Bir film düşünün; verdiği mesajlarla dünyada en çok ihtiyaç duyulan şeyi, dostluğu ve birlik beraberliği en iyi şekilde anlatıyor. Yapımcılığını 'Diriliş Ertuğrul' ile atv dizisi 'Kuruluş Osman' ile bütün dünyada büyük bir başarı kazanan Mehmet Bozdağ'ın üstlendiği 'Türkler Geliyor: Adaletin Kılıcı' adlı filmden bahsediyorum. Vizyona girer girmez prodüksiyonu, oyunculukları, hikayesiyle konuşulmaya başlandı. En takdir edilen konulardan biri de filmin Boşnak-Türk dostluğuna vurgu yapması. 'Türkler Geliyor: Adaletin Kılıcı'nda güçlü Boşnak kadını 'Alina'yı Ece Çeşmioğlu canlandırıyor. Çeşmioğlu, özellikle dövüş sahnelerinde döktürüyor. Gözüpek savaşçı 'Alina', filmin güçlü kadın karakterlerinden yalnızca biri. Proje için dokuz ay at binme, kılıçhançer kullanma ve dövüş sanatları eğitimleri alan Çeşmioğlu, Boşnak ve Balkan tarihiyle ilgili teorik dersler de almış. Öyle büyük bir emek var ki bu işte, tüm oyuncular bu filme aylar öncesinden hazırlanmaya başlamış. Filmde Levent Özdilek'in canlandırdığı Kral Lazar, tarihte Boşnak katliamını başlatan isim olarak biliniyor. 'Türkler Geliyor: Adaletin Kılıcı'nda Kral Lazar'ın komutanları Karadiç ve Miloseviç, Bosna Savaşı'nın zalim komutanlarına gönderme yapıyor. 'Türkler Geliyor: Adaletin Kılıcı', Türk ve Boşnak halkları arasındaki derin muhabbetin kökenine iniyor. Balkan coğrafyasının çilekeş halkı Boşnakların Osmanlı'nın adaletine duydukları hürmet, iki halkı yakınlaştırmış. Kral Lazar tarafından inançları nedeniyle zulme uğrayan Boşnaklar, topraklarında özgürce yaşayabilmek için Osmanlı akıncılarına her türlü desteği veriyor.
AKINCILARIN ÖYKÜSÜ
'Türkler Geliyor: Adaletin Kılıcı'; İstanbul'un fethinin ardından hedefini Roma olarak belirleyen Fatih Sultan Mehmet'in, Avrupa'daki kararlı ilerleyişini, Akıncıların hikayeleri üzerinden ele alıyor. Hafta sonu sinemalarda izleyeceğiniz en iyi seçenek, şimdiden herkese iyi seyirler dilerim.
STEPHEN KİNG OSCAR AÇIKLAMASINDA HAKLI MI?
9 Şubat'ta gerçekleşecek olan 92. Akademi Ödülleri'nin adayları geçtiğimiz hafta açıklandı. Akademi Ödülleri, son yıllarda çeşitliliğe yer vermemesi nedeniyle eleştiriliyor. Filmlerin birbirine benzemesi ve tek tip olması izleyici ve eleştirmenin olumsuz açıklamalar yapmasına sebep oluyor. Oscar adayları arasında En İyi Yönetmen kategorisinde Greta Gerwig'in olmaması, yönetmen adaylarının Bong Joon Ho dışında beyaz Amerikalı isimlerden oluşması, En İyi Kadın Oyuncu kategorisinde yılın en çok konuşulan performanslarından birini sergileyen Lupita Nyong'o'un yer almaması, Akademi'nin arasının iyi olmadığı isimlerin görmezden gelindiği, kararlarda politik nedenlerin ağır basması konuşuluyor. Herkes Akademi'den bu konuyla ilgili bir açıklama bekledi. Beklenen açıklama ise Oscar'a başvuran filmleri seçen isimler arasında olan Stephen King'ten geldi.
'KALİTE ÖNEMLİ'
Usta, bu konu hakkında "Bir yazar olarak benim En İyi Film, En İyi Uyarlama Senaryo ve En İyi Orijinal Senaryo kategorilerini oylama hakkım var. Çeşitlilik değil, kalitedir benim için önemli olan" dedi. Filmi 'Little Women', En İyi Film kategorisinde Akademi adayı olmasına rağmen En İyi Yönetmen kategorisinde adı geçmeyen Greta Gerwig'den, kendisiyle zamanında aynı durumu yaşayan yönetmen Ava DuVernay gibi ciddi bir çıkış bekliyorum. DuVernay, 'Selma' filminin En İyi Film olarak aday gösterilmesine rağmen, kendisinin En İyi Yönetmen kategorisinde yer almamasına tepki göstermişti. King ise kendisinin bu söylemini cahilce ve çağ dışı bulduğunu söylemişti. Bunun üzerine DuVernay, "Bir uyanıyorsunuz; hayran olduğunuz birinden söylediklerinizin çağ dışı ve cahilce olduğuna dair bir tweet görüp yatağınıza geri dönmek istiyorsunuz" demişti. Tartışmalar sürerken biz filmleri bitirip Oscar tahminlerimize bir an önce başlayalım derim.