Bağırsakların görevi sadece yiyecekleri sindirmekle sınırlı değil. Bağırsaklar, sayısız mikrop, bakteri ve virüse ev sahipliği yapar. Bu sayede bağırsaklar zararlı patojenlerle savaşır, ilaçların çalışma şeklini etkiler, K vitamini başta olmak üzere vücudun ihtiyacı olan diğer önemli kimyasalları üretir ve hatta bağışıklık sistemini, kalp sağlığını ve kanser riskini etkiler.
Bağırsaklar sağlık üzerinde bu kadar etkili rol oynuyorsa, bağırsak sağlığını ve barındırdığı faydalı mikropları desteklemek gerekir. Bunu yapmanın en iyi yolu da sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıklarını benimsemekten geçiyor.
DOĞRU BESİNLERİ TÜKETİN
Bağırsak mikrobiyotası üzerine birçok araştırma mevcut. Elde edilen sonuçsa bağırsak mikroplarının sağlıklı yaşlanma ve uzun ömürde rol oynadığı yönünde. Araştırmacıların gözlemleri; bağırsak mikropları değişken olan yaşlı yetişkinlerin, bağırsak mikrobiyotalarında daha az değişiklik olanlara göre daha uzun yaşadığını ortaya koyuyor. Tabii ki bu ilişki doğrudan kanıtlanabilmiş değil ancak, sağlıklı bir bağırsak mikrobiyotası düşük kolesterol seviyeleri ve yüksek oranda faydalı kan kimyasalları ile ilişkilidir ki bunlar da ömrü uzatan faktörler arasında.
Bağırsak mikrobiyotasından mümkün olduğunca çok faydalanmak için onu daha çeşitli hale getirmeniz gerekiyor. Bu çeşitliliği de sağlıklı yaşam tarzı faktörleriyle sağlayabilirsiniz.
Doğru besinleri tüketmek elbette altın kural. Bağırsak mikropları da yemek yemeyi sever ve en sevdikleri yiyecekler de meyveler, sebzeler, baklagiller ve tam tahıllar gibi sağlıklı yiyecekler. Bu besinlerin içerdiği lif doğruca bağırsağa gider ve mikropların beslenip büyümesini sağlar. İşlenmiş, yağlı ve şekerli yiyecekler tüketmekse tahmin edebileceğiniz gibi faydalı mikropların hayatta kalmasını zorlaştırır, hatta farklı hastalıklara yakalanma riskini artıracak kimyasallar üretmelerine neden olabilir.
YAŞASIN BAĞIRSAK MİKROPLARI
Egzersiz yapmanın bağırsak mikrobiyotasını çeşitlendirdiği yönünde kesin kanıtlar yok. Ancak uzmanlar hareket etmenin, bağırsakların hareket hızını değiştirebileceğini, bağırsaklardaki iltihabı azaltabileceğini, iştahı etkileyebileceğini veya yiyeceklerin işlenme şeklini değiştirebileceğini düşünüyor. Tüm bunlar olasılıktan ibaret olsa da egzersizin bir zararı yok.
Uzmanlara göre şehirleşme, gelişen halk sağlığı uygulamaları ve modern tıp nedeniyle bağırsak mikrobiyotası çeşitliliği azaldı. Bağırsak mikrobiyotası dışarıdan gelen mikroplardan da olumlu yönde etkilenir. Bir evcil hayvana sahip olmak evde fazladan mikrop olduğu anlamına gelir. Kulağa korkutucu gelse de araştırmalara göre, köpek bulunan bir evde büyüyen çocukların bağırsak mikrobiyotası daha çeşitli hale geliyor ve alerji riskleri daha düşük oluyor.
Sigara içmek tüm vücut için olduğu gibi bağırsak sakinleri için de zararlı kimyasallar ve toksin içeriyor. Mikropları öldürerek artmasını istediğimiz çeşitliliği azaltıyor. Ve elbette probiyotikler… Deyim yerindeyse bağırsak mikrobiyotasını olumlu etkilemek için var olmuşlar. Takviye olarak yoğurt, kefir ve lahana turşusu gibi fermente gıdalar tüketerek faydalanabilirsiniz. Özellikle yiyecekler vasıtasıyla probiyotik almanızı tavsiye ederim çünkü yiyeceklerden geldiğinde probiyotiklerin zararlı olduğuna dair hiçbir kanıt yok.