Müzikle çocuk yaşlarında tanışan Tuğkan, son dönemde "Kusura Bakma" şarkısıyla büyük bir çıkış yakaladı. Liseye giderken gitar merakı başlayan, 15 yaşında da besteler yazmaya merak salan Tuğkan, kariyer basamaklarını hızla tırmanma sürecini anlattı. Şimdilerde dillere dolanan şarkılar üreten ve milyonlarca dinlenen şarkılarıyla büyük bir hayran kitlesine sahip olan sanatçı, hakkında tüm bilinmeyenlerini Sabah TV'ye anlattı.
-Öncelikle hayat nasıl gidiyor, nasılsın iyi misin?
Teşekkür ederim. Başladık konserlere yoğun gidiyor, yorucu gidiyor.
-Seni takip eden herkes eminim ki biliyordur ama bir de kısaca bizimle dinlesinler isterim, nasıl bir çocukluk geçirdin, müzisyenlik kariyerin nasıl başladı?
Çocuk yaşlarımdan beri müzikle aram iyiydi. Yazma kısmında da ilkokuldan beri çok fazla haşır neşirdim. Lisede gitar merakı başladı. Çalabildiğimi anladığım anda oturup beste yapmaya başladım, 15 yaşındaydım. 6-7 yıl kadar aile ve arkadaş çevremde çalıp söyleyen bir insandım. Bestelerimi tüm Türkiye dinlesin, çok ünlü olayım gibi bir kariyer hedefim yoktu. Amatör videolar şarkılar paylaşan video kanalları vardı, oralarda birkaç şarkım döndü benim. Şu anki menajerim beni o sitelerden birinde dinliyor, keşfediyor ve o zaman tanışıyoruz. Benim piyasaya girişim de öyle oluyor.
GİTARIN TADINI ALDIKTAN SONRA FUTBOLA DÖNMEK HİÇ İSTEMEDİM!
-Bir dönem futbola büyük bir ilgi duymuşsun. Hatta 8 yıl kadar bu alanda ter dökmüşsün. Ancak yaşadığın bir sakatlık sonrasında futbol kariyerin bitmiş ve senin için müzisyenlik başlamış. Eğer bir sakatlık yaşamasaydın, şuanda futbol alanında mı devam etmek isterdin yoksa hayatının seni getirdiği noktadan memnun musun?
Kesinlikle futbolla ilgileniyor olacaktım. Sağlıklı bir hayatım olmuş olacaktı. Muhtemelen erken yatıp erken kalkan bir insan olurdum. Bir de futbola devam etmiş olsam, ego yapmayacağım ama en kötü ikinci ligde oynardım. Hocalarım da çok üzülmüşlerdi sakatlık yaşamama o dönem. Ama ben o gitarın tadını aldıktan sonra bir daha hiç istemedim.
İKİ YIL ÖNCEKİ KAYITLARIMI DİNLEDİĞİMDE BAŞIMDAN KAYNAR SULAR DÖKÜLÜYOR!
-Sevenlerin bence bu durumdan gayet mutlular…
Mutlulardır. Bu arada benim sesimde güzel değildi. Zaten ergenlikti. Ses çatallaşıyor, sesin bir karakteri yok henüz. Hatta benim sesimin karakteri daha 1,5 yıldır filan var. Ben iki yıl önceki kayıtlarımı dinlediğimde başımdan kaynar sular dökülüyor. Çünkü orada bir çocuk sesi var gerçekten.
-Sesinin güzel olduğunu ne zaman fark ettin, ilk destek kimden geldi?
Ben fark etmedim onu. İlkokul 1'e giderken müzik dersinde sırayla hepimiz çıkıp parça okuyorduk. Ben "Kırmızı balık" diye bir parça okumuşum. Hocam annemi arıyor, "Bu çocuğun müzik kulağı şahane, lütfen üstüne gidin." diyor.
-Meşhur olduğun ilk günü hatırlıyor musun? "Ben artık ünlü biriyim, tanınan biriyim" gibi bir şey düşündüğün o ilk anı?
Ben arkadaşlarımla rock festivaline gittim. Instagram'ımda da böyle 1.500 takipçim filan var. Çok yeni yani. Sıradan bir dinleyici olarak gittiğim festivalde büyük kalabalığın içinde benimle beraber şarkıları dinleyen başka bir grup "Aa Tuğkan burada" demişti. İlk oydu, 2016 yazı.
SAKATLIĞIM BENİ BU GÜNE GETİRDİ
-Peki hayatımın dönüm noktası dediğin o an hangisiydi?
Sakatlığım. Çünkü beni bu güne getirdi o. Ben sakatlanmadan önceki idmanda telefonumu kaybettim. Telefon alınacak şimdi bana. Bir de böyle bir gitar merakım da başlamış. Babam dedi ki, "Sana ya gitar alacağım, ya da telefon alacağım." Ben de düşündüm, sakatım 3 ay çıkamayacağım evden. Zaten bana ulaşamayacaklar telefon almak zorunda kalacaklar. Gitar cevabını verdim. Benim o yüzden dönüm noktam o gün o akşamdır.
-Şarkılarının hepsinin eminim bir hikayesi var. Duygusal şarkılar olduğu için genellikle platonik aşık veya ulaşamadığın biri olduğunu düşünüyor dinleyenler. Bununla ilgili birçok kez konuştun biliyorum, o yüzden ben sana farklı bir şey sormak istiyorum. En mutlu olduğun anda yazdığın bir şarkı oldu mu?
Eğlenceli şarkılar var ama paylaşmadım onları hiç. Bir Asuman var, o da albüme kısmetse. Önümüzdeki yıl mayıs-haziran gibi çıkabiliriz, aklımda var öyle bir şey.
GÜLEÇ TWEET ATTIĞIMDA BANA KIZANLAR OLDU!
-Peki farklı bir tarzda şarkı yapmaktan korkuyor musun?
Örnekleri olan bir şey evet. Yıllarca slow şarkı yaptıktan sonra hareketli dinleyip de yapamayan oluyor. Çünkü bu bir etiket oluyor artık, yapışıyor. Yapışınca da çıkartmak çok zor oluyor artık. Mesela ben güleç bir tweet attığımda bana kızan oldu yani. "Sen böyle mutlu biri misin? Olmaman lazım" diye.
GELMİŞ GEÇMİŞ EN BÜYÜK ŞARKICI SEZEN AKSU'DUR!
-Şarkıcılık da oyunculuğa benziyor aslında biraz, her rolü denemek lazım…
Türkiye'nin bence gelmiş geçmiş en büyük söz yazarı ve şarkıcısı Sezen Aksu'dur. Sezen Aksu'nun onlarca yüzlerce slow şarkısı da var, bizi oynatan şarkıları da var. Olay bu.
ÇOK KISKANIYORUM!
-Herhangi bir ismin şarkılarından esinlendiğin oluyor mu? Ya da dinlerken şöyle daha güzel olurdu bu şarkı dediğin?
Hayır. "Keşke bu şarkıcı ben yazsaydım" dediğim oluyor. Çok kıskanıyorum. "Bu benim aklıma nasıl gelmedi?" diyorum. Çünkü başka bir şarkı yazmışım. Çok yakın bir şey anlatıyor ona ve oradan teğet geçmişim. Kıskançlığım oluyor böyle. Ama iyi niyetli bir kıskançlık. Şu da var, "Bu şarkı keşke hiç çıkmasaymış" diyorum bazen (gülüyor).
-Peki hiç tıkandığın, şarkı yazmak isteyip yazamadığın oldu mu?
Oldu. Çok sık değil, bunun neye göre olduğunu da bilmiyorum. Aslında çözersem de büyüsü kaçar gibi. Hiç üstüne gitmiyorum o yüzden. Ben pandemide hiçbir şey yazmadım mesela. Hep aynı şeyleri yaptığım için üretkenliğim azaldı. Ama bir gün oluyor üç şarkı birden çıkıyor. Ama genelde gece oluyor, sessizken.
ONLAR ADINA SADECE ÜZÜLÜYORUM
-Yeni nesil şarkıcılar hakkında ne düşünüyorsun? Sosyal medyada her gün yeni biri fenomen oluyor, sesi güzel olan olmayan herkes bir şarkı çıkarıyor...
Bu iş bir ticarete dönüşüyor. Bu aslında bir problem. Müzikle alakalı hiçbir eğitim almamış insanları bu sektörde çok güzel kullanıyorlar. Olan günün sonunda onlara oluyor. Sadece üzülüyorum o arkadaşlar adına.
-Son dönemde yükselen bir rap furyası var. Bu konuda ne düşünüyorsun?
Çok fazla dinlemiyorum. Şimdiki rap şarkılarına baktığımda cinsellik, para ve şiddet haricinde başka hiçbir şey görmüyorum. Zaten bunlar eşittir küfür olduğu için, küfürsüz de birçok şey eleştirilebilir, anlatılabilir.
-Bu arada pandemi döneminden en çok müzik dünyası etkilendi. Bu süreçte en zorlanan meslek gruplarından biri de siz oldunuz. Oyuncular bir şekilde sete çıktı ama konserler yapılamadı. Neler yaşadınız?
Maalesef bir problem yaşandığı zaman ilk müzik sektörü etkileniyor, en son da müzik sektörü düzeliyor. Ama tabii biz de bu işin cefasını bile bile girdik zaten. Kendimce şikayet ediyorum ama konser yapıyor muyuz, yapıyoruz. Dolu da geçiyor konserlerimiz, sağ olsunlar yalnız bırakmıyorlar.
-Uzun sürenin ardından da sahnelere kavuştunuz. Nasıldı o geri dönüş hissi?
İzmir'de yaptık açılışı. Ağustos'un son haftasıydı. Çok heyecanlandım, ilk defaymış gibi. Çünkü 1,5 sene olmuş. Güzeldi ama, eğlendik.
MİZAH UYUMUNU YAKALADIĞIM KİŞİYİ BULDUM!
-Peki biraz da özel sorular sormak isterim. Bir röportajında "Sevgilimle mizah anlayışımız bir olmalı, aynı şeye gülebilmeliyiz" demiştin. O mizah uyumunu yakalayabildiğin kişiyi buldun mu?
Çok iyi arkadaş olabilmek aslında olay. Evet. Utanıyorum ben böyle sorularda (gülüyor).
"SEN NASIL MUTLU OLABİLİRSİN Kİ?" DİYORLAR!
-Şarkılarını dinleyip aşk acısı çektiğini düşünen bir kitle var. Bu yüzden mutluluk pozları yayınladığında gelen şu tepkileri görmüştüm: Hani "Kusura bakma seni unutamadım-dı?" Bu yorumlar seni güldürüyor mu, yoksa yoruyor mu?
Tweet atıyorum, "Sen nasıl mutlu olabilirsin ki?" diyorlar. Benden baya bir takipçi gitti. Gülüyorum ama onun yaptığı tehlikeli bir nokta. Bir yandan da tuhaf geliyor. Benim de severek dinlediğim müzisyenler vardı ama kimsenin posterini asacak kadar değildi. Farkı biliyordum yani insan günün sonunda, o da senin gibi benim gibi bir insan.
-Kıskanç biri misin?
Ben çok kıskancımdır, belli etmem ama.
-Biraz da kariyer planlarınızdan bahsedelim isterim… Yeni besteler, albümler, hayranlarına müjdelerin var mı?
Önümüzdeki yıl Eylül'de albüm çıkartmayı düşünüyorum. 12 şarkı var. Ama bu üretken bir dönemdeyim, 15'e filan da çıkabilir. 18'e çıkarsa iki ayrı albüm olabilir. Bence şarkılar çok daha fazla 'Tuğkan' olacak. Albümden ilk parçamı, bir numaraya koyduğum parçamı da şubat ayında vereceğim. O sürpriz olsun.
BAZI ŞARKILARIN BEKLEMESİ GEREK
-Dillere dolanan yeni şarkılar gelecek desene. "Kusura Bakma" tükendi artık bize yeni şarkı pasla Tuğkan…
Kusura Bakma'nın talihsizliği aslında pandemiye denk gelmesi oldu. 1 sene zaten dinlenmiş bir parça olarak çalıyoruz onu. Bir de 8 ay bekledi o parça. O yüzden bekletiyorum albümü mesela, bazı şarkıların beklemesi gerek.