UMARIM ANNEMİN BEDDUASI TUTMAZ!
Çocukluğunuzu pek yaşamamışsınız sanki...
Hatırladığım tüm karelerde, başımı belaya sokup sonra bundan nasıl yırtarım diye düşünüyorum. Kafamı, ayağımı, hatta başka çocukların kafalarını yardım. Çocukluğum çok flu o yüzden. Hep bir muzurluk vardı, çabuk büyümek istedim. Şimdi de diyorum ki ulan ne salakmışım! Annemin bir bedduası var; 'Allah sana, senin gibi bir çocuk versin' der. Umarım bu bedduası tutmaz.
Baba olmak planlarınız arasında mı?
O geleceği zamanı bilir; o işler göründüğü gibi değil. Herkes çocuk sahibi olmak zorunda hissetmesin kendini, ne gerek var canım! Bu galiba hormonal bir durum, yani belli bir yaşa geldikten sonra üremek istiyorsun. Annemin bedduası tutar diye de korkuyorum. Çocuk, başka bir özen, başka bir sorumluluk istiyor. Ölümsüzlüğü yakalıyorsun gibi bir şey oluyor; sen gitsen bile arkadan sana benzeyen, senin gibi konuşan bir şey bırakacaksın. Bu, güzel olsa gerek.
Oyuncu olmasaydınız ne olurdunuz?
Sanırım müzisyen olurdum; bir şey çalmayı çok istiyorum ama hiçbir şey de çalamıyorum. Sazlarım var; klarnetim, curam, tamburum var ama aslında hiçbirini çalamam. Yetenek paslanabilen bir şey; bir-iki şarkı dinlemek, enstrümanlarla oynamak önemli benim için. Müzik dinlemeyi çok seviyorum. Müzisyenlik, oturduğun yerde uçmak gibi. Her meslekte yakalayamazsın bunu.
Sizce sonsuz bir aşk var mı?
Vardır tabii, neden olmasın... Aşk dediğin şey, sonsuz bir şey zaten. Biz aşkı, sadece iki insan arasında zannediyoruz. Aşk, zaten sonsuzluktur.
Aşka inanır mısınız?
Tabii ki...
Nedir aşk peki?
Aşkı ayıramazsın; aşk her şeyde vardır. Yaratılanların yüzünde, güneş doğarken, batarken, yağmurda çamurda; her yerdedir aşk. 7/24'tür; sen farkında olmadan, nefes alıp verirken de sonsuz aşk vardır.
Bir erkek olarak aşka nasıl bakıyorsunuz?
Aşkın en hayırlısının ve sonsuz olanın, rahmani aşk olduğunu düşünüyorum. Gerisi hikaye; başka bir şey değil yani.
Eşinizden ayrıldınız, birçok şey yazıldı. Ne söylemek istersiniz?
Yaşanan şeyler özeldi ve hâlâ özel; onu anlatamam kimseye. Güzel geçen altı yıl var ortada. Evlenmek kadar ayrılmak da doğal; yaşamak ve ölmek gibi, ikisi de doğal şeyler. İsteyen istediğini söylesin ama ben hiçbir şey söylemiyorum. Kol kırılır, yen içinde kalır; biz böyle gördük. Ben bugün, yarın veya başka zaman, bu konuyla ilgili kötü şeyler söyleyemem. Sadece iyi şeyler söyleyebilirim onun hakkında.