Köşemizin vefalı ve katılımcı okurlarından değerli dostum organizatör Kamil Çetin bu kez de pandemi döneminde parasızlıktan ağlayan, ekiplerine para veremedikleri için zor durumda kaldıklarını söyleyen ünlü sanatçılar için yazmış:
"Sanıyorum ki bu sektöre bütün segmentleri ile 50 yıldır hizmet veren bir insan olarak birkaç kelam etme hakkım var.
Bu ülkede sanatçılar yazılı olarak değilse de algıda birkaç gruba ayrılırlar. A grubu sanatçıların ücreti 200 bin, B grubu sanatçıların 100 bin, C grubundakilerin de 50 bin liradan başlar. Yılbaşı ve diğer günlerde bu ücretler asgari üç mislidir. Bu sanatçıların tamamı bir yıl içinde en az 100 konser verirler. Solist kardeşlerimiz; çok değil, iki konserlerinin gelirini bu zor günlerde ekiplerine ayırsalar, müzisyen başına 2 bin - 2 bin 500 lira aylık yardım yapmış olurlar ve bu en az 6 ay boyunca can suyu olur. Bu ülkede içyüzlerini çok iyi bildiğim, yönetimleri sürekli rant kavgasında olan çok güçlü 4 meslek derneği (MÜYAP, MÜYORBİR, MESAM, MSG) var. Asgari 500 milyon dolara hükmediyorlar. Ama bu olağanüstü günlerde en ufak bir yardım girişimleri bile yok. Kulaklarının üstüne yattılar, uyur vaziyetteler. Halbuki her zaman olduğu gibi her şeyi devletten beklemeseler, o 500 milyon dolardan 200 milyonunu koysalar, emekçi müzisyen kardeşlerimizin tüm sorunları çözülür.
Ayrıca sanatçılarımızın yüzde 99.9'u profesyonel menajerlerle değil, organizatörlerle çalıştıkları için bu krizi yönetemiyorlar. Böylesine kritik bir dönemde konserlere izin verilmesini isteyip, tepki çekiyorlar. Hiçbir zaman B planları olmadığı için de krizi aşamıyorlar."
İzleyici Müge Anlı'yı çok özledi
Pandemi yüzünden ekranlardan yaklaşık iki ay uzak kalmak zorunda kalan Müge Anlı'yı herkes çok özledi. Okurumuz İbrahim Kayacan da bu pazartesi yeniden başlayacak olan programla ilgili hem özlemini dile getirmiş hem de ilginç bir öneride bulunmuş:
"Yüksel Bey, merhabalar, siz bizim sesimizsiniz. Müge Hanım'a yeni dönem için bir teklifim var: Onun sayesinde değişen hayatları bizlere gösterebilirler ve o kişilere canlı yayınla ulaşabilirler. Ayrıca şu dönemde kayıpları olanlar stüdyoya gelemese bile dertlerini anlatan videolarını gönderebilir ve kayıplarının resimlerini paylaşabilirler. Yani program için mutlaka bir çözüm bulunur. Yeter ki Müge Anlı'yı canlı görelim..."
Bekçilerden teşekkür aldık
Geçen hafta sokaklarda görev yaban bekçilerimize saygısızlığın ve itaatsizliğin giderek artması üzerine "Bekçilere saygı lütfen" başlığıyla bir yorum kaleme almıştım.
Okurlarımızdan bu yazıya büyük destek geldi. İzmir Bornova'da çarşı ve mahalle bekçisi olarak görev yapan kardeşimiz Nurettin Soydan da bir bilgilendirme ve teşekkür mesajı göndermiş:
"Ben 'Bekçiler kimlik soramaz' diye medyaya yansıyan ve İzmir 35. Asliye Mahkemesi'nde görülen davadaki kişiyim. Bu konuyla ilgili İçişleri Bakanımız, İzmir Valimiz ve Emniyet Müdürümüz benimle iletişime geçti. 'Bekçiler kimlik soramaz' şeklindeki mahkeme kararını geçen ay Yargıtay'da bozdum. Bekçilik Yasamız da yakında değişecek. Bekçilerle ilgili Sabah gazetenizdeki yazınızı okuduk. Arkadaşlarım ve kendim adına çok teşekkür ederiz. Kolay gelsin."
Gaf'let kürsüsü
ABD Başkanı Donald Trump'ın "Ben kullanıyorum, çok memnunum" dediği Hidrosiklorokin adlı ilacın koronavirüs tedavisinde kullanılması, ölümcül sakıncaları nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından yasaklandı.
Zap'tiye
Türkiye iki hafta üst üste Veyis Ateş'in programında yükselen gaz çıkarma sesini tartışıyor. Stüdyoya kombi kursalar Habertürk binası bedavaya ısınır mı acaba?
Ne demiş?
Çarkıfelek'in yeni sunucusu Onur Büyüktopçu, ilk programda Yemekteyiz'deki halefi Seda Sayan'ı anmadan edemedi. Bir sohbet sırasında "Herkes ayağını denk alacak. Seda Sayan'a bağladım şimdi" diyerek Kadırgalı'nın ekrandaki taviz vermeyen sertliğine vurgu yapmaktan da geri durmadı.