Yaklaşık bir yıldır, Uber'in gelişmiş bir bilgisayar yazılımıyla, normal araç sahiplerini korsan taksici gibi çalıştırarak, vergi ödemeden haksız gelir ettiğini yazıyorum.
Uber reklama da para harcamıyor; lifestyle, blogger ve magazin yazarlarının Uber markasından bolca bahsetmesini bir şekilde sağlıyor.
Uber asıl tanıtımı ise; kötü taksicilerden bıkan halk, öfkesini sosyal medyada dile getirince yapıyor.
Uber kendini kötü taksi işletmeciliğine alternatif olarak konumlandırdığı için sosyal medyada birçok insan farkında olmadan ya da gönüllü bir şekilde Uber'i örnek göstererek markanın reklamını yapıyor.
BİZ GEÇ KALDIK
Tüm dünyada taksiciler Uber'e karşı savaş açtı ve büyük kazanımlar elde etti.
Bizim taksiciler ise Uber'e başkaldırmakta gecikti, daha da önemlisi halkın desteğini kaybettiler.
Özellikle İstanbul'da 'Taksiciler kötü, Uber hizmeti güzel' diye bir algı oluştu.
Taksicilerin Uber'e karşı direnişini destekliyorum ve hükümetin bir an önce Uber'e karşı sert önlemler alması gerektiğini düşünüyorum ama önce taksicilerin de kendilerine çeki düzen vermesi gerekiyor.
Kısa mesafeye ücreti 10 liraya çıkarılmasına rağmen hâlâ birçok taksi kısa mesafe yolcu almıyor. Bazıları da sürekli kısa mesafe çalışıp uzun mesafe yolcusu almıyor. Devlet ne kadar yardımcı olmaya çalışsa da, taksiciler yeni kuralları kendi menfaatlerine göre uygulamanın yolunu buluyor. Turist avına çıkıp Türk müşteri almayan, aracı pislik içinde olan, sigara içen, kadın yolcuları taciz eden vs. birçok taksi şoförü var.
Elbette işini iyi yapan şoförler var ama taksicilerin çoğu eğitimsiz, aralarında sabıkalı olanlar da var. Tüm bunlara bir de büyük şehirlerin trafik sorunu eklenince, taksiciler müşterilerinin hayat enerjisini emen, sürekli sorun çıkaran insanlara dönüşüyorlar.
Sorunun temelinde ise astronomik ücretli taksi plakalarının çoğunun mafya ve galerilerin elinde olması yatıyor. Taksi plaka sahipleri düşük ücretle, eğitimsiz, sabıkalı insanları günde 12-14 saat İstanbul trafiğine çalıştırınca sorunlar çığ gibi büyüyor. Bu işin çözümü basit aslında; taksi işletmeciliğini belediyeler yapsın. Kendi Uber'imizi hayata geçirelim, paramız yurt dışına çıkmasın. Elbette kimsenin hakkı yenmesin, taksi plakaları makul fiyatlarla toplansın ve belediyeler iyi ücretler karşılığında eğitimli, saygılı insanları çalıştırsın.
Bunu yapmak çok mu zor?