Dünkü Beren Saat'le ilgili yazımı tebrik eden de çok oldu, küfür eden de... Beni en çok şaşırtan ve üzen ise; üyesi olduğum SİYAD'dan arkadaşlarımın, medyadan bazı meslektaşlarımın beni 'tetikçilik'le suçlamaları oldu. PKK terörünü lanetlemek, bu teröre tavır almayanları eleştirmek tetikçilikse; evet, tetikçiyim! Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla: 'Mevlüt Tezel tetikçiliğe devam ediyor hâlâ!' Nazım Hikmet, PKK'nın yandaşı olmuş Türk solunun bu halini görse ne derdi acaba?
Beren Saat'i hedef gösterdiğimi söyleyenler var. Saat, bıçak sırtı bir konuda sosyal medyada yazdığı yazılarla kendini yeterince hedef haline getirmedi mi? Tabii bunun karşılığı; Beren Saat'i hedef yapmak, sosyal medyada linç etmek olmamalı. Sonuçta Saat bir sanatçı olarak görüşlerini açıkladı. Daha önceki iki yazımda da Saat'in hedef gösterilmesinin, 'vatan hainliğiyle' suçlanmasının yanlış olduğunu belirtmiştim ama işi eleştirmenlik olup da bu yorumlarımı görmeyenlerin samimiyetinden şüphe duyarım.
Benim, Beren Saat ile ilgili yazımın çıkış noktası; Instagram sayfasında sanatçıyla ilgili 16 binden fazla yorum yapılmasıydı. Bu çok yüksek bir rakam! Halk, HDP'ye yapılan saldırılara ve siyasi gelişmelere sert eleştirilerde bulunan Beren'in; askerin, polisin ve sivil halkın PKK saldırılarına kurban gidişiyle ilgili sessiz kalmasının sebebini merak ediyordu. Ben de bir yazar olarak merak ediyordum bunu. Ve Saat, yazdığım yazıdan sonra benim ve kamuoyunun merakını gideren bir yazı yayınladı.
Ustaca kaleme alınmış bir yazıydı ama hedefi saptıracak kadar da sinsiydi! Beren yazısında; kendisini vatan hainliğiyle suçlayanlarla, 'Aşk-ı Memnu'nun köşkünün önünde tarihin en komik protestosunu yapanlarla dalgasını geçenlere ayar veriyor ama üç-beş Twitter provokatörünün yaptığını genelleştiriyor ve faturayı PKK'yı protesto eden herkese kesiyordu.
Allah için söyleyin; o terör protestolarını yapanların hepsi mi provokatör? Samimi duygularla terörü lanetlemek isteyenler yok muydu? Ben de yazımda 'HDP'li şoföre yapılan saldırı bir insanlık ayıbıdır ama siz o şoföre gösterdiğiniz duyarlılığın kırıntısını bile şehitlere göstermiyorsunuz.
Çok mu zor PKK'yı lanetlemek, şehitler için duyarlılığınızı göstermek?' diye Beren Saat'i eleştiriyordum. Nitekim Beren'in destansı yazısında PKK terörünü eleştiren tek bir cümle bile yoktu!
PKK, KANARYA SEVERLER DERNEĞİ Mİ?
İşte bu yaklaşım Türk solunun hastalığıdır! Saat'in akıl hocaları da muhtemelen PKK'nın yandaşı çakma solculardır. HDP'li ilçe başkanının arabasında bomba çıkıyor, bir HDP'li vekil, dağa PKK'ya yiyecek götürürken gözaltına alınıyor, bir başka HDP'li vekil "PKK sizi tükürüğüyle boğar" diyor... 7 Haziran'daki seçimlerde barış güvercini olarak lanse edilen Selahattin Demirtaş, PKK'ya tavır alamayarak barış adına büyük bir fırsatı elinin tersiyle itiyor. Son 75 günde PKK'nın saldırılarında 124 güvenlik görevlisi şehit oluyor, 29 sivil hayatını kaybediyor. Ve Beren Hanım, çakma solcular, sözde hümanist sanatçılar, yazarlar; tüm bunları görmezden geliyor. Söyledikleri tek bir laf var: 'Tüm bu terör olayları HDP'yi barajın altına düşürmek için.'
İyi de kardeşim o bombaları kim döşüyor? Askeri konvoyları havaya uçururken dağ tepesinde sevinç naraları atıp YouTube'a koyan kim? PKK, kanarya severler derneği mi? İnsanlık tarihinin en kanlı örgütlerinden biri olan PKK'ya neden tavır almıyorsunuz? Kobani'ye gösterdiğiniz duyarlılığın kırıntısını, sizler Bodrum'da huzurlu tatil yapın diye hayatının baharında ölen Türk askeri, polisi, doktoru, öğretmeni için neden göstermiyorsunuz?
Bu nasıl bir muhalifliktir? Kendi halkını bizim kadar sevmeyen çakma aydını, gazeteciyi bir arada başka bir ülkede bulamazsınız!
AMERİKA'DA 11 EYLÜL'DE KENETLENDİLER
Terör protestolarında bile bir araya gelemiyoruz. PKK terörünün bitmesi için önce Kürt vatandaş, bu kanlı örgüte tavır koymalıdır. Türk solu da PKK yandaşlığından vazgeçmelidir! Bu tepkiler konursa, siyasi çıkarlar zaten devre dışı kalır!
11 Eylül'de ABD'de siyasetçiler, halk birbirine mi girdi, yoksa teröre ortak tavır mı aldı? İspanya, ETA'yı tüm halk desteğiyle bitirmedi mi? Geziciler, Cihangirli solcular, ulusalcılar, muhalif sanatçılar, gazeteciler; iktidardaki hükümeti eleştirebilir ya da sevmeyebilirsiniz. Ama iktidara olan büyük nefretiniz sizi kör ediyor, önce HDP, sonra da PKK yandaşı yapıyor, farkında değil misiniz?