21.5 milyon üyenin verilerini çaldıran Yemeksepeti şirketi, şimdi de sosyal medyada çalışanlara iyi şartlar sunmamak ve moto-kuryeleri çok çalıştırmakla suçlanıyor. Şirketin CEO'su Nevzat Aydın ise hem veri çaldırma skandalı hem de çalışanların hakları konusunda eleştiri yapanları 'trol' ilan etti ve linç edildiğini söyledi iyi mi?
★
Aydın çalışanlarına 'performans bazlı sipariş başına ekstra prim ücreti', 'online bahşiş ücreti' ve '7/24 dönen vardiya sistemi' sunduklarını sosyal medyadan paylaştı. Ayrıca yemek ücreti ödediklerini, tamamlayıcı sağlık sigortası yaptıklarını, güvenlik ekipmanları, güvenli sürüş eğitimi ve evlilik ile çocuk doğumunda çeyrek altın verdiklerini açıkladı.
★
Aydın'ın iş güvenliği kapsamında yapmakla mükellef olduklarını sanki bir lütufmuş gibi sunmasından güzel bir kapitalizm eleştirisi çıkar aslında.
★
Ekstra primle çalışanların performanslarının artırılmasından da yine en çok şirket karlı çıkar aslında. Online bahşişi de şirket değil müşteriler veriyor! Yani Aydın bahşişe çökmemeyi de lütuf gibi sunuyor.
★
Bu arada çeyrek altın verilmediğini söyleyen kuryeler var. Örneğin biri "Söylediğiniz bütün rakamlar doğru müdürüm (çeyrek altın hariç tabii) ya da size yansıtılmıyor bilemem?" diye tweet attı. Yemeksepeti gibi sürekli depo açarak kârını artıran güçlü bir şirketin kırk yılın başında çeyrek altın verdiğini açıklaması iyi olmadı. Tam altın verenler havaya girecek şimdi!
★
Yine bir şirket çalışanı "İyi hoş da yapılan mobing, kesilen primler, tutarsız vardiya saatleri, ego tatmin eden yöneticileriniz ve eğitimde verdiğiniz hiçbir şeyin sürüş kuralı, fazla yük taşıma kuralı gibi şeylerin asla gerçek olmadığını da biliyor musun yoksa işine geleni mi görüyorsun?" diye tweet atmış. Oldu mu şimdi 'linççi trol' arkadaşım? Koskoca şirketin iş güvenliğine uymadığını mı söylüyorsun!
★
Hepsini geçtim Aydın, kendisine trollerin saldırdığını düşünüyor ya da öyle algı yaratıyor! 21.5 milyon insanın verileri dolandırıcıların mekanı Dark Web'te dolaşıyor ve Aydın haklı eleştirilere 'trol' diyor. İşte bu ruh hali endişe verici! Demek ki, hatalarından ders çıkarmamış Aydın ya da ego zirve yapmış, bilemedim.
***
GÖKYÜZÜNDE ÖZEL JETLE İFTAR
Dubai merkezli Jetex özel havacılık şirketi, müşterilerine Ramazan ayı boyunca gökyüzünde iftar hizmeti sunacak. Gökyüzünde Dubai'nin manzaralı iki kişilik iftar menüsünün fiyatı 18 bin dolar.
Pilot canı sıkılıp sürekli batıya doğru uçsa iftarı zor yapar müşteriler. Doğuya uçsa bu sefer de oruç erken açılır.
Şimdi bu haberin üzerine 'dünyanın birçok yerinde insanlar açlık çekerken' diye başlayan yorumlar yapabiliriz. Ama Ramazan ayı boyunca bu özel uçuşlardan elde edilecek gelir, bir hayır kurumuna bağışlanacak.
Zenginlere daha çok bağış yaptırmak için böyle atraksiyonlara gerek var artık.
***
I'M SORRY KEREM!
Ünlü oyuncu Kerem Bürsin, kafelere giden insanlara video paylaşarak sert tepki gösterdi: "O kafelere gidip maskelerinizi çıkarıyorsunuz ya salaksınız! I'm sorry, salaksınız! Ailenizi ve insanları bir düşünün."
Bölüm başı 100-200 bin lira alıp, iki günde bir test olup, lüks bir hayat yaşayıp, düşük maaşla çalışan ve tek sosyalleşme olayı bir kafede çay, kahve içmek olan milyonlarca insana 'salak' demek hiç adil değil.
Elbette eleştiride haklılık payı var ama birçok insan kendi önlemini almadan başkalarını eleştiriyor. Kerem de bu gruba dahil. Maskesiz video çekip maske takmayan insanlara 'salak' de! I'm sorry Kerem, samimi değilsin!
Ee fazla tevazunun sonu vasattan nasihat dinlemektir!
***
SİNEMA SEKTÖRÜ: YIKILMADIM AYAKTAYIM!
'Godzilla vs. Kong', Kuzey Amerika'daki ilk hafta sonunda 48.5 milyon dolar hasılat elde etti. Filmin geliri dünya genelinde de 300 milyon dolara ulaştı.
Salgında dijital platformlar yaygınlaşınca bazıları "Sinema salonlarının sonu geldi" diyordu.
Evet, sektör zor durumda ama 'Godzilla vs. Kong'un pandemi döneminde elde ettiği gişe sektör için umut oldu.
Demek ki, film, salgına rağmen sinemada izleniyormuş.
***
TAVA CİĞER MI? ŞİŞ CİĞER Mİ?
Sosyal medyada 'Tava ciğer mi, şiş ciğer mi daha lezzeti' diye hararetli bir tartışma dönüyor. Edirneliler "Ciğer şiş lezzetli diyenler, tava ciğer yememiştir" diyor. Adanalılar da tam tersini söylüyor.
Ben şiş ciğeri tercih ediyorum ama ciğer kuzudan olacak ve kuru olmayacak.
Edirne ciğeri ise iyi yapılan yerden yenir! Genelde ciğeri döner gibi ince ince kesip unlayıp kızgın yağda kızartınca ciğer tadı alamıyorsunuz.
Böyle kentler arası gastronomi rekabeti yaşanması güzel, ekonomiye pozitif etkisi olur.
***
İSTANBUL'UN KAFASI GÜZELMİŞ
■ İstanbul'daki 14 atık su tesisinden alınan örneklerle yapılan araştırmada en çok hangi uyuşturucuların kullanıldığı belirlendi.
■ İstanbul Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre İstanbul'da en fazla kullanılan uyuşturucu türü esrar, en az tüketilen ise amfetamin.
■ İstanbul'da esrarın en çok kullanıldığı bölgeler Silivri, B. Çekmece, Çatalca, Beylikdüzü, Esenyurt, Arnatuvköy, Başakşehir, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler ve Bakırköy.
■ Esrardan sonra en çok tüketilen uyuşturucu çeşidi ise eroin oldu. Eroin en çok, Esenyurt, Arnatuvköy, Başakşehir, Avcılar, Bakırköy bölgelerinde kullanılıyor.
■ Araştırmada asıl sürprizi ise Amsterdam, Barselona, New York, Münih, Berlin, Zürih, Şangay gibi metropollerde kullanılan uyuşturucu çeşidi ve oranı, İstanbul ile kıyaslanınca ortaya çıkıyor. Mega kentler arasında İstanbul, esrar kullanımında Barselona'dan sonra ikinci sırada yer alıyor.
■ Eroin kullanımında da ABD'nin New York kentinin ardından ikinci sırada yer alan İstanbul, kokain tüketiminde ise gerilerde. Kokaine para yetmez tabii!
■ Gündemde kalması gereken bir araştırma bu. Demek ki, İstanbul'un kafası güzelmiş! Gelir seviyesi düşük ilçelerde esrar ve eroin kullanımının yüksek olması da dikkat çekici! Bazı ülkelerdeki gibi esrar bizde de serbest olsa durum ne olurdu acaba?