İzmir Şehir Tiyatrosu'nu kurmak için yapılan elemeler büyük tartışma yarattı. Başta seçmelere giren adaylar olmak üzere tiyatro camiasının usta isimleri elemelerin adil biçimde yapılmadığını söyleyerek büyük tepki gösteriyor. Aday elemelerine yönelik her gün yeni bir skandal ortaya çıktığı için bu tepki dineceğe benzemiyor. Seçmelerle ilgili en büyük tartışmayı ise kuşkusuz 'YÖK'e bağlı üniversitelerden mezun olanların başvurabileceği' şartı yarattı. Mesela, eğitiminizi Ezgi Mola, Gonca Vuslateri, Şevket Çoruh gibi ünlü isimlerin mezun olduğu özel merkezlerden almışsanız şansınız yok, başvurunuz kabul edilmiyor. Ya da alaylı bir oyuncuysanız sınava dahi giremiyorsunuz. Şaka gibi ama gerçek ne yazık ki.
15 GÜNLÜK ÇALIŞMA
Fırsat eşitliğinin ayaklar altına alındığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Gündemdeki bu tartışmalı konuyu Antalya Şehir Tiyatrosu Kurucu Sanat Yönetmeni Mehmet Özgür ile konuştum. "İnsanların yeteneğini veya uyumunu beş dakikalık bir seçme ile anlamak mümkün değildir" diyen Özgür, böyle sınavlarla kurulan şehir tiyatrolarının büyük çoğunluğunun sıkıntılı süreçler yaşadığını belirtti. Antalya Şehir Tiyatrosu'nda farklı bir yöntem izleyerek kadro kurduğunu söyleyen Özgür, sözlerine şöyle devam etti:
"Oyuncuların hem performansını hem de uyum kabiliyetlerini gözlemleyerek ekip kurmalılar. Adayları 15 günlük bir atölye çalışması sonrasında, performanslarını ölçerek seçkiye tabi tutmak çok daha adil ve sağlıklı olacaktır. Hiçbir yeteneği beş dakikada anlayamazsınız. Ya da en azından ön eleme yaparak seçeceğiniz belli sayıda grubu, 15 günlük bir atölye çalışmasına tabi tutarak, grup içerisinden ana kadronuzu oluşturabilirsiniz. Bence en sağlıklı eleme yolu da bu."
ÖNEMLİ OLAN YETENEK
Özgür'e İzmir Şehir Tiyatrosu'nun 'YÖK'e bağlı üniversitelerden mezun olma' başvuru şartını da sordum. "Her kurucu sanat yönetmeninin kendi eleme biçimi farklı olabilir, saygı duyuyorum" diyen Özgür, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz Antalya Şehir Tiyatrosu'nun yönetmenliğinde böyle bir şart koymamıştık. Oyunculuk eğitimi veren kurumlardan mezun olan veya kendisini oyunculuk açısından ispatlamış alaylı oyuncular ibaresini koymuştuk tüzüğümüze. Aslında bu tartışmaların birçoğu da sistemsel yanlışlardan kaynaklanıyor. Böyle çok kısa bir süreye dayalı eleme yaparsanız, tartışmayı da beraberinde getirirsiniz. Adil olan uzun vadeye yayarak oyuncunun performansını ölçmektir. Üniversite eğitimi almamış ama alaylı olan çok değerli oyuncularımız da mevcut. Bir Adile Naşit, Münir Özkul YÖK'e bağlı üniversiteden mi mezun olarak oyuncu oldu? Ya da Ezgi Mola YÖK'e bağlı kurumdan mezun değil diye oyuncu kriterlerini karşılamıyor mu? Sonuçta önemli olan yetenektir. Bunu da beş dakikada anlayamayız."