Yonca Lodi'yi magazin sayfalarında görmeye çok alışık olmasak da, hemen hemen bütün şarkılarını ezbere biliriz. Şarkılarındaki duygu yüklü sözlerde boğazımız düğümlenir, derinlere dalarız. Tabii kendi kuşağının en iyi seslerinden biri olduğunu tartışmaya gerek yok; zaten kendisi Aysel Gürel'in en güzel miraslarından. Slow şarkıların kraliçesi olarak anılsa da fırlama bir kız çocuğu var ruhunda...
Bu hafta yeni şarkısı 'Mühür'ü dinleyicileriyle buluşturan Lodi'yle hakkında merak edilenleri konuşmak için buluştuk ama sohbetimizin ardından;
"Tanışmıyor olduğumuz günlere isyanım var!" diyerek serzenişte bulundum. Sanırım bundan sonra daha sık görüşeceğiz.
Neler mi konuştuk? Başlıyoruz...
Hep uzun aralar veriyorsunuz ama yeni şarkınız 'Mühür' nihayet çıktı. Nasıl gidiyor?
Aslında ara vermiyorum; hep müziğin içerisindeyim, sahnedeyim ve şarkılarlayım. Bir şarkı seçmek için bile kaç tane şarkı dinlediğimin haddi hesabı yok. Tabii her dakika göz önünde olmayınca sanki ara vermişim gibi algılanıyor. Şarkıyla ilgili çok iyi tepkiler alıyorum.
TEK MALZEMEM MÜZİK
Göz önünde olmama durumu aslında sizin seçiminiz diyebilir miyiz?
Seçim değil ama benim tek malzemem var, o da müzik. Belki de en çok konser yapan insanlardan biriyim ama kameralarla gezmiyorum. Çünkü şovumu sahnede yapmayı tercih ediyorum. (Gülüyor)
Hiçbir sanatçı kendisine toz kondurmuyor ama magazinsiz bir müzik sektörü olabilir mi?
Benim en başından beri hep yapmaya çalıştığım şey maskesiz olmaktı ve her şekilde öyle devam etmeye çalıyorum. Strateji yapmakla işim olmaz, sadece işimi yapıyorum.
Evlenip ayrıldığınızı, hatta bir oğlunuz olduğunu muhtemelen çok az insan biliyordur. Kendi dünyanızda yaşamak nasıl bir duygu?
Hiçbir zaman ev hanımı olacak bir yapım olmadı, aklımda her zaman işimi yapmak vardı. Ama bu işi yapıyorum ve halka mal olmuşum diye her şeyimi vıcık vıcık paylaşmam çok manasız değil mi?
Genç görünüyorsunuz ama acaba sizden nasıl bir kaynana olur?
Gencim zaten, sen ne demek istiyorsun. (Gülüyor) Valla seversem şahane olur da, sevmezsem fena olur. Oğlum Egehan şuan 13 yaşında. Tabii ki ilerde ne yapmak istediğine kendisi karar verecek ama sesi de çok iyi.
Eski eşiniz Alphan Lodi'nin soyadını taşırken şöhret oldunuz ve ayrıldıktan sonra da isminiz böyle kaldı. Alphan Bey kendi soyadından çıkmanızı istedi mi?
Yahu mümkün mü böyle bir şey? Çok medeni bir ilişkimiz var ve sıkıntılı bir durum yok. Zaten uzun zamandır bu ismi taşıyorum.
KOLAY AŞIK OLMAM
Hayatınızda biri olsa kol kola girip beraber yürümekten çekinir misiniz?
Niye yürümeyeyim; bekar bir insanım, hiç öyle kaygılarım yok. Hayatıma girsin, gerisi kolay... (Gülüyor) Zor biri değilim ama hayatıma girmek kolay değil. İnsanlar belli bir zamandan sonra yalnız yaşamanın lüksüne alışınca birazcık bencilleşiyorlar ve standartlar yükseliyor.
Şarkılarınıza yansıyanlar aşksızlığın dramı mı?
Ee tabii insanın hayalinde; 'Şöyle de biri olsa' diye anlattığı hikayeler var. Söylediğim şarkıların önce bana acı vermesini ve canımı yakmasını isterim, şöyle bir gönül telimi titretmesini isterim. Eğlenceli şarkılar da yaptım ama adım 'slow şarkıların kraliçesi'ne çıktı. Nedense ilk günden beri saygın, seviyeli, ağırbaşlı, hanımefendi şarkıcı olarak anıldım ama neşeli ve fırlama bir tipimdir. Aslında çok fazla ciddiyetten hoşlanmam. Beşiktaşlıyım ve doğma büyüme Çarşı kızıyım; bu, karakterimin bir parçasıdır ama çok şükür egom yok.
Hep kendi müzik tarzınızın dinleyicisi mi oldunuz?
Eskiden sıkı bir rock dinleyicisiydim. O dönem kasetten çok kartonetler eskirdi. Aysel Gürel, Sezen Aksu, Atilla Özdemiroğlu, İlhan Şeşen, Fuat Güner gibi kartonetlerde isimlerini okuduğum kişilerle çalışma fırsatım oldu. Gerçek müzisyenler gerçek müzisyenleri kolluyor, bu bir gerçek. Ben onların çırakları olmaktan gurur duydum.
"Sahte tıklamaları gülünç buluyorum. Şarkıcı, konser işi alabiliyorsa, radyolarda çalınıyorsa tamam demektir."
'CENAZENİZ KALABALIK OLSUN, HAYATTA DAHA ÖNEMLİ BİR ŞEY YOK'
Ses var, görüntü var, eğitim var. Peki, başkaları için risk olabileceğinizi düşündünüz mü?
Ne yalan söyleyeyim, benim sesim böyle olduğu müddetçe riskim tabii... (Gülüyor) Yeni isimlerle çalışıyor olsam da; kendim de çok yazıyorum, hatta sandıkta bir sürü çeyizim var. Ama kendime karşı biraz acımasızım. O çeyizi kendime saklıyorum ve arada 'Milat' gibi bir şarkıyı tak diye çıkartabiliyorum. Çok şarkım var, benden de almaya gelebilirler.
Hiç size karşı ayak oyunu yapıldığını hissettiniz mi?
Oluyordur mutlaka ama çok umursamıyorum. Çünkü onların dilinden konuşmuyorum. Asi değilim ama dediğim dedik bir tavrım vardır. Cenazeniz kalabalık olsun, hayatta daha önemli bir şey yok. Kalabalık cenaze; hayatta bazı şeyleri doğru yaptığınızın göstergesidir.
Yeni şarkınız 'Mühür'ün klip çekimlerinde ciddi ciddi oyunculuk performansı sergilemişsiniz. Yoksa oyunculuğa mı niyetiniz var?
Aslında oyunculuk yapmayı çok istiyorum ama komedi falan olsa keşke...
Kaç kez izlendi, kaç kişi satın aldı gibi rakamlar sizin için önemli midir?
Satış ve indirme rakamları çok iyi, tıklamalarda tamamen organik olduğu için çok sık bakmıyorum.
Siz de birkaç milyonluk bir tıklama satın alır mısınız?
Yok, ben öyle şeyler satın almam. Sahte tıklama gibi şeyleri çok gülünç buluyorum. Çünkü Youtube'daki tıklama sayısı senin müziğinin ne kadar iyi olduğunu göstermez. Onları tamamen safsata ve çok saçma buluyorum. İş alabiliyorsan, konsere gittiğinde şarkına eşlik ediliyorsa, radyolar seni çalıyorsa; tamam demektir.
ŞARKI SÖYLEMEK KİMSENİN TEKELİNDE OLAMAZ
Bugünlerde bütün aranjörler DJ oldu, besteciler de solistliğe soyundu... Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Onlara 'Sanatçı oldu' demeyelim ama sahne insanı olduklarını kabul ediyorum. Şarkı söylemek değişik bir duygu, o yüzden hiç kimsenin tekelinde olamaz.
Bu işin okullususunuz; bu günlerde bu kadar çok piyasa şarkısı duymak sizi rahatsız etmiyor mu?
O da olacak, bu da olacak... Mesela bu sene Eurovision birincisi olan Portekiz'in şarkısı tamamen akustik hazırlanmış. Ama aynı yarışmada daha önce 'Lordi' diye bir grup birinci olmuştu. Her dönem beğeniler değişebiliyor.
Siz de Eurovision'a katılmak ister miydiniz?
Bir teklif gelse kabul ederim, bu benim çocukluk hayalimdi.
Diyelim ki katıldınız ve derece alamadınız...
'Karizmayı çizdirmeyeceğim' dersek bir şey yapamayız. Ben gözü karayımdır, herşeyin içine atlarım.
Bugün neler oldu? (25.06.2017)