gibi ortalıkta dolaşacak, öyle mi? Kesinlikle olmaz!"
Vallahi Haluk söyleyene kadar bunu düşünmemiştim. Bizim Taşfırın haklı. Eminim, bu bölümün yayınlanmasının ardından pek çok firma 'Ayın Elemanı' uygulamasından vazgeçecektir.
Haluk, brifing sırasında '30 dakika içinde teslim edilmeyen pizza ücretsiz' uygulamasına da karşı çıktı ve dedi ki, "Ben işyerimde pizzayı zamanında yetiştirmek için trafikte hayatını riske eden motosikletli kuryeler çalıştırmak istemiyorum. Siz bu yüzden ayda kaç kuryenin kaza yaptığını biliyor musunuz?" Alın size 'vicdani ret' gerektiren bir pizzacı uygulaması daha...
Yaşa be Taşfırın, sayende ağzımızın tadı yerine geldi!