Usta oyuncu Cem Uçan, tüm iddiasını yaptığı işlerle ortaya koyanlardan… Birçok önemli projede karşımıza çıkan ünlü aktör, iltifat ve eleştirilerin kendisi için önemli olduğunu vurguluyor. Uçan 'Yaptığım işlerin karşılık görmesi ve ödüllendirilmesi her oyuncu gibi beni de mutlu ediyor. Bunlar tabii ki kıymetli anlar. Üslup, ahlak ve saygı benim hayatımda çok ama çok önemli. Bu çerçevede yapılacak her eleştiriye sonuna kadar açığım ve benim için çok kıymetlidir. Ama saygı sınırlarını aşan hiçbir konuşmanın muhatabı olmak istemem ve böyle bir duruma izin de vermem. İlk kural saygı…' diyor. Sadece oyunculuğla değil hayatın içindeki duruşuyla da hep farklı bir yerde olan Cem Uçan ile hakkında merak edilenleri konuştuk. İşte Cem Uçan ile yaptığımız keyifli sohbet…
Çok magazinsel biri değilsiniz. Oyunculuk dışında nasıl bir dünyanız var diye merak ediyorum... Neler yapıyorsunuz, nelerle ilgileniyorsunuz? Cem olarak kendinizi nasıl anlatırsınız?
-Söylediğiniz gibi magazinsel biri değilim özel hayatımın hiçbir döneminde magazinin ilgisini çekecek olaylar yaşamadım. Mutlu bir ailem var işim dışında vaktimin tamamını onlarla geçirmeye çalışıyorum. Evde olmayı seviyorum spor yapıyorum, okuyor ve izliyorum. Magazin elbette ülkemiz izleyicisinde karşılığı olan, takip edilen bu sebeple kıymetli olduğunu düşündüğüm bir şey ama dediğim gibi bende magazinci arkadaşlarımın dikkatini çekecek bir şey yok; evden işe bir adamım anlayacağınız.
Hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz? Şu an nasıl bir ruh halindesiniz?
-Maalesef ülkemizde yaşayan her insan gibi psikolojik anlamda iki yıldır kötü günler geçirdik ve halen geçiriyoruz. Bizim için çok kıymetli akraba ve dostlarımızı kaybettik bu Covid illetinden. Anlayacağınız bizim için de çok sıkıntılı günler ve halen devam ediyor. Mesleki anlamda en verimli ve başarılı olabileceğim yaşlarda olduğumu düşünüyorum. Mesleğimi çok seviyorum. Elimden gelenin her zaman en iyisini yapmaya çalışıyorum. Bu da seyircide karşılık buluyor tabii. Gerek ülkemizde gerek dünyanın başka ülkelerinde, içinde bulunduğum işlerin bu kadar çok izlenmesi, ilgi görmesi beni de çok mutlu ediyor. Sağ olsunlar…
En baştan başlayalım, oyunculuğa nasıl başladınız? Bir keşfedilme hikâyeniz var mı?
-Aslında oyunculuğa 9 yaşında ilkokulda tiyatro kolunun bir piyesinde başladım. Sonra küçücük bir salon olan 15 kişi kapasiteli Lüleburgaz Oda Tiyatrosu'nda o küçük yaşlarımda devam ettirdim. Aslında öyle bir keşfedilme hikâyem yok. Televizyon ile buluşmam 'Kurt Kanunu' dizisiyle oldu. Sevgili yönetmen Yasin Uslu, böyle bir iş çekeceğini; Kemal Tahir'in çok kıymetli bir romanının uyarlaması olduğunu ve benimle çalışmak istediğini söylediğinde tamam dedim. Sizin karakteriniz ve yeteneğiniz izleyiciyi ve işinize olan saygınızı sırtlayıp yukarıya taşıyabilecek güçteyse zaten yalnız kalmıyorsunuz. Sağ olsunlar mesleğime profesyonel anlamda başladığım ilk günden bu yana izleyicim ne çektiğim dizilerde ne de sinema filmlerinde beni hiçbir zaman yalnız bırakmadılar.
Ödüllü bir oyuncusunuz. İltifat ve eleştiri sizi ne ölçüde etkiler?
-Yaptığım işlerin karşılık görmesi ve ödüllendirilmesi her oyuncu gibi beni de mutlu ediyor. Birçok uluslararası festivalde ödül aldım. Bunlar tabii ki kıymetli anlar… Eleştiri konusuna gelirsek üslup, ahlak ve saygı benim hayatımda çok ama çok önemli. Bu çerçevede yapılacak her eleştiriye sonuna kadar açığım ve benim için çok kıymetlidir. Ama saygı sınırlarını aşan hiçbir konuşmanın muhatabı olmak istemem ve böyle bir duruma izin de vermem. İlk kural saygı…
Bir oyuncu için alınacak en büyük iltifat ne olur? Ya da sizin için ne?
-Bence alacağım en büyük iltifat, içinde bulunduğum dizi ya da filmdeki performansımın çok beğenilmiş olması olurdu. Bu anlamda yapılan iltifatlar beni mutlu eder en azından benim için böyle. Yok ne kadar yakışıklısın, kaşın, gözün ne güzel… Bunların benim için çok önemli olduğunu söyleyemem.
Olumsuz eleştirileri ne ölçüde dikkate alıyorsunuz? Sosyal medyada hakkınızda yazılanları okur musunuz mesela?
-Çok şükür hakkımda olumsuz can sıkıcı bir eleştiriyle karşılaşmadım bugüne kadar. Dediğim gibi saygı çerçevesinde bütün eleştirilere sonuna kadar açığım. Dikkate alırım ve benim için kıymetlidir. Sosyal medyayı ben de herkes gibi takip ediyorum. Kendimle ilgili haberleri, gelen mesajları vaktim oldukça okumaya çalışıyorum.
Bir oyuncu olarak 'hak ettiğim yerdeyim' diyor musunuz? Bugün dönüp baktığınızda "Doğru zamanda doğru yerdeydim" diyor musunuz?
-Olduğum yerden ve yaşadığım hayattan hiçbir şikâyetim yok çok şükür. Her aktörün istediği gibi ben de kıymetli işlerin içinde, kıymetli karakterler oynamak istiyorum. Su akıyor ve yolunu buluyor. Bizim ülkemizde, sektörde maalesef parametler pek hak, hukuk üstüne kurulu değil o yüzden hak ettiğim yerde miyim bilmiyorum. Ama keyfim yerinde. 😊
Bazıları dijitale yapılan dizileri daha özgür buluyor. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
-Tabii ki daha geniş ve özgür alanları var. Anlatacakları hikayeyi daha aleni şekilde anlatabiliyorlar bu da gerçekçiliği çok fazla arttırıyor. Dijitale yapılan işler hikaye ve minütaj olarak bence çok keyifli.
İşinizle ilgili ne zaman, neye itiraz edersiniz? Olmazsa olmaz etik kurallarınız neler?
-Söylediğim gibi önce birbirimize saygı göstereceğiz. Sette anlık sorunlardan kurtulmak için yalan söyleyen insanlardan hiç hoşlanmıyorum ve onlara saygımı anında yitiriyorum. Biz aynı takımın oyuncularıysak beraber bir şey yapıyorsak önce birbirimize dürüst olmalıyız. Gerisi halledilir…
Siz oynarken yönetmene teslim olabilen oyunculardan mısınız?
-Tabii ki tamamen teslim olabileceğim yönetmenler var fakat fikirlerimi her zaman söylerim ve yönetmenimle ortak bir noktada hemfikir olmayı çok isterim. Oynadığım karakterin izleyicideki karşılığı benim için yönlendirici oluyor biraz da…
Aşk tanımınız ne? Eşinizle nasıl tanıştınız?
-Aşk tanımım… 😊 Eşim Gülşah Hanımla 2013 yılında oynadığım bir dizide tanıştık. İkimiz aynı işte başrol oynuyorduk ve Gülşah Hanım'a çok aşık oldum. O benim bu hayattaki suç ortağım. Evlendik ve Şems adında 2,5 yaşında bir oğlumuz var. İyiliğin bulaşıcı olduğuna inanıyorum. İyi insanlar olup, iyi vicdan sahibi çocuklar yetiştirebilmek için elimden geleni yapıyorum. Oğullarım Batın, Haktan ve Şems'le gurur duyuyorum. Onlar iyi çocuklar… Gülşah Hanım, her zaman her konuda en büyük destekçim, bana benden daha çok güvenir ve inanır. Bu aralar Şems çok vaktini alıyor ama kısa bir zaman sonra işine tekrar dönecek. Aşk demek karım ve çocuklarım demek. 😊
Mutlu evliliğin sırrı nedir?
-Mutlu bir evliliğin bana göre sırrı saygı. Saygının olmadığı yerde en büyük kara sevdaların bile yok olup gideceğine inanıyorum.
Kıskançlık duygusuyla aranız nasıl?
-Sevdiğim insanları kıskanırım, ama bana sorun olacak şeyler hiçbir zaman yaşamadım kıskançlık meselesiyle alakalı.
Nasıl bir babasınız "Ben iyi bir baba mıyım" diyor musunuz?
-İyi bir baba olabilmek için elimden geleni yapıyorum. Çocuklarımı çok seviyorum ama bu soruyu çocuklarıma sormak lazım. 😊
Sporun tüm dallarıyla ilgileniyorsunuz, en çok hangi sporu yapmayı seviyorsunuz?
-Atları çok seviyorum; hayatımda en çok canımı yakan kazaları onlarla yaşadım ama onları her zaman çok seveceğim… Fitness yapıyorum, her zamanki gibi boks antrenmanlarıma devam ediyorum. Beslenmem programlı hemen hemen her şeyim programlı.
Spor sizin için bir tutku diyebilir miyiz? Sadece sağlık için mi yapıyorsunuz yoksa gelecek olan tekliflerde roller için de bir hazırlık oluyor mu?
-Ben bir aktörüm böyle olmalı zaten. İyi görünmeliyim, donanım olarak kendimi her gün geliştirmeli ve hazır olmalıyım. Spor her zaman hayatımın merkezinde oldu…
KISA KISA…
Bu hayatta en ciddiye aldığınız şey ne?
-Ailem.
Kendinizi şımartmak istediğinizde ne yaparsınız?
-Uzun uzun Batın'a bakarım.
Son dönemde yüzünüzü en çok güldüren şey ne?
-Şems 😊
Sıradan bir günde uyandığınızda yaptığınız ilk şey?
-Şükretmek; her şey için…
Sürprizleri sever misiniz?
-Sürprizlerden hoşlandığımı pek söyleyemem.