Entelektüel sohbetlerin en afilli cümlesidir: 'Ben hiç televizyon izlemiyorum. Aptal kutusuna boş boş bakıp da ne yapacağım şekerim?'
Tabii ki televizyon izlemek ya da izlememek bir tercih meselesidir. Ama televizyon izlememeyi bir 'ayrıcalık' ya da 'erdem' gibi sunup seyredenlere üstten bakmak da ne oluyor? Hani televizyonu reddedenlerin hepsi alim olsa, prime time'da ekrana sırtını dönüp kuantum fiziği kitaplarını hatmetse, ya da dört dil bilip yabancı televizyonları takip etse, içim gam yemeyecek. Geceleri bar, kulüp gezip kalan zamanlarında Cihangir kafelerinde vatan kurtaran zevat için televizyon, 'avamlığın' ya da 'lümpenliğin' diğer adıdır.
En çok da neyi garipsiyorum biliyor musunuz? Neredeyse tüm şöhretini, parasını televizyona ve onun yarattığı şov efektine borçlu olup da 'ekmek teknesine' tükürenleri... Televizyona tü-kaka diyen şovmen mi ararsınız, 'Ben hiç televizyon izlemiyorum' diye böbürlenen(!) magazin müdürü mü, 'Benim evimde hiç televizyon yok' diye havalı röportajlar veren dizi oyuncusu mu...
kültürün yüzeysel bir uzantısı, insanları atıl kılmaya yönelik bir uyuşturucu ya da 'suya yazı yazarak para kazanma aracı' olarak niteleyebilirsiniz. Her türlü görüşe saygım var. Ama şov dünyasının, medyanın tam orta yerinde olup da televizyona sırt dönmeyi her şeyden önce 'mesleğe ihanet' sayarım. Bu ülkenin insanı günde 5.5 saatini ekran başında geçirirken, bir sanatçı ya da medya mensubu olarak halkın beğeni, alışkanlık ve taleplerini en iyi ölçen 'doğal laboratuvar', televizyon değil de nedir? Yanlış anlaşılmasın; kerameti kendinden menkul reyting raporlarına göre vaziyet almaktan söz etmiyorum.
İnsanlar o gün televizyonda gördükleri neyi, kimi, hangi politikacının hangi sözünü tartışıyor. neyi konuşuyor, eğer ondan habersizseniz, o insanı anlayamazsınız. Televizyonu bir aptal kutusu değil de topluma açılan pencere olarak görüp öyle analiz etme yeteneğiniz varsa, kapı kapı dolaşıp anket yapmanıza da gerek kalmaz.
Bu yönüyle baktığınızda televizyon; oyuncu için de, şarkıcı için de, gazeteci için de bulunmaz bir nimettir. Tabii 'Ben hiç televizyon izlemiyorum' demeyi, entelektüel görünmenin en parlak rozeti olarak göğsünüze iliştirme kolaycılığından vazgeçebilirseniz...