Kişisel gelişim uzmanı Aşkım Kapışmak, 14'üncü kitabı 'Elma Dersem Çık' için dünya turnesine çıktı. Viyana'daki seminerinde yoğun ilgiyle karşılanan Kapışmak, kitabındaki anekdotlardan magazin dünyasına, ideal ilişkiden doğru dostluklara kadar tüm merak edilenleri GÜNAYDIN'a anlattı...
Viyanada başlayan turneniz hangi rotalarda sürecek?
Yurt dışında yaşayan Türkler, ünlüleri görmek istiyor. Benim hayalim dünyaya açılmaktı ve gerçek oldu. Kişisel gelişimin Tarkan'ı oldum. Amacım Avustralya'dan sonra Çin'e gitmek çünkü Türkler her yerde. Mart-Nisan ayında tekrar Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, Avusturya olacak. İsviçre, İngiltere, Danimarka, İsveç gibi Avrupa ülkeleri dışında Amerika, Avustralya gibi ülkelere gideceğim.
'Elma Dersem Çık'ta okuyucuyu neler bekliyor?
Toplumda can sıkıntısı problemi var ama ve bu problem iş sıkıntısı probleminden daha büyük. Bu kitap, giden mutluluğumuzu geri kazanmak üzerine yazıldı. Tüketimci bir toplum olduğumuz için alışveriş, kariyer, estetikli, yakışıklı olursak can sıkıntısı gider diye düşünüyoruz ama tam tersi, bunlar arttıkça can sıkıntısı da artıyor. Kitap bize unuttuğumuz değerleri hatırlatacak.
Peki bu can sıkıntısının nedeni nedir?
Birincisi amaçsızlık. İnsanın bir amacı yoksa canı sıkılır. İkincisi çaresiz olması, konu ile ilgili bir şey yapamayacak olması. Üçüncü olarak heyecan eksikliği. Bütün dedikoduların, trafikteki kavgaların, aldatmaların, Trump'ın dünyaya açtığı dertlerin bile altında bir can sıkıntısı vardır.
Ünlüler dünyasını nasıl yorumluyorsunuz?
İki çeşit ünlü vardır; saygın ve yaygın ünlüler. Saygın ünlüler üretim yapar. yaygın ünlüler ise tüketim. Üretemeyen ünlü, herkese salça olur.
ŞÖHRETLERİN PEK ÇOĞU KENDİNE AŞIK
Sizce magazin dünyasında durumlar nasıl?
Mutsuzluk artıyor ama insanlar mutlu görünmeye çalışıyor. Yanlış arkadaşlıklar kuruluyor, yanlış evlilikler yapılıyor.
Magazindeki çoğu ilişki aşk değil, tutkudur; bu karıştırılıyor. Bana 'Gerçek aşktan bahset' derseniz, 'Gerçek aşkı insanlar magazin önünde yaşamazlar' derim...
Mustafa-Emina Sandal boşanmasına gelince...
20 sene sonra da ayrılsalar, sağlıklı bir ilişkileri yok demektir. Çünkü ikisi de ayrılık sonrası başkalarına koştu. Bu aslında 'Ben bitmedim, hâlâ beğeniliyorum'un göstergesi.
Mutlu çifte örnekler yok mu?
Magazindekiler için bir şey yapamazsınız, akıllanmazlar. Pek çoğu kendisine aşıktır. Dürtülerine göre hareket ederler. Kibirli ve egoludurlar.
Hiçbir sözüm onları memnun etmez.
Bülent Şakrak-Ceyda Düvenci ve Pelin Akil- Anıl Altan gibi çiftler ise mutlu evliliğe örnek gösterilebilir.
AİLE BİREYLERİ AYNI EVDE YAŞAMALI
Peki sizce dünya olarak nereye doğru gidiyoruz?
Sapyoseksüellik (zekaya aşık olmak) artacak. Fenomenlik bitecek. Bir yarışma ya da internetle ünlü olanların çoğunda ciddi bunalım, intihar eğilimleri, madde bağımlılıkları, suça eğilim gözlemlenecek. Moda bitiyor. TV kanalları, özellikle diziler paralı izlenecek. Erkek hakları çalışmaları başlayacak. Şehirlerden göçler başlayacak. Anne-babasına şiddet uygulayan gençler artacak.
Anne-babası ayrı, babasız ya da annesiz çocukların sayısı artacak.
Bunlara engel olmak için neler yapmamız gerekiyor?
Aile bireyleri aynı evde yaşama becerilerini kazanmalı.
Tüketim azaltılmalı. Evlenmek isteyenler profesyonel testlerden geçmeli. Evlilikler gözden geçirilmeli.
Sağlıklı anne-çocuk ilişkisi için bebek sütten kesilene kadar anne evde olacak şekilde haklar düzenlenmeli. Birden fazla ev ya da araba almak isteyenlere denetim gelmeli. Gençlere kişisel gelişim eğitimi ücretsiz verilmeli.