İngiltere'den Tacikistan'a, Güney Kore'den Gürcistan'a, Hırvatistan'dan Ukrayna'ya kadar tam 22 ülkeden 22 genç sinemacı şu günlerde ülke sinemamızı tanımak için İstanbul'dalar ve sinemamızı tanımaya son derece meraklılar, ilgililer, heyecanlılar.
Türkiye'nin sinema birikimini kendi ülkemizin evsahipliği yaptığı bir etkinlikle dünyayla paylaşmak gerçekten şahane fikir. Türk kültürünün daha yakından tanınması ve dünya ülkeleriyle kültürel bağları geliştirmek amacıyla 2009'dan beri faaliyet gösteren Yunus Emre Enstitüsü'nün düzenlediği Türk Sineması Yaz Okulu ile hayata geçmiş bu proje, 4 Ağustos'a kadar da devam edecek.
Çocuklar, İstanbul Şehir Üniversitesi işbirliği ve Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü'nün destekleriyle İstanbul Şehir Üniversitesi'nin Dragos yerleşkesinde Türk sineması dersleri almaya başladı.
Çocuklar öyle şanslı ki; sadece Türk sinemasıyla değil, Türk sinemasının en önemli oyuncularından Hülya Koçyiğit ile de tanıştılar.
Peki ya çocuklar bu süreçte neler yaptı, neler öğrendi? Türvak Müzesi'ni gezerek tarihimize baktılar, 'Selvi Boylum Al Yazmalım' izlediler bayıldılar, usta yönetmen Derviş Zaim ve Ümit Ünal ile tanıştılar. Türk sinemasını anlamak için Yeşilçam'dan başlamak gereki;r onlar da öyle yaptılar.
Kemal Sunal filmlerine bayıldılar, çok ama çok güldüler.
TURİST ÖMER POZU
22 ayrı ülkeden gelen sinemasever gençler, Türk sinemasında efsaneleşmiş Sadri Alışık'ın canlandırdığı karakter 'Turist Ömer'i tanıdılar, onun gibi poz verdiler.
Kore'den gelen bir öğrenci, misafirperver olduğumuzu, usta yönetmenlerimizin bulunduğunu belirtirken, Türkiye'yi çok sevdiğini de söylüyor.
Kazakistan'dan gelen kız öğrenci ise Türklerin nasıl film yaptıklarını prodüksiyonlarına kadar öğrendiklerini ve Türk kültürüne, geleneklerine bayıldığını söylüyor.
Sinema okulunda 22 ayrı kültürden gelen öğrenciye 'Yeşilçam'dan Bugüne Türk Sineması', sinema alanında eğitim almış 25 kişi, akademisyen, yönetmen, oyuncu ve eleştirmenler tarafından verilen derslerle anlatılıyor.
BEYAZPERDENİN YENİ AĞIR ABLASI NURSEL KÖSE
Uzun zamandır beyazperdede şöyle şahsına münhasır bir karakter izlemiyorduk; ne mutlu ki başarılı oyuncu Nursel Köse sayesinde önümüzdeki günlerde izlemiş olacağız. 2 Ağustos'ta vizyona girecek 'Ölü Yatırım' filmindeki 'Nurhayat' karakterinden bahsediyorum. Bu söylediklerimde inanın hiç abartı yok, zaten beyazperdenin yeni ağır ablasıyla tanışınca ne demek istediğimi çok daha iyi anlamış olacaksınız.
Neslihan Yıldız Alak'ın yönettiği 'Ölü Yatırım'da başrolleri, filmin senaryosunu da yazan Serkan Dağlı, Anıl Çelik, Öykü Çelik, Köksal Engür, Ceren Kaplakarslan ve Nursel Köse paylaşıyor.
Serkan öyle komik bir senaryo yazmış ki, sanki her karaktere özel yazılmış, hepsine kendilerini en iyi şekilde göstereceği alanlar açmış.
Filmde, bir mezarlıkta yaşanan komik olaylar anlatılıyor ama gelin görün ki o komedinin işlenişini. Köse'nin canlandırdığı 'Nurhayat' karakteri ise uzun zamandır özlediğimiz bir manzarayı izleyiciyle buluşturuyor.
Bugüne kadar izlediğimiz yeraltı dünyası filmlerinde genelde yeraltındaki bir mekanda kadınların sahnede dans ettiğini, erkeklerin de onları izlerken eğlendiğini görürüz. 'Ölü Yatırım'da tam tersi, ağır ablayı canlandıran Köse, erkekleri sahnede oynatıyor.
Hem de öyle bir oynatıyor ki izleyince hayran kalacaksınız.
Köse öyle bir oynamış ki, tam bir gerçek ağır abla. Yıllardır şikayet ettiğimiz, kadının zayıf gösterilmesi durumundan Türk sineması kurtuluyor dediğim bir sahne. Üstelik senaryoyu yazan da bir erkek. Bravo Serkan Dağlı, tüm senaristlere de örnek olsun.