GÜNAYDIN, 2019'a da hızlı girdi.
Herkes Ahmet Kural'ın ne diyeceğini merak ediyordu. Ömer Karahan, Kural'ı ikna etti ve ünlü oyuncu GÜNAYDIN'a iki sayfa röportaj verdi.
Karahan, dersine iyi çalışmış, merak edilen konuları taraf tutmadan sormuş.
Röportajı okuduğumda keşke Kural daha önce konuşsaydı, sosyal medyada ilk linç dalgasını yediğinde her şeyi anlatsaydı dedim.
Kural'ın açıklamalarından sonra Sıla Gençoğlu'nun cevaplaması gereken birçok soru var.
Şimdi kartlar yeniden dağıtılacak!
Sıla, iddia ettiği darp olayından sonra neden hemen evinin yakınındaki karakola gitmedi? İddia edildiği gibi dayak yiyen, şiddet gören bir kadın soluğu hemen polisin yanında alır! Sıla'dan daha eğitimsiz kadınlar bile anında hakkını ararken, ünlü şarkıcı darp raporu almak için neden iki gün bekledi? Ve bu raporu neden özel bir hastaneden aldı?
Kural, sosyal medyada linç edilirken ünlü oyuncunun Sıla'yı kül tablası ile darp ettiği, sırtında vazo kırdığı söylenmişti. Sonra bu açıklamaların yalan olduğu ortaya çıktı. İlk linç dalgasında Sıla, "Evet şiddet gördüm ama kül tablası fırlatılmadı, sırtımda vazo kırılmadı" bile diyebilirdi ama demedi. Kural'ın, Sıla'nın sırtında vazo kırmadığı bilinseydi oyuncu bu kadar yoğun bir şekilde linç edilir miydi?
SILA KANDIRDI MI?
Kural'ın son açıklamasından sonra şu anlaşılıyor: Evet, Kural, Sıla'yı gerçekten sevmiş, hem de çok... Sonra aralarında bir anlaşmazlık çıkmış, Kural ayrılma kararı almış.
Ardından Sıla tekrar barışmak istemiş, hatta Kural için yazdığı şarkıyı telefonda ona söylemiş.
Hangi erkek kendisi için şarkı besteleyen bir kadına geri dönmez ki? Kural daha sonra ailesiyle konuşmuş, evlilik kararı almış ve o gece Sıla'dan daha önce basında çıkan haberlere istinaden bir soru sormuş: "Ayrılığımız sürecinde başka biriyle oldun mu?" Sıla da "Evet, canını acıtmak için oldum" demiş.
Kadın erkek fark etmez, hangi insan bu noktada kontrolünü kaybetmez ki? Yanlış anlaşılmasın, kadına şiddetin her türlüsüne karşıyız. Kural yine de sakin kalmalıydı ama o da birçok insan gibi o anda büyük bir şok yaşamış ve kontrolü kaybetmiş.
Ancak sonradan öğrendik ki, Kural öyle bahsedildiği gibi 45 dakika Sıla'ya işkence falan çektirmemiş, sırtında vazo kırmamış!
Kural, karşılıklı bir arbede yaşandığını iddia ediyor.
Şimdi iki taraf mahkemede konuşacak, delillerini sunacaklar.
Önemli olan hukukun vereceği karar. Daha önce de yazdım: Bu tür davalarda genelde kadının beyanı esas alınır. 'Kadının beyanı esastır' tartışılan bir uygulama. Bazı davalarda kadınların, erkeğe iftira attığı ortaya çıktı. Sıla, kadına yönelik şiddet gibi toplumun hassas olduğu bir konuyu kendi hırsı ve çıkarları için mi kullandı? Sıla, Kural'a "Seni bitireceğim" deyip kadına şiddet konusuna hassas hemcinslerini sosyal medyada Kural'ın üstüne mi saldı? Eğer Sıla'nın bunu yaptığı ortaya çıkarsa kadınlara en büyük kötülüğü yine bir kadın yapmış olur.