İPEK TUZCUOĞLU
Lokum gibi yapım ekibimiz var. Asmalı Konak, Aşk ve Mavi, Safir. Kapadokya deyince akla ben geliyorum. Toplasak 4 senem orada geçti. Evimde gibi geziyorum.
Kocaman köyüm varmış gibi, herkese selam vere vere geziyorum muhtar gibi. Adı Dicle olan küçüklüğümüz sizinle geçti diyen çok fazla insan var. Biz çok küçüktük, siz aynısınız diyorlar en güzeli de o. Konuştuğum zaman ses tonumdan tanıyorlar.
Son yıllarda komedi ağırlıklı gidiyorum. Gülfem karakteri hiç ben değil. Takıntılı oğullarına âşık bir anne. Çocuğum olmadığı için anne oynamak zor, gözleme dayalı bir şey. İçselleştirmek gerekiyor. Oradaki 3 çocuğuma da gerçek çocuğum gibi bakıyorum. Okan'ı boncuğum diye seviyorum. Yaman yakışıklı prensim, Ateş birtanem. Zorlanmıyorum desem yalan olur. Komedinin matematiği ritmi çok farklı, 10 yıldır alıştığım jestlerden mimiklerden dramaya dönmek beni biraz zorladı. Hâlâ da cebelleşiyorum rolle.
Genç oyunculardan çok şey öğreniyorum. Çok destek oluyorum çünkü ben hiç estek görmedim. Doğru yönlendiren olmadı. Kendim için bir şey yapmıyorum artık, insanların yararına kalıcı şeyler yapmaya çalışıyorum.
İYİLİK YAPMAYI SEVİYORUM
Genelde taşralı varoş kadınları oynuyordum. Burada tam burjuva oynuyorum, kibirli insanlara üstten bakan aslında kötü olmayan sağ duyulu bir karakter. Erkek annesi olunca ister istemez negatiflik yayıyor.
Hiç çocuğum olmalı demedim. Çok çocuğum oldu dizilerde. Kıskançlık hasetlik negatif duygular yok bende. İyilik yapmak gibi bir derdim var.. İyilikte yarışanlarda olmak gerekiyor durumuna geldim.
Yaratılan her şeye karşı bir aşk besliyorum. İnsanları hâlâ seviyorum. Gezmeyi seven gezgin ruhlu bir oyuncuyum. Evcimenim ama öte yandan. Ama bazı arkadaşları İstanbul'u evlerini çok özlüyorlar.
NİHAYET ŞAHİN
AYBÜKE ÖĞRETMENİ OYNAMAK BÜYÜK SORUMLULUK
Aybüke Öğretmen filminde şehit edilen Aybüke öğretmen karakterini canlandırıyorum. Aybüke hayat dolu bir kız. Türkiye 14'üncüsü olarak Batman'a atanıyor. PKK'lı teröristlerin hain saldırısı sonucu 9 Haziran 2017'de henüz 22 yaşında şehit oluyor.
Malatyalıyım. 6 kız kardeşiz biz. Herkesin beklediği erkekmiş ama en küçük ve son çocuk olduğum için Nihayet denmiş.
Diyetisyenlik okurken, 18 yaşında ilk izlediğim tiyatro oyunu beni çok etkiledi. Ama konservatuvara dair bir bilgim yoktu. Sonra araştırdım sınava girip kazandım. Aileme kazandığımı söyleyince de pek olumlu bakmadılar. Kararlı olduğumu görünce destek oldular.
Beşinci ablam da müzik öğretmeni. Aybüke'yi biliyordum. Ablamla konuşuyorduk onu. Filme hazırlık sürecinde Aybüke'nin ailesiyle bir araya gelme imkânımız olmadı ama bize gönderdikleri bilgilerden yararlandık.
Filmde bağlama çaldığım sahneler var. Babam saz aşığı. Müziğe aşinaydım. Filmdeki bağlama sahnesinde hem çaldım hem söyledim.
Set sırasında bir sahneyi oynarken hep sorumluluk duygusuyla hareket ettim. Aybüke'yi yakından tanıyan arkadaşları var ailesi hayatta. Onlara karşı da bir sorumluluğum var. Kısa yaşamında hayatı değiştirmeye çalışmış güçlü bir kız.
HASAN CAN KAYA
ÜNLÜ OLAYIM DİYE BİR ÇABAM OLMADI
filmim, gayet iyi gidiyoruz. Eleştirmenlerin yazıları da çok mutlu etti. İlk film için iyi bir sınav verdiğimizi düşünüyorum. En önemlisi oyuncularımız çok değerli. Ege Aydan, Uğur Yücel, Büşra Pekin, Barış Yıldız gibi isimlerle çalışmak mutluluk vericiydi.
Yazarken rollerin karikatürize edilmesine çok dikkat ediyordum. Ege Aydan çok iyi oynadı, acaba normalde mi rol yapıyor diye ikileme bile düştüm. Notlarımızı düzeltecek kadar karikatürizeye kaçmadan ölçülü oynadı. Oyuncu kendine de yazdırıyor hakikaten. Bir filmin kalitesini yan karakterlerden anlayabiliyorsunuz.
Filmi izleyip en etkilenenler bu piyasaya daha önce senaryo yazanlar oldu. Çetin'i öldürseydin diyorlardı. O adamlar ölür mü hep hayatta kalır. Gerçek dolandırıcılar daha çekicidir, daha tatlı dillidirler.
Oynadığım Coşkun'un hayali de benim hayalim aslında. Coşkun gibi korsan film satmadım şükürler olsun. Hayatımda hiç haram lokma geçmedi boğazımdan, rahmetli babam takıntılıydı o konuda. Düzgün insan olun diye öğütlerdi bizi.
Çocukları çok seviyorum, çocuk sahibi olmak istiyorum. İyi giden ciddi ilişkilerim oldu ama mesleki azmimden dolayı evlenmeyince bitti ilişkilerim. Hiçbirinin beklentisi de benim zengin veya şöhret olmam değildi, hepsinin beklentisi benimle aile kurmaktı. Yalnız bir adama dönüştüm ama yalnızlık çekmiyorum. Bekâr bir adamım biriyle yakalansam da arkasında dururum ama göze sokmak istemem. Lüks bir arabayla haber oldum rahatsız oldum. Mahremiyeti seven biriyim.
Ünlü olayım diye bir çabam olmadı hiç. İş konuşur her zaman. Sadece ünlü olan ve bu konuda yanılanları batanları gördüm. Kapasitemi de biliyorum, oyuncu olarak neyi kaldırabilirim neyi kaldıramam biliyorum. Oyunculuk anlamında çok sıkı çalıştım. Çok özenliydim, bir dahakine daha özenli olacağım. Benim için işin iyi olması lazım, ne kadar göründüğümün önemi yok.
EGE AYDAN
MEŞHUR KELİMESİ BENİ BENDEN ALIYOR
Ben, Hasan'ı bu film vasıtasıyla tanıdım. Okuma provasından sonra çok samimi buldum. Çok güvendiğimi fark ettim. Çok rahat çalıştık. Kişilik yarıştırmıyordu, neyse oydu.
Ben gerçekten zor gülen biriyim. Yaşlı insanları da güldürmek zordur ama Hasan'ı kızımdan öğrendim. Açıkçası videoları, internetteki performansı da hoşuma gitti. O da benim için iyi bir puandı. Çok şenlikli bir roldü, oynamak istedim. Zevk alacağım ortamı buldum. Tadı damağımda kaldı.
Eskiden baleye merakım vardı. Beğendiğim bir kız arkadaşımın baleye girmesiyle ben de baleye merak sardım. Konservatuvara gidip gerçekleri öğrenmiştim. Boyum uzun olduğu için devam edemedim.
40'a yakın sergim var. New York'ta Houstan'da sergiler açtım dergilere konu olmuştum. Aralık sonunda da Etiler'de bir sergim olacak. 150'den fazla yağlı boya tablom var. Ama sulu boya çalışıyorum. Zor bir şey tabi ama kendimi onda buldum. Sette bile yapıyorum sulu boya.
Bana soruyorlar tiyatrocu olmak istiyorum diye, neden diye soruyorum meşhur olmak istiyorum diyorlar. Hemen eliyorum. Meşhur kelimesi beni benden alıyor. Çok çirkin bir şey, tanınayım da nasıl tanınırsam da tanınayım diye yola çıkılır mı? Ünlü olmak matah bir şey değil ki. Dezavantajları da var.
KÜÇÜMSEYEREK ŞAKA YAPMAKTAN NEFRET EDERİM
Bir
sürü şey söylüyorsun kimse sana kızmıyor diyorlar. Onu biliyorsun, o ince çizginin farkındayım tabi ki. Yazarlık yapmanın en büyük yararı bu. Entelektüel şaka yaparken bilerek yapıyorsun, cahilce karşındakini geren bir şey yapmıyorsun. Ofansif şakayı yaygınlaştırmış olabilirim ama bir şeyi küçümseyerek şaka yapmaktan nefret ederim. Ben aradaki çelişkilerin altını çiziyorum.