Atv dizisi 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'ın 'Şahin Ağa'sı Turgay Tanülkü'nün başından bundan birkaç yıl önce çok ilginç bir hırsızlık hikayesi geçti. O dönem Bayrampaşa Cezaevi'ne oyun koyan usta oyuncu, her gün provalara gidip geliyor.
BENİ TANIDI
Tanülkü, yoğun bir şekilde çalıştığı bu süreçte yaşadığı olayı şöyle anlatıyor: "Bir Nisan ayıydı. Oyunumda mahkumlar oynayacaktı. Çok yorgun eve gelmiştim. Eve girince pencereyi açtım temiz hava girsin diye. Uyuyup kalmışım koltukta. Sabah saat 06.00 gibi kendimi garip hissederek uyandım. Bir baktım ki eve hırsız girmiş. Hemen savcılığa şikayette bulundum." Ne yapacağını şaşıran ünlü oyuncu, evde polisleri beklemeye başladı. Tanülkü, "Bir yere dokunmadım. Eve ekip gönderdiler. Görevli arkadaşlar araştırma yaptılar. Sonrasında saat 09.00 gibi evin kapısı çaldı. Baktım dışarıda şapkalı ufak tefek biri elinde bir torbayla bekliyor. Aşağı indim.
Çocuk "Abi bunlar seninmiş" deyip torbayı bırakıp kaçtı. Poşetin içinde anahtarım, pasaportum, kimliğim, telefonum, param var. Hepsi iade edildi. Ertesi gün cezaevine gittiğimde o bölgeyle ilişkisi olan mahkum arkadaşla karşılaştık. "Hocam kusura bakma bizim çocuklar senin evine girmişler" dedi. Epey süre sonra bu çocukla Galatasaray'ın orada karşılaştık. Beni görünce tanıdı hemen yanıma geldi. "Hocam kusura bakma biz senin olduğunu anlamadık karanlıktı" dedi. Olay günü bir süre sonra eşyalarını çaldığımız kim diye bakmışlar benim fotoğrafımı görünce eve geri göndermişler. Başımdan böyle ilginç ve aynı zamanda komik bir olay geçti" dedi.
'Benim çocukluk özlemimi o minikler yaşamasın'
Çocukları çok seven ve bugüne kadar 26 çocuğu evlat edinen usta oyuncu, kendisini yardıma ihtiyacı olan miniklere adadı. Uzun süredir çocuklara yardımlar gönderen Tanülkü, "1981 yılından itibaren çocuklarla ilgilenmeye çalıştım. Kendim için bir şeyler yapmak istedim. Çocukluk özlemlerimi onlar yaşamasın istedim. Bir nebze de olsa ellerinden yüreklerinden tutmak için uğraşıyorum. Böyle olunca insan olduğumu anlıyorum. Çocuklara değil kendime iyilik yapıyorum. Öksüz ve yetim büyümenin ne demek olduğunu iyi bilirim. Kendi özlemlerim vardı. İşte o çocuklar ulaşsın istiyorum. Onlar bana ülkemin verdiği armağan" dedi.