İbrahim Tatlıses'in ünlü sözü 'Urfa'da Oxford vardı da biz mi gitmedik?' sözünü hatırlarsınız. Aslında Şanlıurfa'da Oxford varmış; hem de daha fazlası varmış. Üstelik bundan ta 12 bin yıl önce...
İki yıl evvel, bir çiftçinin sabanına takılan kaya parçası, insanlık tarihini değiştirmiş de farkında olmamışız.
Ben de National Geographic'te yayınlanan Göbeklitepe: Kayıp Medeniyet belgeselinde izleyince öğrendim. (Sonradan internet ortamında yaptığım arşiv çalışmalarından gördüm ki; meğer üç yapımcımız daha Göbeklitepe belgeseli çekmiş de benim ruhum duymamış. Vallahi çok utandım.)
Kazı yapılan Göbeklitepe höyüğünde elde edilen bulgular, insanlık tarihinin adeta yeniden yazılmasını sağlayacak kadar önemli. Zira o güne kadar dinlerin; insanların avcılık ve toplayıcılıktan, tarım toplumuna geçtikten sonra oluştuğu iddia ediliyordu. Ama bundan 12 bin yıl önce insanlar avcılık ve toplayıcılık yaparken, Şanlıurfa'nın Göbeklitepe bölgesinde yaşayanlar kendi tapınaklarını inşa edip ilk dini ritüellere girişmişler.
Ortaya çıkan tapınak kalıntıları, İngilizler'in ünlü Stonehenge kalıntılarından çok daha değerli ve anlamlı. Ama görüyorum ki, tüm dünyayı ayağına getirecek bu müthiş tarihi hazinenin tanıtımı yeterince yapılamıyor. Acaba diyorum, sevgili İbrahim Tatlıses, Göbeklitepe kalıntılarının önünde bir röportaj daha veremez mi?