Yunan gazetelerinde Türkiye'den gelen turist sayısının rekora koştuğu haberleri yapılıyor. Sadece Ramazan Bayramı'nda karayoluyla İpsala'dan Yunanistan'ın Evros kentine 15 bin 500 Türkiye vatandaşının tatil için giriş yaptığı açıklandı. Bunun bir de deniz ve havayolu var. Bayram boyunca Yunan adalarına da binlerce Türk geçti, ek feribot seferleri yapıldı.
Bazı otel ve tur acentası sahipleri, yöneticileri turizm kriz yaşanırken Türkler'in Yunanistan'a tatile gitmesine kızıyorlar, hatta yasak konmasını, yurt dışına çıkanlardan para alınmasını isteyenler bile var. Elbette önce biz kazanalım ama yasak isteyerek, kızarak bu iş çözülmez.
KEŞFETME ARZUSU
Hâlâ Bodrum ve Çeşme ile ilgili lahmacun 150, pizza 250 TL diye haberler çıkıyor. Bazı mekan sahipleri, astronomik fiyatlarla magazincilerin köşelerine haber olmayı çok seviyorlar.
Çünkü müşteri kitlesi genelde yüksek fatura ödeyip hava atmasını seven sonradan görmeler. Lakin bu haberler tüm turizm piyasasını etkiliyor, makul fiyatlarla müşteri ağırlayan otel ve restoranlar bu işten zarar görüyor.
Artık tatilci Türkler de 'Bodrum, Çeşme pahalı; gider aynı paraya, hatta daha ucuza Yunan adalarında tatil yaparım' algısı oluştu.
Mesele sadece para da değil, artık Türkler'den kaçan Türkler var; yabancı ülkelerde daha rahat hareket edebilecekleri ortamlar arıyorlar.
Ayrıca insanlarda yeni yerler keşfetme arzusu olduğu unutuluyor.
Özetle insanlar tatil yaparken milliyetçi olmayı aklının ucundan bile geçirmiyor. 'Yunanlılar yerine Türkler para kazansın' diyerek, Türkler'i Yunanistan'da tatil yapmaktan vazgeçiremezsiniz.
Bizim turizmciler önce yabancıya ucuz, Türklere pahalı fiyat politikasından vazgeçmeli, yeme içmede ürün kalitesini artırmalı, müşteriyi kazıklamak yerine uygun fiyatlar belirlemeliler.
Ve en önemlisi turistik beldelerimizin daha çok festival ve kültürel etkinliğe ihtiyacı var.