Kanal D'nin müzik yarışması X Factor Star Işığı, büyük bir hayal kırıklığı yarattı. İstenilen reyting değerlerine ulaşamayan yarışma, yaz aylarında yeniden çözülmek üzere donduruldu.
Madem yarışma yeniden yayınlanacak, o zaman seyircinin izlenim, yorum ve beklentilerine kulak asmak, yapımcıları için de faydalı olacaktır. İşte okurumuz Füsun İnci'nin yarışmayla ilgili tespitleri:
HALKIN MÜZİĞİ NEREDE?
"Sayın Yüksel Aytuğ, bildiğiniz gibi X Factor jüri üyeleri, son altıya kalan şarkıcıların sayısını konuk jüri üyelerinin yardımıyla üçe indirdi. Ben yapılan seçimlerin bazılarının hatalı olduğunu düşünüyorum. Çünkü jüriler, Türkiye'de şu andaki müzik trendinin pop ya da rock olduğunu, dolayısıyla halk müziği ve arabesk söyleyen yarışmacıların dezavantajlı olduğunu düşünüyor. Dış görünüşe sesten daha çok önem veriyorlar. Bunda sanırım yarışmanın konsepti de etkili. Ancak yarışma Türkiye'de yapıldığına göre, halk müziği ve arabesk söyleyenler, halkın nezdinde bence daha avantajlıdır. Her ne kadar yarışma genç kitleye hitap etse de, bu halkın gönlünden arabesk nağmeleri silemezsiniz. Bunu en sevdiği müzik türü arabesk olmayan biri olarak söylüyorum. Cumali ve Emrah Bayam gibi sesleri eleyip yerine bir Tarkan ya da Ahmet Kaya taklidi koymak doğru bir yaklaşım değil.
Madem jüri üyelerinin amacı, yarışmayı kendilerine kazandıracak yarışmacıları seçmekti, o zaman şarkılarıyla seyircileri ayağa kaldıran yarışmacıları elemeleri hataydı. Dış görünüşün ikinci planda kaldığının, star ışığının kimde olduğuna ancak halkın karar verdiğinin en güzel göstergesi O Ses Türkiye'nin birincisi Hasan değil miydi?
Halkın şu anda aradığı; müthiş ses, duygusal okuyuş ve samimiyettir. Bu yüzden seyircinin Ferah ve Canan'a ilgisine bakarak elenmemelerini takdirle karşılıyorum.
YARIŞMACILAR HAKLI ÇIKTI
Ancak gerek grup seçimlerinde, gerekse diğer kategorilerde yapılan hatalar beni yarışmadan soğuttu.
Amacın, yeni yetenekleri Türkiye'ye kazandırmak değil, reyting alacak bir televizyon şovu yaratmak olduğunu düşünmeye başladım. Bunun en güzel örneği de Ahmet Aslan'dı. Saf, temiz Anadolu çocuğundan bir İbrahim Tatlıses yaratılmaya çalışılıyor. Ancak benim amatör kulağım bile Ahmet'in şarkılarını müzikle ne kadar uyumsuz söylediğini, tondan sık sık çıktığını anlıyor. Dolayısıyla canlı yayına kalacağına neredeyse kesin inanıp haksızlığa uğradıklarını düşünen yarışmacılar maalesef haklı çıkıyor. Bence yapılması gereken, canlı yayına katılacak yarışmacıları da halkın belirlemesiydi. Umarım bundan sonra bu üzücü hatalar yapılmaz."