Egemen Bağış, U2'yu Türkiye'ye getiren kişidir. Devlet bu konserin gerçekleşmesi için hem maddi hem de manevi anlamda büyük çaba harcamıştır. Biletlerin ucuz olması için bile devlet devreye girmiştir. İstanbul 2010 Ajansı, konsere 1 milyon dolar yatırmıştır... Peki, sonunda ne oldu? Yıllardır U2'nun Türkiye'ye gelmesini hasretle bekleyen kitle, konserde Bono'nun Egemen Bağış'a teşekkür etmesine bile tahammül edememiştir. Egemen Bağış, övgülere boğulması gerekirken, hiç de hak etmediği bir şekilde yuhalanmıştır. Ne yazık ki, U2 konserinde bile ülkece iki kutuba bölündüğümüzü ispat ettik... Bu protesto, aynı zamanda laik-anti laik, AKP-CHP çatışmasında ülkece kafayı yediğimizin de göstergesidir! Sadece konserdeki izleyiciden bahsetmiyorum; herkes de aynı travma var. Özellikle de radikal Kemalistler'de! Mesela Gani Müjde Twitter'da "Bono'nu da al git" diye espri yapmaya çalışmış.
HAYKO'NUN U2 AYIBI
Hayko Cepkin daha da ileri gitmiş: "Haberlerde U2'nun konseri için 'tarihi konsere az kaldı' deniyor. Bu neyin tarihi? Başbakan'la görüşen yüksek bütçeli şarlatanlar tarihi mi?" Bir yazımda U2'nun politik tavrını ben de eleştirdim. Ancak U2'nun politik görüşünü eleştirmek başka, Başbakan'la görüştü diye şarlatan ilan edilmesi başka... Sevgili Hayko, Bono'nun konserleri öncesinde dünya liderleriyle görüştüğünü bilmiyor musun? Bizim Başbakan'la görüştüğün de mi bu suç oluyor? Ya adamları şarlatan ilan etmene ne demeli? Bahsettiğin kişiler U2 be kardeşim! Adama "Sen kimsin" diye sorarlar! Hepsini geçtim sen de bir sanatçısın, 'şarlatan' ne demek? Asıl ilginç olan ise Bono'nun bile kafasını karıştırmayı başarmamız! Bağış'a teşekkür ederken gelen tepkiler karşısında "Tamam, tamam siyasetçilerden değil köprüden bahsedelim" demek zorunda kaldı. Herhalde kariyerinde ilk kez sahnede yuhalanmıştır! Bono'nun, ülkemizden kafası karışmış bir şekilde ayrıldığına eminim. Evet, çok acayip bir ülkeyiz! Yıllardır beklenen U2 konserinin bile tadını çıkarmayı beceremedik.