Covid-19'a karşı aşı çalışmalarında hedefe yaklaşılırken, aşı karşıtları da komplo teorilerini yaymaya başladı. Covid-19 aşısıyla insanlara elektronik çip ya da zehir enjekte edileceği veya ırksal özelliklere göre farklı aşıların hazırlandığı söylentileri dolaşmaya başladı.
Örneğin koronavirüse yönelik komplo teorilerini içeren 26 dakikalık 'Plandemic' videosu internette çok tıklanıyor. 'Plandemic', bilimsel kanıtı olmayan yalanlarla dolu. O yalanlardan biri de aşıların milyonlarca insanın ölümüne neden olduğu iddiası. Ne yazık ki, bazı insanlar komplo teorilerine bayılıyor. Onlara yalanlar, gerçeklerden daha çekici geliyor. Örneğin 'Plandemic' ile ilgili Facebook'ta yazılan yorumlarda çok sayıda insan artık aşı yaptırmayı düşünmediğini söylüyor!
Covid-19 salgını artınca Soner Yalçın ve Canan Karatay aşılarla ilgili yazmayı, konuşmayı kesmişti. Birden sustular! Yalçın, aşı karşıtı söylemlerde bulunan 'Kara Kutu' kitabının tanıtımını yapmaktan bile vazgeçti. Aslında şu anki ortam tam da Yalçın'a göre. Aşıyı umutla bekleyenler kadar kafasında soru işaretleri olan, "Acaba aşı çıkarsa hemen yaptırayım mı, bekleyeyim mi?" diye kararsız kalanlar da var.
Bu kararsızlık duygusuna, aşı karşıtlarının komplo teorileri kadar, bazı ilaç firmalarının para hırsının da etkisi olduğunu düşünüyorum. Sonuçta ilaç sektörü de sütten çıkmış ak kaşık değil! Halbuki aşı, insanlık tarihinin en büyük buluşlarından biri.
Karşımızda 1 milyondan fazla insanın ölümüne neden olan büyük bir salgın var.
Kesin çözüm sunan aşının acilen üretilmesi gerekiyor. Eczacılardan duyuyoruz; Covid-19 salgını artınca aşı karşıtı insanlar bile grip ve zatürre aşısı için sıraya girmiş. Acaba Soner Yalçın ve Canan Karatay, grip ve zatürre aşısı oldular mı? Covid-19'a çare olacak aşı bulunursa, aşı olurlar mı? Ya da Yalçın Covid-19 aşısıyla insanlara elektronik çip ya da zehir enjekte edileceğini savunan 'Kara Kutu 2' kitabı için hazırlıklara başladı mı? Çok merak ediyorum.
Dilencilerin lüks arabası
Dilenci bir aile, trafik ışıklarında kendileri için lüks sayılabilecek bir araçla görüntülendi. Daha önce bu dilencilere para veren motosikletli bir vatandaş da gördükleri karşısında isyan etti. "Utanmazlar. Işıklarda dileniyordunuz az önce, bir de bindikleri arabalara bak..." diye bağırdı. Videonun devamında söylenen ırkçı ifade elbette kabul edilemez!
Peki, hesap cüzdanlarında milyonlar, üzerlerinde tapuları çıkan dilenciler sürekli haber olurken, insanlar neden bu sahtekarlara para veriyor? Başımın gözümün sadakası olsun, cebimde ağırlık yapmasın diye dilencilere verdiğiniz bozuk paralarla Suriye'den dilencilik yapsın diye çocuklar kaçırılıyor. Verdiğiniz 1-2 liralar, çocukların kaçırılmasına, sakat bırakılmalarına neden oluyor!
Paranla rezil olmak
Güvenilir alışveriş sitelerinin uygulamalarını indiriyorsun ama aldığın ürün sahte ya da hatalı geliyor, kargoda kayboluyor ya da teslim edilmiş gibi yapılıyor. Alışveriş sitesine başvurunca muhatap bulamıyorsun. Müşteri temsilcisine ulaştığınızda ise "Ürünü size yollayan firmayı arayın" diyorlar. "Ama size güvenip, sizin aracılığınızla aldım" diyorsun, boşa konuşuyorsun. Paranla rezil oluyorsun.
E-ticaret yapıp büyük servetler kazanan bazı sitelerin sorumluluktan kaçmaları inanılır gibi değil! Firmaların sorumluluktan kaçmamaları ve tüketicinin mağdur olmaması için sert cezalar devreye sokulmalı.