Sevgiliniz intihar ediyor ve fatura size kesiliyor. Bunun üzerinde biraz düşünmenizi rica ediyorum...
Anthony Bourdain, dünyaca ünlü bir şef, yazar ve televizyon yıldızı.
Belki de gözlerimizin gördüğü en karizmatik, en özenilen ve beğenilen şef o. Dünyayı gezdi, yemek yazarlarının ukala ve genel kitleden uzak algısını değiştirdi, çeşitli kültürlerin sokak yemeklerini tanıttı. Pop star gibiydi.
Buradan bakınca mutlu, başarılı, samimi, cesur, yenilikçi, herkesin hayallerini süsleyecek bir işe ve kariyere sahip müthiş bir adamdı. Geçen hafta CNN'deki programı 'Parts Unknown'un yeni çekimleri için gittiği Fransa'daki otel odasında intihar etti, bornozun kemeriyle kendini asarak.
MEE TOO'DA BAŞROLDE
Ama onun 'kusursuz' bir hayatı yok muydu? İnsan daha ne isterdi?
Onun bile intihar ettiği dünyayla alıp veremediğimiz, çözemediğimiz, bize yetmeyen neydi ki?
Ölüm haberinin ardından kazanlar kaynamaya başladı tabii. Anthony Bourdain canına neden kıymıştı?
Hemen oklar 1975 Roma doğumlu sevgilisi, oyuncu ve yönetmen Asia Argento'ya çevrildi.
Argento, 'özgür kadın' tanımının vücuda geçmiş hali. Asla sıradan değil. Kendinden emin, hedefleri var, hayallerinin peşine korkusuzca düşen biri. Kimilerine göre 'uçuk' yani.
Dünyayı sallayan #metoo hareketinde de başrolde. Amerikalı sapık yapımcı Harvey Weinstein'ın kendisine tecavüz ettiğini açık yüreklilikle söyledi mesela.
Cannes Film Festivali'nin kapanış töreninde sahneye çıkıp gözlerini seyircilere dikerek yaptığı 'Artık bu ruh hastası tacizci, tecavüzcü erkeklerin sonu geldi.
Hiçbir şey gizli kalmayacak.
Hepiniz tek tek yaptıklarınızın bedelini ödeyeceksiniz; mesajlı konuşması cümle âlemi ayağa kaldırdı.
İLK GÖRÜŞTE AŞK
Anthony Bourdain ve Asia Argento'nunki ilk görüşte aşktı.
Öyle söylüyor tanıyanlar.
Zaten ikisinin de sosyal medya hesaplarına girince Bourdain'in Argento'ya nasıl hayran olduğunu görmemek imkansız.
Her fotoğrafının altına iltifatlar yağdırmış, onun ne kadar güçlü, değerli ve akıllı bir kadın olduğunu söylemelere doyamamış.
Bourdain'in ölüm haberi gündeme bomba gibi düşünce, olaydan bir hafta önce İtalyan paparazzilerinin Asia Argento'nun kendinden yaşça küçük bir erkekle Roma sokaklarında görüntülediği fotoğrafları yayılıverdi.
Yap çıkarım: Anthony Bourdain aldatıldığı için intihar etti!
Suçlayalım Asia Argento'yu, yakalım, taşlayalım o iffetsiz kadını.
Başka da soru sormaya gerek yok!
Depresyonu, iç çatışmaları falan kurcalamayalım.
Yahu aldatıldığın için intihar ediyorsan, başka temel sorunların, sıkıntıların, baş edemediğin ruhsal çatışmaların vardır zaten.
Başladı saldırılar...
DEPRESYON KAZANDI
İki gün önce Asia'nın arkadaşı, Amerikalı sinema oyuncusu Rose Mcgowan sosyal medyada açıklama yaptı.
Hayatı mücadelelerle geçmiş bir kadını, şimdi de sevgilisinin intiharı ile suçlamanın adil olup olmadığını sordu. Her olayda kadının suçlanmasına itiraz etti.
Arkadaşı "İntihar, intihar edenin seçimidir. Anthony, yıllardır depresyonla savaşıyordu. Arkadaşlarına
'Dünyada kendimden daha fazla ölmek isteyen birini tanımadım' diyordu. Depresyonla mücadele etti ama sonunda depresyon kazandı.
Bunun suçlusu ne Asia'dır, ne de Anthony" diye yazdı.
Haklıydı...
Şu fettan kadınlar yapıyordu her kötülüğü bu hayatta değil mi? Oysa ki diyelim bu konuda; insan başkasına aşık olabilir, ilişkiler bitebilir, söz konusu aşksa, ayrılık çoğu zaman kaçınılmazdır. Duyguları sebebiyle kimse 'kötü', 'zalim', 'katil' ilan edilemez.
Sağlıklı ruh haline sahip, mutlu, kendisiyle barışık, hayatın acılarını göğüslemeye hazır biri de kalkıp bu yüzden intihar etmez.
Depresyon canavardır, illettir, kişinin içinden söküp atamadığı bir salgındır. Her bir hücreni yer bitirir, gitmiş gibi yapar ama kazanmak için döner gelir. Depresyonla baş etmek kolay değil. Sıkı ve sürekli bir tedavi gerektirdiğini Google'a bile sorsanız görürsünüz.
Birinin intiharı için başkasını suçlamaksa vicdansızca, haince ve son derece yüzeysel bir yaklaşımdır.
Onlarca eşsiz özelliğe sahip Anthony Bourdain'i bile ölüme götüren depresyonu masaya yatırsak, bireysel mutluluğumuzu ve huzurumuzu nasıl sağlayacağımızı konuşsak, değer yargılarımızı gözden geçirsek daha iyi etmiş oluruz bence.