Herkes bir şekilde mağdur olduğunu söylüyor, "Sinirlerim bozuluyor" diye sızlanıyor ama kimse kendine dur diyemiyor.
O an dilinin ucuna ne geliyorsa, yazıyor.
Kültürel seviyemiz, insanlığımız; Twitter üzerinden bir büyük sınav veriyor ve ne yazık ki sınırlar fazlasıyla aşılıyor.
Canı yananlar mı?
Yok, hayır. Onlar da uzak kalamıyor.
BEŞ AY HAPİS CEZASI
Ama kelimelerin bu kadar başıboş olduğu, birilerinin maskelerin, sahte isimlerin arkasına saklanıp herkese hakaret ettiği yerde; bir yaptırımın olması gerekiyordu, öyle değil mi?
Maskeler düşsün, yüzler görünsün.
Kendi adınla, isminle, cisminle o kadar hakareti yazabiliyor musun bakalım? (Kendinden kaçan insan, başkalarına kendini nasıl ele versin ki?) Geçen hafta Halit Ergenç ile Bergüzar Korel; kendilerine hakaret eden bir kişi ile ilgili Cumhuriyet Savcılığı'na şikayet dilekçesi verdiler ve soruşturma başlatıldı.
Umarım bir sonuca ulaşılır.
Nilay Dorsa'nın bu konudaki davası da bir ilk olması nedeniyle önemli. Çünkü bir karara bağlandı.
Mahkeme Twitter üzerinden tehditte bulunan kişiye beş ay hapis ve bin 500 lira para cezası verdi.
Dorsa'nın avukatı Ömer Turanlı, davanın karara bağlanmasıyla ilgili olarak "Bugün verilen hapis cezası kararı, umarım Twitter üzerinden insanlara umursamadan hakaret eden ve tehditte bulunanlara caydırıcı bir örnek teşkil eder. Mahkemenin kararı, Twitter üzerinden hakarete uğrayanlara yol gösterecek cesur ve doğru bir karardır. Bu tür kararlarla; mağdur edilen insanlar, hukuki olarak yalnız olmadıklarını anlıyorlar" dedi.
Twitter'ın etkisi ve gücü ortada. Bunu böyle kullanmayıp, tek amacı içindeki zehri akıtmak olanlar; artık parmakları tuşlarda gezinirken daha iyi düşünecek.